Dara Antik Kenti’nde 1500 yıllık içme suyu kanalı bulundu
Mardin’in Artuklu ilçesinde 1500 yıllık içme suyu kanalı bulundu. Devam eden arkeolojik kazılarda, bulunan kanalın 400 metre uzunluğunda ve 1500 yıllık olduğu tespit edildi.
AA’nın haberine göre kent merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Oğuz Mahallesi’nde, 38 yıl önce dönemin Mardin Müzesi Müdür Vekili Abdülhalik Ekmen başkanlığında, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Ahunbay’ın bilimsel danışmanlığında başlatılan kazılar bu yıl da sürüyor.
Doğu Roma İmparatorluğu’nun sınırını Sasaniler’e karşı korumak amacıyla kurduğu antik kentteki agorada Mardin Müzesi başkanlığında sürdürülen kazılarda, 10’u aşkın dükkan ve atölyenin yanı sıra Roma döneminde yapılan 1500 yıllık içme suyu sistemi ortaya çıkarıldı.
Yapılan çalışmalar sonucu yaklaşık 35 yıl önce bulunan su sarnıcından bölgeye içme suyunun taşındığı kanalın, üzerindeki yaklaşık 2’şer tonluk taşlarla korunduğu, bu kanaldan da künk (pişmiş topraktan yapılan borular) sistemi ile dağıtımının yapıldığı belirlendi.
‘Su kanalının 30 Metrelik bölümü ortaya çıkarıldı‘
Mardin Müze Müdürlüğü tarafından yürütülen kazılarda, kazı Başkanı Abdulgani Tarkan, 507 yılında İmparator Anastasios tarafından kurulun Dara Antik Kenti’nde bu sezon ekim ayında başladıkları kazı çalışmalarında da antik kentin agora bölgesine su taşıyan bir su sisteminin bulunduğunu belirtti.
Sarnıçtan agoraya uzanan su kanalı ile yer yer su kanalından künkler ile dağıtımın yapıldığını ifade eden Tarkan, şöyle konuştu:
“Sarnıçtan agoraya uzanan bir temiz su sistemini tespit ettik. Bu yeni bir buluntu. Yaklaşık 400 metre uzunluğunda. Dara’da bulunan 2 sarnıçtan farklı yapılara aktarılan suyu taşıyan bir sistem. Dara’da, İstanbul’daki Yerebatan Sarnıcı’na benzer su sarnıçları var. Tonlarca suyu ihtiva eden su sarnıcından şehre kanal ve künk sistemi ile su taşınıyormuş. 1500 yıl önce Dara’da kurulmuş şehrin içme su ihtiyacını karşılayan bir su sistemi aslında.”
Mardin Müzesinde görevli arkeolog Dr. Devrim Hasan Menteşe de 2018’den bu yana agora ve surların önünde çalışma yürüttüklerini belirtti.
Birçok dükkan ve atölyelerin gün yüzüne çıkartıldığı agora bölgesinde çalışmalara yoğunluk verdiklerini anlatan Menteşe, dükkanların içerisinde alt taraflarda su kanalları bulduklarını, daha sonra kanalları takip ederek devasa su kanalına ulaştıklarını kaydetti.
Su kanalarının üzerlerinin yaklaşık 2 ton ağırlığında taşlarla örtüldüğünü, zindan sarnıcı olarak bilinen sarnıçtan kentin batı yakasına doğru su aktarımlarının olduğunu gördüklerini ifade eden Menteşe, şunları söyledi:
“Şu anda üzerindeki büyük taşlar yaklaşık 300 civarı. En küçük taş bir tonun üzerinde. En büyüğü ise 3 tona kadar çıkıyor. Çünkü çok büyük taşlar var. Dara Antik Kenti garnizon olarak kurulan ve 25 bin askerin konakladığını antik yazarlardan da biliyoruz. Bu kadar büyük ordunun ve insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmek kolay bir iş değil. Su sistemleri onun için çok önemli. Bu kanalın yanında pişmiş topraktan yapılan künk sistemlerini de bulduk. Agoranın içindeki dükkanlara suların nasıl dağıtıldığını göstermesi açısından çok önemli. Aynı zamanda bu kanal sistemi şehrin içine nasıl dağıldığını göstermesi açısından çok önemli. Tamamı toprağın altındaydı, kazdıkça çıktı. Yaklaşık 1,5 metre derinliğinde çıktı ortaya. Bu su kanalı kıvrılarak güney zindan sarnıcına doğru gidiyor.”
‘Ziyaretçilerin artmasına büyük katkı sunacak’
Menteşe, o dönemde su sisteminin korunmasına çok özen gösterildiğini, bu yüzden su kanalının korunması için üzerlerinin büyük taşlarla örtüldüğünü anlatarak, suyun taşınabilmesi ve korunabilmesinin Roma açısından çok önemli olduğunu dile getirdi.
Kazı çalışmalarına gelecek sezon da devam etmeyi planladıklarını belirten Menteşe, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu alanı birkaç yıl içinde tamamlamayı düşünüyoruz. Bu da Dara Antik Kenti’nin görseline büyük bir katkı sunacak. Özellikle son yıllarda yürütülen kazı çalışmalarıyla artık günde binlerce insan buraya uğramaya başladı. Ziyaretçilerin artmasına büyük katkı sunacak. Su kanalının şu anda 30 metrelik bir kısmı ortaya çıkarıldı. Önümüzdeki dönemlerde su kanallarını takip etmek amacıyla batı yönünde devam ettirilmesi planlanıyor. Kamusal alandaki bütün su sistemlerini açığa çıkartmayı planlıyoruz.”