Politika

CHP, İYİ Parti’nin ittifaksız seçim resti sonrası ne yapacak?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 81 ilde seçime kendi adaylarıyla girme kararının ardından, başlayan tartışma sürüyor.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, CHP ile ittifak yapmama kararını, “2019’da kurulan kalbi ittifak, ruhunu kaybetti” sözleriyle açıkladı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu çıkışa henüz yanıt vermedi, açıklama yardımcılarından geliyor.

Parti sözcüsü Faik Öztrak, “Gitmek isteyene kal demeyiz, yolları açık olsun” yanıtını verdi.

İki parti arasında tansiyonu yükselten bu açıklamalara karşın CHP’de, “taban ittifakı”nın Akşener’i yeniden ittifak masasına oturtacağı görüşü hakim.

CHP, büyükşehirlerdeki seçim stratejisini “Erdoğan mı CHP adayı mı?” üzerine kurma hesabı yapıyor.

BBC Türkçe’ye konuşan CHP kurmayları, “’Erdoğan mı İmamoğlu mu?’ diye sorduğumuzda, İYİ Parti, artık kendi seçmenine derdini anlatır, çünkü Erdoğan’ı tercih etmeyeceğini biliyoruz” görüşünü dile getiriyorlar.

Akşener’in çıkışına kamuoyu önünde ilk yanıtı veren CHP’li Öztrak katıldığı televizyon programında, “Biz her türlü fedakarlığı yaptık, yapılan eleştirileri sineye çektik. Kan kustuk kızılcık şerbeti içtik. Ama gitmek isteyene kal demeyiz, yolları açık olsun, kendileri bilir” dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ise Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bu kararın nedenlerini açıkladı.

CHP ile 2019’da kurulan ittifakın birincil tanıklarından olduğunu söyleyen Dervişoğlu, 2019’da partisinin teklifiyle yapılan yerel seçim ittifakının “kalbi bir ittifak” olduğunu ve bu ittifakın hedefinin de 2023 seçimlerini kazanmak olduğuna işaret etti. 2023 seçimlerini kazanamayınca yeniden durum değerlendirmesi yaptıklarını anlatan Dervişoğlu, 2019’da yapılan “kalbi ittifakın, politik ittifaka dönüştüğünü”, ittifakın ruhunu kaybettiğini, canlandırma imkanı görmedikleri için de seçime tek başına girme kararı aldıklarını söyledi.

CHP: Aslan payını alma şartıyla oturmak isteyebilir

CHP yönetimi ise yaşanan gelişmelerin ardından İYİ Parti ile karşılıklı polemiğe girmeme tutumunu sürdürüyor. Ancak CHP kulislerinde Akşener ve İYİ Parti’nin tutumundan duyulan rahatsızlık dile getiriliyor. Akşener’in büyükşehirleri de kastederek, “gerekirse kaybederiz, sorumluluğunu alırız” yönündeki açıklamalarını anımsatan bazı CHP yöneticileri, bu tutumun Akşener ve İYİ Parti’ye kaybettireceği görüşünü savunuyor:

“İki belediye başkanını cumhurbaşkanlığına layık gören Meral Akşener. Çıktınız iki belediye başkanından biri cumhurbaşkanı adayı olmalı, dediniz. Devleti vermeyi göze aldığınız kişilere belediyeyi vermeyi mi göze alamıyorsunuz? Günü geldiğinde seçmen bu tutumun hesabını sorar.”

İYİ Parti’nin ittifakta yer almaması halinde CHP’liler “B Planı”nın devreye sokulacağına işaret ediyorlar. Bu konuda en büyük kozun “taban ittifakı” olduğu vurgulanarak, “O risk görüldüğünde, siyasi partiler üzerinde toplumsal baskı yaratır. Seçime mobilize olan kitleler, sizi o masaya oturmaya zorlar. O zaman birileri de ‘aslan payını almak şartıyla otururuz’ diyebilir” görüşü dile getiriliyor.

CHP’liler, İYİ Parti’nin “tek başına seçime girme” kararına karşın, parti tabanının üst yönetimi dinlemeyeceğine ve kendi adaylarına yöneleceğini düşünüyor. Seçim stratejisinin buna göre kurgulanacağı ifade ediliyor.

CHP’li kaynaklar, muhalefet seçmeninin “Erdoğan mı, CHP adayı mı?” sorusu üzerinden tercihini kullanacağına dikkat çekerek, seçim stratejisinin bu denklem üzerine kurulacağı belirtiliyor.

Aynı kaynaklar “Erdoğan’a mı İmamoğlu’na mı oy verirsiniz, diye sorduğumuzda, İYİ parti kendi seçmenine derdini anlatır artık. Çünkü İYİ Parti seçmeninin Erdoğan’ı tercih etmeyeceğini biliyoruz.” diyor.

‘İttifak yapılacaksa amiral gemi CHP’dir’

İYİ Parti’nin, CHP ile köprüleri atmasına gösterdiği gerekçelerden birisi de Kılıçdaroğlu’nun, büyükşehirlerde CHP adayları ile seçime girileceğini söylerken kullandığı “Çünkü CHP dominant partidir” ifadesi.

Bu ifadeyi sorduğumuz CHP’lilere göre Kılıçdaroğlu bir “durum tespiti” için bu cümleyi kullandı.

Bu CHP’liler, İYİ Parti’nin ‘yüzde 10’u geçemeyen bir parti’ olduğu, ittifak yapılması halinde bu ittifakın ‘amiral gemisi’nin de CHP olacağının altı çiziliyor.

Aday belirlemede farklı senaryolar

CHP yönetimi, ittifak konusundaki görüşmeleri, Kasım ayında yapılması planlanan 38. Olağan Kurultay’dan sonra başlatmayı planlıyor.

Akşener’in tek başına seçime girme kararına karşın, yeni ittifak formülasyonlarının gündeme gelebileceği, İYİ Parti dışında ittifak ve seçim işbirliği olanaklarının tartışılacağı belirtiliyor.

Buna karşın, her olasılığı dikkate alarak seçime tek başına girecekmiş gibi de hazırlık yapıldığı ve bütün belediye başkan adaylarının önceden belirleneceği ifade ediliyor.

CHP kurmayları, “Biz her yerde, adaylarımızı belirleriz, eğer ittifak olursa, arkadaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda biz de bazı adaylarımızdan feragat ederiz” görüşünü dile getiriyorlar.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu