CHP’li Namık Tan: Hakan Fidan ve Nuh Yılmaz’ın diplomaları hakkında soru işaretleri var

CHP’li Namık Tan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz’ın yüksek öğrenim dereceleri hakkında ciddi soru işaretleri olduğunu belirtti.
Sahte diploma skandalıyla ilgili iddialar gündeme gelmeye devam ediyor.
CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Yurttaşın devletine emanet ettiği bütün kişisel bilgileri elde edilmiş, kopyalanmış yasadışı işlerde kullanılmış. Öyle ki, basbayağı bir “paralel e-devlet” yapısı kurulduğu ortaya çıkıyor. Muhtemelen buzdağının yalnızca görünen kısmı olan e-imza skandalı, AKP’nin beslendiği kurumsal erozyonun ve devletin temel sütunlarının nasıl aşındırıldığının çarpıcı bir göstergesi AKP, devletin güven ilişkilerini zedeleyen ve kurumların onurunu aşındıran bu çürümenin yegâne temsilcisi. Bu skandal münferit bir suiistimal değil; cezasızlık kültürü ve kurumsal yozlaşmanın doğal ürünü. Kaybedilen, yalnızca haksız kazanılmış makamlar değil; yüzlerce liyakatli insanın hakkı, gençlerin umudu ve yurttaşın devlete olan güveni” dedi.
Namık Tan, şu ifadeleri kullandı:
“Bütün bu tezgâh al gülüm, ver gülüm dönerken istihbarat teşkilatını elele idare eden dinamik (!) ikili o üstün meziyetlerini (!) bu defa hariciyenin yönetimine vakfetmiş durumda
İkisi de son derece alıngan: En ufak bir eleştiri veya soruyla karşılaşmayagörsünler hemen avazları çıktıkları kadar ‘İsrail!’ diye bağırıyorlar ve veriyorlar fona Kurtlar Vadisi müziğini. Bir numaralı sorumlu ABD hakkında ise dut yemiş bülbüle dönüyorlar.
Hakan Fidan ve Nuh Yılmaz ikilisinin alınganlık dışında bir ortak noktaları daha var. İkisinin yüksek öğrenim dereceleri hakkında ciddi soru işaretleri var. Birinin uzaktan eğitimle bitirdiğini iddia ettiği ABD üniversitesinin denkliği var mı belli değil.
Diğerinin sosyoloji doktorasında hem yurtiçinde hem yurtdışında apaçık tutarsızlıklar var.
Ne yapalım Allah’ın bildiği kuldan saklanmamalı, devlet ciddiyeti denilen şeyin de öyle kasılarak poz vermekle, kaşlarını çatmakla değil önce liyakatle ilgili olduğu akıldan hiç çıkmamalı.”