Yaşam

Cem Garipoğlu’nun intihardan önceki son görüntüleri ortaya çıktı

2009 yılında Münevver Karabulut’u vahşice öldüren Cem Garipoğlu’nun otopsi görüntülerinden sonra intihar etmeden önceki son görüntüleri de ortaya çıktı. Garipoğlu’nun intihar etmeden 1 gün önce anne ve babasıyla açık görüşte bir araya geldiği belirlenirken intihardan önceki son voltası da görüntülerde yer aldı.

5 yıl önce lise öğrencisi Münevver Karabulut’u vahşice öldüren Cem Garipoğlu’nun 2014 yılındaki otopsi görüntülerini geçtiğimiz günlerde ortaya çıkmıştı. Kamuoyunun gündemine oturan fotoğraflardan sonra şimdi de Garipoğlu’nun intihar etmeden kısa bir süre önce hapishanede zamanını nasıl geçirdiğini ve neler yaptığıyla ilgili hem kamera görüntülerine hem de ayrıntılara ulaşıldı.

15 yıl önce lise öğrencisi Münevver Karabulut'u vahşice öldüren Cem Garipoğlu'nun 2014 yılındaki otopsi görüntülerini yayınlandı. Kamuoyunun gündemine oturan fotoğraflardan sonra SABAH şimdi de Garipoğlu'nun intihar etmeden kısa bir süre önce hapishanede zamanını nasıl geçirdiğini ve neler yaptığıyla ilgili hem kamera görüntülerine hem de ayrıntılara ulaştı.

Kamera görüntülerine göre 9 Ekim’i 10 Ekim’e bağlayan gece uzun bir süre koridorda volta atan Garioğlu saat 03.09’da 3’üncü bölmenin kapısını tamamen kapattı. Garipoğlu 4 dakika sonra ise koridorda bulunan tabureyi aldı ve 3’üncü bölmeye geçip kapısını tekrar kapattı. Bir daha da dışarıya çıkmadı. Bu esnada kamera kayıtlarına göre, avlu, iç ve dış koridor görüntülerinde koğuşa giren, çıkan kimse yoktu.

Kamera görüntülerine göre 9 Ekim'i 10 Ekim'e bağlayan gece uzun bir süre koridorda volta atan Garioğlu saat 03.09'da 3'üncü bölmenin kapısını tamamen kapattı. Garipoğlu 4 dakika sonra ise koridorda bulunan tabureyi aldı ve 3'üncü bölmeye geçip kapısını tekrar kapattı. Bir daha da dışarıya çıkmadı. Bu esnada kamera kayıtlarına göre, avlu, iç ve dış koridor görüntülerinde koğuşa giren, çıkan kimse yoktu.

İnfaz koruma memurları 10 Ekim sabah sayımı için koğuşa geldi ve seslendi. Ancak Garipoğlu ses vermedi. İçeri giren gardiyanlar Garipoğlu’nu 3 numaralı odada başında poşet, boynunda, kırmızı renkli düğümlenmiş naylon çamaşır ipi, üstü çıplak, altında eşofman bulunur şekilde yerde yatar şekilde buldu. Görevliler hemen revir ve 112 sağlık ekiplerini haberdar etti. Yapılan sağlık kontrolünde Garipoğlu’nun vefat ettiği anlaşıldı.

İnfaz koruma memurları 10 Ekim sabah sayımı için koğuşa geldi ve seslendi. Ancak Garipoğlu ses vermedi. İçeri giren gardiyanlar Garipoğlu'nu 3 numaralı odada başında poşet, boynunda, kırmızı renkli düğümlenmiş naylon çamaşır ipi, üstü çıplak, altında eşofman bulunur şekilde yerde yatar şekilde buldu. Görevliler hemen revir ve 112 sağlık ekiplerini haberdar etti. Yapılan sağlık kontrolünde Garipoğlu'nun vefat ettiği anlaşıldı.

Koğuş içerisinde yapılan incelemelere göre, 1 numaralı oda Garipoğlu tarafından önünde çekilebilir durumda masa ile kapalı tutulu şekilde bırakılmıştı. Bu oda içinde yapılan aramada intihar notu ya da şüpheli bir duruma rastlanmadı. 2 numaralı odada ise Garipoğlu’nun yatağı, özel eşyaları bulunuyordu. Detaylı aramalarda burada ders kitapları ve şahsi eşyalar da bulundu.

Koğuş içerisinde yapılan incelemelere göre, 1 numaralı oda Garipoğlu tarafından önünde çekilebilir durumda masa ile kapalı tutulu şekilde bırakılmıştı. Bu oda içinde yapılan aramada intihar notu ya da şüpheli bir duruma rastlanmadı. 2 numaralı odada ise Garipoğlu'nun yatağı, özel eşyaları bulunuyordu. Detaylı aramalarda burada ders kitapları ve şahsi eşyalar da bulundu.

3 numaralı odada yani Garipoğlu’nun intihar ettiği iddia edilen odada yapılan aramada, boş resim tuvali, boyalar, yatağı bulunmayan boş bir ranza ve üstünde bazı eşyalar yer alıyordu. Şüpheli görülen tüm eşyalara el konuldu ve muhafaza altına alındı. 4 numaralı odada ise temizlik malzemeleri yer alıyordu.

Soruşturma dosyasına giren en çarpıcı verilerden bir tanesi ise Garipoğlu'nun hapishanede görevli din adamları ile de intihar etmeden son bir ay içerisinde görüşmeler yapması oldu.

Tüm koğuş detaylı olarak kamera kaydına alınarak arandı. Koğuşta bulunan çöplere kadar arandı ve herhangi bir intihar notuna ulaşılamadı. Olay yeri inceleme uzmanları olay yerini krokilendirdi. Tüm bölmelerdeki acil çağrı butonları da çalışır durumdaydı. Yapılan arama tutanağa geçirildi. Aynı zamanda koğuş içerisinde herhangi bir boğuşma, kavga, mücadele bulgusuna da rastlanmadı.

Garipoğlu, intihar ederken başına geçirdiği poşeti, 19 Eylül 2014'te annesi tarafından kendisine verilen eşyalar ile birlikte koğuşa getirdi. İçinde elbise dolu poşetin verildiği anlar kamera kayıtlarıyla da kayıt altına alındı. Boynunda bulunan naylon çamaşır ipini ise 20 Şubat 2014'te aldı. Bu tarihte 2 adet çamaşır ipini talepte bulunarak satın aldığı kantinin fiş kayıtlarından saptandı.

Koğuştan ve Garipoğlu’ndan alınan deliller İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü ve Adli Tıp Kurumu’nca incelendi. Koğuştaki ve Garipoğlu’ndan alınan delillerle 2009 yılında cinayetin işlendiği sırada Garipoğlu’ndan alınan özelliklere ait genotipin uyumlu olduğu sonucuna varıldı. Başka bir DNA’ya rastlanmadı. Anne ve baba Garipoğlu’ndan da alınan DNA örnekleri temiz çıktı.


SABAH’ın aktardığı haberde göre Garipoğlu ilk kez cezaevine girdiği tarih olan 1 Ocak 2009’dan 10 Ekim 2014’e kadar toplamda 33 kez psikolog görüşmesi ile bireysel görüşme gerçekleştirdi. Sağlık sorunlarına ilişkin, üroloji, psikiyatri servislerine sevki sağlanarak tedavisi gerçekleştirildi. Rutin kontrollerine zamanında gönderildi.

Garipoğlu’nun sosyal hizmet uzmanları ve kurum psikologlarınca düzenli olarak bireysel görüşmeye alınarak gözlem altında tutuldu. Bireysel psikolog görüşmelerine ilişkin tutulan kayıtlarda olumsuz bir duruma da rastlanmadı.

Garipoğlu’nun son görüştüğü kurum psikoloğu verdiği ifadede, Garipoğlu’nun dışa yansıttığı ve vefatına neden olabilecek bir olumsuzluğun bulunmadığını aktardı.

Garipoğlu’nun vefat etmeden önce devamlı kullandığı antidepresan veya psikiyatri servislerince yazılmış bir ilacı da bulunmuyordu. 26 Aralık 2013’te yazdığı dilekçeyle kullandığı antidepresan ilacın iptalini talep ettiği de kayıtlarda yer aldı.

Soruşturma dosyasına giren en çarpıcı verilerden bir tanesi ise Garipoğlu’nun hapishanede görevli din adamları ile de intihar etmeden son bir ay içerisinde görüşmeler yapması oldu. Kurum vaizlerinden alınan ifadeler kapsamında bu görüşmelerde de tıpkı psikologlarınki gibi olumsuz bir durumun yaşanmadığı not edildi.

Garipoğlu, intihar ederken başına geçirdiği poşeti, 19 Eylül 2014’te annesi tarafından kendisine verilen eşyalar ile birlikte koğuşa getirdi. İçinde elbise dolu poşetin verildiği anlar kamera kayıtlarıyla da kayıt altına alındı. Boynunda bulunan naylon çamaşır ipini ise 20 Şubat 2014’te aldı. Bu tarihte 2 adet çamaşır ipini talepte bulunarak satın aldığı kantinin fiş kayıtlarından saptandı.

Garipoğlu’nun ölüp ölmediğiyle ilgili iddialar üzerine Karabulut ailesi Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasını (fethi kabir) istedi. Ancak talep hem savcılık hem de Adalet Bakanlığı tarafından reddedildi.

Cem Garipoğlu’nun babası Nida Garipoğlu da geçtiğimiz aylarda mezarın açılmasını ve tartışmaların son bulması yönünde savcılıktan talepte bulundu. Soruşturmayı yürüten Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan Cem Garipoğlu’nun otopsi işlemi sırasında yapılan işlemlere ait fotoğrafları ve video kayıtlarının hazırlanıp savcılığa gönderilmesini istedi ve dosyaya bilirkişi atadı.

Bilirkişi de otopsi görüntülerini izleyerek dökümünü yaptı ve savcılığa sundu. Düğümü savcılığın Garipoğlu’nun mezarının açılıp açılmamasıyla ilgili vereceği karar çözecek.(SABAH)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu