Cihatçıların kontrolündeki İdlib’de neler oluyor?
Türkiye’de İstiklal Caddesi saldırısıyla yeniden gündeme gelen Suriye’nin kuzeybatı sınırındaki bölgeler son dönemde HTŞ ve SMO arasındaki gerginlikle de gündeme geliyor.
Suriye’de 11. yılını geride bırakan iç savaşın son cephelerinden biri olan İdlib son günlerde bölgede yaşanan hareketlilikle gündeme geliyor.
Suriye’nin Türkiye ile olan sınır bölgesinde bulunan 3,5 milyon nüfuslu kent bir süredir El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) tarafından kontrol ediliyor.
2020 yılında kent çevresinde Türkiye ve Suriye ordularının karşı karşıya gelmesi ve artan gerilimin ardından Erdoğan ile Putin bir anlaşmaya vararak İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi mutabakatını imzalamışlardı. Bu mutabakatla birlikte Türkiye bölgedeki ateşkesin garantörü haline gelmişti.
Ancak bu durum son aylarda HTŞ’nin Kuzey Suriye’de etkinliğini artırma arayışlarıyla birlikte değişim gösterdi.
Kent ayrıca İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısının ardından, saldırganın Türkiye’ye giriş yaptığı iddia edilen Afrin’e komşu bir bölgede bulunuyor.
Ekim ayının sonlarında HTŞ’e Suriye’nin kuzeyindeki Afrin ve El Bab’a yönelik bir askeri harekata girerek, kendi içerisinde güç mücadelesi yaşayan Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’yla karşı karşıya gelmiş ve kısa süre içerisinde Afrin’in kontrolünü ele geçirmişti.
HTŞ unsurlarının sınır hattına yaklaşması üzerine Ankara devreye girmiş ve HTŞ ile SMO arasında ateşkes anlaşması imzalanmıştı. Ancak Afrin’de halen HTŞ varlığı sürüyor.
HTŞ NEDEN AFRİN’E GENİŞLEMEK İSTİYOR?
Türkiye’de sıcak gündemin ana maddelerinden biri olan Afrin, HTŞ için daha fazla toprak ve ekonomik kazanç anlamına geliyor.
Kendisine bağlı kollar hariç 20 bin silahlı militanı olduğu tahmin edilen HTŞ, İdlib’de kıymetli kaynaklara sahip olmayan küçük bir coğrafi alanda 3,5 milyona varan bir nüfusu yönetiyor.
Ancak İdlib’den gelen haberler yaşanan derin ekonomik zorlukları işaret ediyor. Örgüt ise ekonomik sıkıntılar nedeniyle, Suriye’de daha önce çok kez görüldüğü üzere binlerce militanının maaşlarını ödeyemeyerek çökme endişesi yaşıyor. Bu da kuzeye doğru genişleme hedefinin temel nedenlerinden biri olarak görülüyor.
SOYLU’NUN ZİYARETİ VE TÜRKİYE’NİN EVLERİ
İstiklal Caddesi’ndeki kanlı terör saldırısıyla aynı gün İdlib’i gündeme taşıyan konulardan biri de İçişleri Bakanı Soylu’nun İstanbul’da yaşanan patlama sırasında İdlib’de ‘briket ev’ açılışında olmasıydı.
Soylu, önce SMO kontrolündeki Halep’in Çobanbey ilçesini ziyaret ederek bir anaokulu ve ilkokul açmış daha sonra buradan İdlib’e geçerek MÜSİAD ve Sadakataşı Derneği tarafından yaptırılan 600 ‘briket evin’ teslimini gerçekleştirdi.
Türkiye bu bölgeye Suriyeli mültecileri yerleştirmek için toplam 100 bin briket ev yapmayı planlıyor ancak bölgedeki siyasi belirsizlik ve ekonomik sıkıntıların nasıl aşılacağına yönelik herhangi bir plan henüz yok.
İTALYAN MAFYASI İDLİB’DE YAKALANDI
Son günlerde İdlib’i dünya kamuoyunun gündemine taşıyan önemli gelişmelerden bir diğeri ise İtalya’nın en çok aranan mafya liderlerinden biri olan Bruno Carboni’nin bu bölgede HTŞ tarafından yakalanması oldu.
2003’ten bu yana kaçak olan ve uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı suçundan gıyabında 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Carboni’nin yakalanması sürpriz olarak karşılanmıştı.
HTŞ’nin medya birimi Carboni’nin geçtiğimiz Mart ayında rejim kontrolündeki bölgelere geçmeye çalışırken yakalandığını ve ülkesi İtalya’ya iade edildiğini belirtti. Bu yasa dışı bir örgütün bir suçluyu bir devlete iade ettiği ender gelişen olaylardan biri olarak da kayıtlara geçti.
HTŞ’nin açıklamasında Carboni’nin ne zaman ve nasıl iade edildiğine ilişkin detaylar veya iade operasyonunun Türkiye üzerinden yapılıp yapılmadığına ilişkin herhangi bir bilgi yer almadı.
Napoli polisi ise Carboni’nin salı günü iniş yaptığı Roma’daki havaalanında gözaltına alındığını açıkladı.(Gerçek Gündem)