ChatGPT: Ne Vaat Ediyor Niye Endişe Yaratıyor?

Makine öğrenimi ve büyük miktarda veri ile desteklenen, kullanıcılarla inanılmaz derecede gerçekçi bir şekilde etkileşime giren ChatGPT teknolojik bir oyun değiştirici olmanın tüm işaretlerine sahip.

Talep üzerine ve saniyeler içinde bir makale ya da bilgisayar kodu sunabilen, kullanımı kolay bir yapay zeka sohbet robotu olan ChatGPT’nin yarattığı heyecan, okullarda endişe ile karşılandı. Teknoloji devleri ise bu yapay zekayı nasıl karşılayacağı konusunda temkinli.

Yaratıcısı dün ABD’de ücretli bir abonelik sürümünü duyursa bile, ChatGPT’nin toplumlar üzerindeki potansiyel etkisi karmaşık ve belirsizliğini koruyor. Peki ChatGPT ne ve neler yapabiliyor?

Bu bir dönüm noktası mı?

Kasım ayında Californialı şirket OpenAI’ın ChatGPT’yi piyasaya sürmesi, yeni bir yapay zeka dalgasının daha geniş kitlelere tanıtılmasında bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir.

Ancak, ChatGPT’nin gerçekten bir atılım olup olmadığı daha az net. Zira bazı eleştirmenler, bu yapay zekayı, OpenAI’ın Microsoft’tan milyarlarca dolar yatırım almasına yardımcı olan parlak bir halkla ilişkiler hamlesi olarak görüyor.

Meta’nın Baş Yapay Zeka Bilimcisi ve New York Üniversitesi’nde profesör olan Yann LeCun, “ChatGPT’nin özellikle ilginç bir bilimsel gelişme olmadığına” inanıyor ve uygulamayı yetenekli mühendisler tarafından oluşturulmuş “gösterişli bir demo” olarak nitelendiriyor.

Big Technology isimli podcast’a konuşan LeCun, ChatGPT’nin “dünyanın herhangi bir içsel modelinden” yoksun olduğu ve yalnızca internette bulunan girdilere ve kalıplara dayalı olarak “birbiri ardına kelimeler” ürettiği görüşünde.

Silikon Vadisi’nde girişim sermayesi şirketi Kleiner Perkins’ten Haomiao Huang da, “Bu yapay zeka modelleriyle çalışırken, bunların hesap makinesi değil kumar makinesi olduğunu unutmamalısınız” uyarısında bulundu.

Huang, teknoloji haberleri sitesi Ars Technica’daki yazısında, “Ne zaman bir soru sorsanız ve kolu çekseniz, harika olabilecek ya da olmayabilecek bir yanıt alırsınız. Başarısızlıklar son derece öngörülemez olabilir” ifadelerini kullandı.

ChatGPT, yaklaşık üç yıllık bir yapay zeka dil modelinden (OpenAI’ın GPT-3’ü) güç alıyor ve sohbet robotu bu modelin kapasitesinin yalnızca bir kısmını kullanıyor.

Gerçek devrimi ise, Syracuse Üniversitesi’nde profesör olan Jason Davis’e göre insan benzeri sohbet edebilmesi.

Davis, “Tanıdık, konuşmaya dayalı ve tahmin edin ne? Google’da arama yapmak gibi bir şey” diyor.

ChatGPT’nin dünyaca ünlü başarısı, Ocak ayında Microsoft’tan milyarlarca dolarlık yeni finansman alan OpenAI’daki yaratıcılarını bile şaşırttı.

OpenAI CEO’su Sam Altman bir haber bülteni olan StrictlyVC’ye verdiği röportajda, “Burada beklediğimiz ekonomik etkinin büyüklüğü göz önüne alındığında, ne kadar kademeli olursa o kadar iyi” dedi.

Altman, “GPT-3’ü neredeyse üç yıl önce çıkardık. Bu yüzden ChatGPT’ye kadar geçen üç yılda, aşamalı güncelleme öngörülebilir olmalıydı. Bu konuyu ayarlama konusunda nerede yanlış yaptığımı anlamak için daha fazla iç gözlem yapmam lazım” dedi.

Altman riskin, halkı ve politika belirleyicileri ürküttüğünü ve Salı günü şirketinin öğretmenlere, yapay zeka tarafından oluşturulan metni tespit etmeleri için bir araç tanıttığını kaydetti. Bunun nedeni, öğrencilerin ödevlerini yapmak için yapay zeka kullanmalarından, okulların endişe etmesi.

Şimdi ne olacak?

Avukatlardan konuşma yazarlarına, yazılımcılardan gazetecilere kadar herkes, ChatGPT’nin yol açacağı aksaklıkları hissetmek için nefeslerini tutmuş bekliyor. OpenAI, sohbet robotunun ücretli bir versiyonunu piyasaya sürdü. Geliştirilmiş ve daha hızlı bir hizmet için aylık fiyatı 20 dolar.

Şimdilik resmi olarak, OpenAI teknolojisinin ilk önemli uygulaması Microsoft yazılım ürünleri için olacak.

Detaylar henüz bilinmese de çoğu kişi ChatGPT benzeri yeteneklerin, arama motoru Bing’de ve Office paketinde ortaya çıkacağını varsayıyor.

Jason Davis, “Microsoft Word’ü düşünün. Bir deneme ya da makale yazmak zorunda değilim, sadece Microsoft Word’e bir komutla ne yazmak istediğimi söylemem yeterli” sözleriyle örnek veriyor.

TikTok ve Twitter’daki influencer’ların, “üretken” kabul edilen yapay zekayı en erken benimseyenler olacağına inanıyor. Çünkü bu platformlarda ses getirmek ve ünlü olmak için yüklü miktarda içerik gerekiyor ve ChatGPT bu sorunu hızla halledebilir.

Bu durum elbette dezenformasyon ve spam’in endüstriyel ölçekte gerçekleştirilmesi ihtimalini de gündeme getiriyor.

Davis, şimdilik ChatGPT’nin erişiminin bilgi işlem gücüyle sınırlı olduğunu, ancak bu güç arttırıldığında fırsatların ve potansiyel tehlikelerin katlanarak büyüyeceğini söyledi.

Tıpkı sürücüsüz arabaların bir türlü gerçekleşmeyen gelişi gibi, uzmanlar bunun aylar mı yoksa yıllar mı alacağı konusunda hemfikir değiller.

Alay konusu olma korkusu

LeCun, Meta ve Google’ın alay edilme ve tepki çekme korkusuyla ChatGPT kadar güçlü bir yapay zekayı piyasaya sürmekten kaçındığını söyledi.

Sessizce piyasaya sürülen Meta’nın Blenderbot’u ya da Microsoft’un Tay’ı gibi dil tabanlı botların, ırkçı ya da uygunsuz içerik üretebildiği kısa sürede görüldü.

LeCun, teknoloji devlerinin “saçma sapan şeyler püskürtecek” ve hayal kırıklığına uğratacak bir şeyi piyasaya sürmeden önce çok iyi düşünmeleri gerektiğini söyledi.(VOA Türkçe)