CHP’li Tanrıkulu, Diyarbakır’dan Bakan Gül’e seslendi:Halepçe’ye ‘sözde’ diyerek mi Kürt sorununu çözeceksiniz?
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır İl Başkanlığı’nda gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi.
CHP Diyarbakır İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, dün kenti ziyaret eden Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün temaslarını yakından takip ettiğini söyledi. Bakan Gül’ün, ret ve inkar politikasını ortadan kaldırdıklarını, cezaevinde ve sokakta Kürtçe’nin serbest konuşulduğunu ve Türkiye’nin işkenceyi yok ederek hukukun üstünlüğünü sağladıkları yönünde mesajlar verdiğini söyleyen Tanrıkulu konuşmasını şöyle konuştu:
“bizim acımızı nasıl bu kadar aşağılarsınız”
“Diyarbakır’da gözaltında olan 19 siyasetçinin sorguları devam ediyor. Abdülhamit Gül’ün ‘Türkiye’de Kürt meselesini çözdük, ret ve inkarı bitirdik’ dediği saatlerde, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla yani kendisinin ziyaret ettiği adliyenin talimatı ile gözaltında insanlar vardı. O insanlara sorulan sorulardan bir tanesi Halepçe Katliamı’ydı. Diyarbakır’da 16 Mart 2020 tarihinde Halepçe Katliamı’nın yıldönümünde bir açıklama yapılmak istenmiş, engellenmiş. Buna ilişkin olarak Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltındakilere soruluyor; 50 kişinin katılımı ile sözde Halepçe Katliamı konulu basın açıklamasına katılmışsınız diye. Halepçe’de 5 binden fazla Kürt kimyasal sarin gazı ile yaşamlarını yitirdi. Yakın tarihimizin bu coğrafyanın en büyük katliamı. Birçok uluslararası kurum bu katliamı insanlığa karşı suç olarak kabul ediyor. Kürtlerin bu şekilde toplu kıyımı bizim içimizde derin bir yara ve ağır bir travmadır. Bakanın biz ‘Kürtlere dönük ret ve inkarı kaldırdık’ dediği saatlerde Kürtlere yönelik en büyük katliama ‘sözde’ diyen bir anlayış var hala Diyarbakır’da. Bizim acımızı nasıl bu kadar aşağılarsınız! Kürtlerin en derin acısına ‘sözde’ diyen bir iktidar, nasıl Kürt meselesini çözmüş yahu! Senin Diyarbakır’da olduğun saatlerde Emniyet’te gözaltında tutulan insanlara sözde Halepçe Katliamı diye soru soruldu. Biraz insaf, gelip burada kabadayı gibi dolaşmakla olmaz bu işler. İnsanların acısını anlayacaksınız, tarihine saygı göstereceksiniz” diye konuştu.
1 Nisan 2013 tarihinde bazı milletvekillerinin de imzalarıyla Halepçe Katlamı’nın ‘İnsanlığa Karşı Suç ve Anma Günü’ olarak kabul edilmesi için Meclis’e yasa teklifi verdiklerini de hatırlatan Tanrıkulu, bu teklifin o günden beri AKP iktidarı tarafından gündeme alınmadığını söyledi.
Bakana seslendi
Tanrukulu, Bakan Gül’e şu sözlerle seslendi: “O zamandan bu zamana bu anlayışın memurları işte gözaltında olan insanlarımıza, bizim en derin acımıza ‘sözde’ diyerek, Kürtlerin acısını aşağılıyorlar. Bu anlayışı reddediyoruz. Bu anlayışı mahkum etmeye devam edeceğiz. Eğer gerçekten bu anlayışı telafi etmek istiyorlarsa önümüzdeki hafta gündeme getirelim ve bu yasa teklifini geçirelim. Dahasını da söylüyorum yakın tarihin en büyük katliamına sözde diyen memurlarınız hakkında hangi işlemi yapacaksınız? Bunun hesabını soracak mısınız ve bunu da kamuoyu ile paylaşacak mısınız?”
“Herkese işkence yapılıyor”
Kürtçeye yönelik yasakların ise hem cezaevlerinde hem de sokakta devam ettiğini söyleyen Tanrıkulu, Bakan’ın “işkence yok” söylemi üzerinde durdu. Tanrıkulu, “Bakan işkence yok diyor. Şuan bir bakan tarafından ‘işkencenin yok’ demek, işkence yapanlara taviz vermek, onların sırtını sıvazlamak demektir. Onlara ‘bakın biz yok sayıyoruz, siz yapmaya devam edin’ demektir. Bu hükümetin başardığı bir şey var zulümde ve zalimlikte eşitlik. Eskiden bir bölgede ağır insan hakları ihlalleri vardı, şimdi Türkiye’nin 81 ilinde yaş, cins, ırk değişmeden herkese karşı işkence ve kötü muamele yapılıyor” dedi.
“Kürtçe hala suç dili”
Konuşmasına cezaevlerinde daha yeni Kürtçe şarkı söylediği, Kürtçe şarkı dinleyip halaylar çektiği için insanların infazları yakıldı. Kürt sorununu böyle mi çözeceksiniz? Türkiye’de yaşananlardan anlaşılıyor ki Kürtçe halen ‘Suç Dili’ olarak sayılıyor diyerek ekonomik kriz hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Tanrıkulu, “Bizim 3 kalem yiyeceğimiz Türkiye ve dünya bakımından markadır. Karacadağ pirinci, Diyarbakır ciğeri, örgü peyniri. Hepsinde yüzde 100’den fazla zam var. Bu ürünler Diyarbakır’da üretiliyor ve tüketiliyor ve hepsi yüzde yüz zamlanmış durumda. Ne ile karşı karşıya olduğumuzu anlamanız için söylüyorum.” ifadelerini kullandı.