Charlie Kirk suikastı zanlısı mahkemeye çıktı, savcılar idam cezası istiyor

Muhafazakar aktivist Charlie Kirk suikast zanlısı 22 yaşındaki Tyler Robinson’ın yargılandığı 16 Eylül’deki dava duruşmasında savcılar idam cezası istedi. Bir sonraki duruşma 29 Eylül’de yapılacak.
Robinson ilk kez hakim karşısına çıktığı duruşmaya, kendisine zarar vermesini engelleyen yeşil bir atlet giyerek video bağlantısıyla katıldı. Suçlamaların hiçbirine itiraz etmedi.
Kendisine ağırlaştırılmış cinayet, ağırlaştırılmış ateşli silah kullanma, ateşli silah taşıyarak adaleti engelleme, kıyafetleri imha ederek adaleti engelleme, oda arkadaşına kısa mesajları silmesini söyleyerek tanıklara müdahale, oda arkadaşına sessiz kalmasını söyleyerek tanıklara müdahale ve bir çocuğun yanında şiddet içeren suç işleme suçlamaları yöneltildi.
Davaya dahil olmayan, bölge adına çalışan avukat Greg Skordas, mahkemeye Robinson’ın bir avukatı olmadığını söyledi.
Ancak 29 Eylül’deki duruşmaya kadar kendisi için hukuki temsil ayarlayacağını ekledi.
Utah eyalet savcısı Chad Grunander, Charlie Kirk’ün eşi Erika Kirk adına duruşma öncesi koruma kararı çıkarıldığını söyledi.
Ayrıca savcıların idam cezası talep edeceğini de belirtti. Mahkeme dosyasında, “İdam cezası talebine ilişkin karar, mevcut delillere, koşullara ve suçun niteliğine dayanmaktadır” denildi.
Trump destekçisi olan 31 yaşındaki Kirk, 10 Eylül’de Utah Valley Üniversitesi’ndeki konuşması sırasında bir binanın çatısından açılan ateşle boynundan vurularak öldürüldü.
Tyler Robinson suikastın ardından polise teslim oldu ve babası tarafından ikna edildiği açıkladı.
Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü Kash Patel, zanlının 33 saat sonra yakalandığını söyledi.
Charlie Kirk’ün eşi konuştu: ‘Çığlığım tüm dünyada yankılanacak’
Saldırı sırasında Kirk’ün eşi ve iki küçük çocuğu da kampüste bulunuyordu.
Eşinin ölümü sonrası bir video mesaj yayınlayan Erika Kirk, “Kocamın suikastından sorumlu olan kötü niyetli kişiler ne yaptıklarından habersizler” dedi, cinayetin ülkede ve dünyada etkileri olacağını savundu.
Kendi çığlıklarının “savaş çığlığı gibi tüm dünyada yankılanacağını” söyledi.
Charlie Kirk’ün podcast yayını yaptığı stüdyoda konuşan Erika Kirk, eşinin mesajının “baki kalacağı” mesajını da verdi.
Sağcı aktivist Charlie Kirk’ün öldürülmesi ABD içinde karşıt kutuplar arasında tartışmayı alevlendirdi.
Kirk’ün ölümüyle ilgili yapılan bazı paylaşımların da soruşturulduğu bildiriliyor.
Utah Valisi Spencer Cox, suikast sonrası açıklamalarından birinde zanlıya “idam cezası” verilmesini talep edebilmek için yetkililerin gerekli delilleri topladıklarını söylemişti.
Suikast nasıl yapıldı?
Yetkililere göre saldırgan etkinlik başlamadan birkaç dakika önce kampüse geldi ve güvenlik kameralarında yakındaki bir çatıya merdivenle çıkarken görüldü.
Saldırgan daha sonra çatıdan atlayıp yakındaki mahalleye doğru kaçtı.
Saldırganın kaçarken kalabalığın paniğinden yararlandığı da kaydedildi.
Polis ve federal ajanlar, bulunan kurma kollu tüfeğin saldırıda kullanıldığına inanıyor.
Kirk, ABD’de silahlı saldırılar sonucu toplu katliamlarla ilgili sorulan bir soruya yanıt verdiği sırada, yaklaşık 180 metre mesafeden vuruldu.
Organizasyona yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı, alanda altı polis bulunduğu açıklandı.
BBC’ye konuşan görgü tanığı Adam Bartholomew, etkinlikte 50-60 kadar kişinin Kirk’ü protesto ettiğini, etkinliğin yapıldığı alanda herhangi ekstra bir güvenlik önlemi görmediğini, alana girerken çanta ya da üst arama yapılmadığını söyledi.
Trump: ‘Amerika için karanlık bir an’
ABD Başkanı Trump, “gerçek bir Amerikan vatansever” olarak tanımladığı Kirk’ün hayatını kaybetmesi nedeniyle tüm ülkede bayrakların Pazar akşamı 6.00’ya kadar yarıya indirilmesi emri verdi.
Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social’dan yayımladığı video mesajında “Kirk’ün suikaste uğraması nedeniyle yas ve öfkeyle dolu olduğunu” söyledi.
Kirk’ü “gerçekler ve özgürlükler için bir model” olarak niteleyen Trump, gençlerin bu kadar saygı duyduğu başka hiçkimse olmadığını da savundu.
Trump, “Bu Amerika için karanlık bir an” dedi.
Utah Valisi Spencer Cox saldırıyı bir “siyasi suikast” olarak niteledi ve Amerikalılara “birbirlerinden nefret etmeyi bırakmaları” çağrısı yaptı.
Muhafazakar Parti’den birçok isim Kirk için taziye mesajları yayınlarken, bir önceki ABD Başkanı Demokrat Joe Biden da “Ülkemizde bu gibi bir şiddete yer yok. Bu sona ermeli” diyerek Kirk’ün ailesine başsağlığı dileklerini iletti.
Saldırıya diğer ülke liderlerinden de tepki geldi. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei başsağlığı mesajları gönderdi.
Charlie Kirk kimdir?
Kirk 2012 yılında, 18 yaşındayken, muhafazakar öğrenci örgütü Turning Point USA’in (ABD için Dönüm Noktası- TPUSA) kurucu ortağı olmuştu.
TPUSA, liberal üniversitelerde muhafazakar idealleri yayma amacı taşıyordu.
Kirk bu oluşum altında üniversitelerde açık hava münazaraları düzenliyor; öğrencilerde cinsiyet, iklim değişikliği, inanç ve aile değerleri gibi konular üzerine konuşuyordu.
Bu konuşmalarını sosyal medya platformlarında ve podcast olarak da yayınlayan Kirk’ün X’te 5,2 milyon, TikTok’ta ise 7,3 milyon takipçisi bulunuyordu.
Babası mimar olan Kirk, Chicago’nun varlıklı Prospect Heights bölgesinde büyümüş, eğitimini yarıda bırakarak kendisini siyasi aktivizme adamıştı.
Kirk, ABD’nin seçkin askeri akademisi West Point’e başvurmuş ancak kabul edilmemişti.
Turning Point USA gençleri Trump’a oy vermeye iknada ciddi bir rol oynamış, özellikle 2024 seçimlerinde Z kuşağı erkeklerinin oy tercihlerinde etkili olmuştu. Başkan Trump’ın oğlu Donald Trump Jr. Kirk için “hareketimizin gerçek rock yıldızlarından biri” yorumunu yapmıştı.
Kirk’ün yazdığı The Maga Doctrine adlı bir kitap da 2020 yılının en çok satanları arasında olmuştu.
Ocak ayında Trump’ın Washington’daki başkanlık yemin törenine de katılan Kirk, Trump’ın iki başkanlığı döneminde de Beyaz Saray’ın düzenli ziyaretçileri arasındaydı.
Kirk’ün Evanjelik Hristiyan inancı ve ailesi siyasi duruşunun merkezindeydi. Kirk Arizona Güzeli unvanlı eski bir modelle evliydi ve iki çocuğu vardı.
Hem “muhafazakar aktivizmin geleceği” hem de son derece kutuplaştırıcı bir figür olarak görülüyordu.
(BBC Türkçe)