GenelKültür & Sanat

Diyarbakır’ın tarihi köprüleri

Diyarbakır, tarihi ve kültürel mirasıyla ünlü bir şehir ve bu mirası arasında meşhur tarihi köprüler de bulunmakta. Bu köprüler, şehrin binlerce yıllık tarihine tanıklık eden yapılar olarak dikkat çekmektedir.

Diyarbakır ili ve ilçelerinde başta Dicle Nehri, Ambar Çayı, Kulp Çayı, Kızıl Çay, Sinek Çayı olmak üzere birçok nehir, çay ve dere ve bu suları aşmak için yapılan köprüler bulunmaktadır. Diyarbakır’daki köprüleri incelediğimizde On Gözlü, Ambar Çayı köprülerinde olduğu gibi yayvan ve çok gözlü köprülerin çoğunlukla Mervani döneminde inşa edildiğini; Malabadi, Haburman ve Sinek Çayı köprülerinde olduğu gibi geniş açıklıklı ana gözlü köprülerin ise Artuklular döneminde yapıldığını görürüz. Bulunduğu stratejik konumundan dolayı Mezopotamya ile Anadolu ve Kafkasya arasında bir köprü görevi gören Diyarbakır’da ve ilçelerinde birçok köprü inşa edilmiştir. 

İşte o köprüler:

On Gözlü Köprü (Dicle Köprüsü)

Doğu ve güneydoğudan gelen orduların, elçilerin, yolcuların ve kervanların Diyarbakır’a ulaşmak için kullandıkları tek ve alternatifsiz köprüdür.

Dicle Köprüsü, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, Dicle Nehri üzerinde yer alan tarihi bir yapıdır. Yerel halk arasında On Gözlü Köprü olarak bilinirken bazı kaynaklarda Silvan Köprüsü olarak da anılır. Bazı araştırmacılar, köprünün antik dönemde de var olduğunu iddia ederken, en kesin bilgi köprü üzerindeki bir kitabeden gelmektedir. Kitaba göre, Mervaniler döneminde 1065 yılında yapılmıştır. Köprünün çokça yıkılmış ve onarılmış olduğu düşünülerek köprü zemininde antik döneme ait zemin kalıntılarının bulunması da muhtemeldir. Köprünün Boyu 18m. olan köprünün döşeme genişliği 7.00-8.00 metredir. Korkulukları kesme olarak hazırlanmış, yan yana dizilerek bağlanmış üçgen çatı şekilli taşlar ile örtülüdür. Yapının kitabesi, köprünün güney yüzünde ve ilk üç göz arasındadır.  Köprünün kitabesinin sonunda aynı hizada bazalt taş üzerine işlenmiş, bir çerçeve içinde, sağa dönük bir arslan kabartması mevcuttur. Bu arslan figüründe ve köprü bedenindeki diğer taşlar üzerinde küçük bazı işaretlere de rastlanmaktadır. Nehir yatağının geniş olması sebebiyle köprü boyu uzun tutulmuş ve böylece düz bir döşeme oluşturulmuştur.

Diyarbakır Malabadi (Batmansu) Köprüsü

Diyarbakır İli, Silvan İlçesi sınırları içindedir. Evliya Çelebiye göre bu köprü, Abbasiler dönemine ait bir mimari şaheserdir.

Diyarbakır’ın İran ve Kafkasya yönünde devam eden ticaret rotasının önemli geçitlerinden biridir. Köprünün bulunduğu yerde, daha önceleri Mervani Devleti’nin kurucusu Bad bin Dûstek (983-990) tarafından yaptırılan bir başka köprü bulunuyordu. Bu köprüye Bad bin Dûstek’e izafeten “Malabadi (Bad Ailesi) Köprüsü” adı verilmişti. Günümüzde mevcut olan köprü ise, üzerindeki kitabeye göre 542/1147 tarihinde Mardin Artuklu Beylerinden Hüsamettin Timurtaş tarafından yeniden yaptırılan köprüdür. Mostar köprüsünün ikizi olarak kabul edilir. Tek kemerli olan bu köprünün içine iki yoldan girilir. İçinde insanların dinlenmesi, yatması ve dış tehlikelerden korunması için odalar yapılmıştır. Ulaşımı sağlamakla birlikte birçok fonksiyonu olan bu sanat harikası köprünün, Diyarbakır’daki diğer eserler gibi meraklılar tarafından mutlaka görülmesi gerekir.

Sinekçayı Köprüsü

Sinek (Siğnek) Köprüsü Çermik’te Fırat Nehri’ne dökülen Sinek Çayı üzerinde yer alan köprü belgelerde kalan, çürümemiş bir yapıdır. Kaynaklardan edinilen bilgilere göre, ortadaki hafif sivri ana kemer ile bunun hemen yanında daha küçük incelemeden oluşur.öprü ortadaki hafif sivri ana kemer ile bunun hemen yanındaki daha küçük gözden oluşmaktadır. Büyük bölümü yıkılan köprünün 1 km. kadar ilerisinde de aynı adla anılan daha küçük bir köprü yer almaktadır. Kesme taştan yapılmış olan köprünün kaplamaları dökülmüş, moloz taş örgüsü ortaya çıkmıştır.

Sancak Köprüsü

Diyarbakır-Ergani karayolunda Kara Köprüden itibaren devam eden antik yolun ilerisinde yer alan köprü Roma dönemine tarihlendirilmektedir. Yaklaşık 1.70 genişliğinde iki gözden oluşmaktadır. Bazalt taşın hâkim olduğu oldukça küçük bir köprüdür.

Nasırüddevle (Perpıra) Köprüsü 

Nasırüddevle (Perpıra) Köprüsü Batman Çayı üzerinde doğu-batı aksında uzanır. Mervani hükümdarı Nasırüddevle Ahmet (401-453/1010- 1061) tarafından Nasıriye Şehrine giden güzergâhta yaptırılmıştır. Mervani döneminde Meyyafarikin-Nasıriye kentinin bağlantısını sağlayan tek köprüdür. İsmini, Kürtçe köprü ayakları anlamına gelen “Perpıra” kelimesinden alır. On dört ayağı günümüze kısmen ulaşan köprü, kalan izlere göre, çok gözlü ve yolu düz köprüler grubuna girer.

Taşköprü Goderni Taş Köprü

Kulp ilçesinden 30 km. uzaklıkta bulunan Taşköprü (Goderni) Köyü’ndeki Goderni Taş Köprü, köyün kuzeybatısında Sarım Çayı üzerindedir. Kulp, Silvan ve Hazro ilçelerini birbirine bağlayan önemli bir geçit noktasında yer alan köprü, kuzey-güney istikametinde uzanır. Eser, çok gözlü, sivri kemerli ve yolunun düz olduğu köprüler grubuna girer.

Kara Köprü (Karasu Köprüsü)

Köprü Diyarbakır-Ergani karayolunda deve geçidi suyu üzerinde yer almaktadır. Karasu Kara Köprüsü olarak da bilinmektedir. Köprü üzerinde yapım yılını ve yaptıranını veren bir yazıt bulunmamaktadır. Tarihlendirilmesi konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Köprünün ilk kemerinin kilit taşı üzerindeki haç motifi ile, batı yönde kemer üzerindeki Bizanslılara atfedilen dikdörtgen ve kenarlarda birer üçgenle sonlandırılan kitabeliği yapıyı Bizans Dönemine tarihlendirebilmektedir. Bazı uzmanlar ise kemer biçimlerine dayanarak yapının bir Roma Dönemi eseri olduğunu belirtmiştir. Kemer üzerindeki kitabesi, kemer biçimleri ve köprüde bulunan haç motifi yapıyı Roma Dönemine tarihlendirmektedir. Uzunluğu 94 metre genişliği ise 7 metre olan yapıya bazalt taşın hâkim olduğu görülmektedir. Altı gözden oluşan köprü, güneyden antik bir yolla Diyarbakır’a bağlanmaktadır. Antik yolun taşları da köprü üzerindeki döşemenin devamını oluşturacak şekilde gözeneksiz bazalttan yapılmıştır. Yer yer kopmaların olduğu yolun devamında, Sancak Köyü’nde, küçük bir köprü daha yer almaktadır. Bulunduğu köyle aynı adı taşıyan köprünün Kara Köprü ile aynı dönemlerde yapılmış olabileceği tahmin edilmektedir.

Hazro Köprüsü

Diyarbakır-Silvan yolunda, Hazro Nehri üzerinde yapılmıştır. İbnü’l Azrak Efkâri’ye göre, bu köprüyü XI. yüzyılın başında Mervanilerden Nasır’ın babası Ahmed yaptırmıştır.

Halilviran Köprüsü

Adını yakınındaki köyden alan köprü Diyarbakır’ın 20 km kadar kuzeyinde Devegeçidi Suyu üzerinde yer alan üç köprüden biridir. Kaynaklarda Artukoğulları Köprüsü ve Devegeçidi Köprüsü olarak geçmektedir. Ana malzemesi bazalt taş olan köprünün üzerindeki kitabeden anlaşıldığı üzere 1219-1220 yıllarında Artuklular döneminde yapılmıştır. Birbirine yakın ölçülerde sivri kemerlerden meydana gelen yedi gözlü köprünün üstü düzdür. Orta ayaklarda selyaranlar, üçgen prizma gövdeli, sivri külahlıdır. Üç farklı yerde üç yazıt bulunmaktadır. İki kemer arasında yer alan yazıt at nalı biçiminde düzenlenmiştir

Haburman Köprüsü

Çermik ilçesinin Haburman köyü civarındadır. Sinek Çayı üzerinde kurulmuş olan bu köprü ortadaki büyük ve sivri, yandakiler daha küçük ve yuvarlak olmak üzere üç gözlüdür. Üzerindeki kitabesinde 1179 tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Yanlara eğimle inen, ortadaki büyük ana kemer ile her iki yanındaki birer boşaltma gözünden oluşan yapı, üç gözlü bir köprüdür. Su üzerinde düz bir aksla devam etmeyip, boşaltma kemerinin de yer aldığı doğu kısmı kırılmaktadır. Köprünün yanlarında korkuluklar bulunmaz. Toplam uzunluğu 95,5 m, genişliği 5,5 m.dir. İki kademeli üçgen gövdeden oluşan sel yaranların üstü de aynı biçimde yükselen külahlarla tamamlanmıştır. Özenli bir taş işçiliğinin sergilendiği sel yaranların önüne yakın zamanda eklenen duvarla destek verilmiştir. Üzerinde 1927 yılında onarılmış olduğuna dair bir kitabe bulunmaktadır. .

Devegeçidi Köprüsü

Eğil yolu üzerindeki Devegeçidi Suyu üzerinde yer alan Devegeçidi Köprüsü, 13. yüzyıldan kalma bir Artuklu eseridir. Bazalt taşla inşa edilen köprü, yedi adet sivri kemerli göze sahiptir.

Genellikle taş malzemeden inşa edilen Diyarbakır ve ilçelerindeki köprüler, üzerinde inşa edildikleri sudan dolayı sürekli bir aşınmaya maruz kalmışlardır. Aynı zamanda yol güzergâhlarının değişmesinden, tabiat şartları ve definecilerin yaptıkları tahribattan dolayı da bir kısmı yıkılmış veya tahrip olmuştur. Dibini, Bırdınıç, Halil İbrahim ve Kemok köprüleri yapılan baraj göllerinin altında kaldığından günümüze ulaşamamışlardır. Feyter, Ambar Çayı, Gabon, Yiğityolu köprülerinin ise günümüze kısmen kalıntıları ulaşmıştır.

Çüngüş Köprüsü

Çüngüş Köprüsü, Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesinde bulunan bu köprü, Çüngüş Çayı üzerinde yer alıyor. Ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilgi olmamakla birlikte, tahminlere göre XVII. yüzyılda Ali Bey Camii ile birlikte Kapıkıran Mehmet Ali Paşa tarafından inşa edilmiş olabileceği düşünülüyor. Köprünün uzunluğu 18,72 metre, genişliği 5 metre ve yüksekliği 15,20 metredir. Kemer açıklığı, ayakların kayalara oturduğu uçlarda 10 metre genişliğindedir.  

Ambar Çayı(Hev) Köprüsü

Diyarbakır–Silvan yolu üzerinde 25. km’de bulunan bu köprü, İbnü’l-Ezrak’ın verdiği bilgilere göre Mervani hükümdarlarından Nâsırüddevle’nin emri ve şahsi parasıyla, Amed Kadısı Ebu Ali tarafından yaptırılmış. 431/1040 tarihli eser, çok gözlü, sivri kemerli ve düz yollu köprüler grubuna girer. Kalker taşından inşa edilen köprü, ne yazık ki günümüze ulaşamamıştır.(Haber Merkezi)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu