Bakırhan’dan PKK kongresi açıklaması: “Birkaç gün içerisinde kongre kararları açıklanacak”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Mesele silahsa, kongre ise çağrı yapıldı, kongre toplandı, yakın zamanda sonuçlarını açıklayacak. Birkaç gün içerisinde kongre kararları açıklanacak” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Habertürk TV’de yeni çözüm süreci ve PKK’nin beklenen silah bırakma çağrısı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Bakırhan, “Kongre toplandı, muhtemelen toplanan kongre süreçlerini de yakın zamanda duyacağız. Ben toplanan kongrenin sayın Öcalan’ın yapmış olduğu yol haritasına uygun sonuçlar içereceğini düşünüyorum. Yani onun dışında bir sonuç, onun dışında başka bir şey içereceğini düşünmüyorum. Birkaç gün içerisinde kongre kararları açıklanacak” dedi
Sürece ilişkin olarak; AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e katkılara için teşekkür eden Bakırhan, pazarlıkların yapılmadığını vurguladı.
Bakırhan, “Tedirginlik şu anda yürüyen sürece değil. Bence bu yürüyen süreç bir öncekinden daha açık, daha şeffaf bir şekilde yürüyor. Kimi yerlerde tartışıldığı gibi öyle arka kapılar arkasında bir pazarlık al ver, bu durumu söz konusu değil. Bizzat ben kendim İmralı Adası’na gittim. Sayın Öcanlan ile 4 saatlik bir görüşme yaptık. Orada çok enine boyuna sorular sorduk, cevaplar aldık. Bu sürece Türkiye’nin vicdanı yürütecek” dedi.
Tuncer Bakırhan, süreç ile ilgili “DEM Parti olarak elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyacağımızı belirtmek istiyorum. Evet hangi noktadayız? Çok iyi bir noktadayız. Şimdilik her şey iyi gidiyor. Bu sefer sade, yalın, toplumdan kaçırılmayan, toplumunda yakının izlediği, gördüğü, sorduğu sorulara da yanıt aldığı bir süreci yürütmeye çalışıyoruz” dedi.
Yeni çözüm sürecinin bir öncekine göre daha şeffaf yürütüldüğünü belirten Bakırhan, “Tedirginlik şu anda yürüyen sürece değil. Bence bu yürüyen süreç bir öncekinden daha açık, daha şeffaf bir şekilde yürüyor. Kimi yerlerde tartışıldığı gibi öyle arka kaplar arkasına bir pazarlık al ver durumu söz konusu değil. Bizzat ben kendim İmralı Adası’na gittim. Sayın Öcalan ile 4 saatlik bir görüşme yaptık. Orada çok enine boyuna sorular sorduk, cevaplar aldık. Bu sürece Türkiye’nin vicdanı yürütecek” dedi.
“Silah dediler, hadi silah ortadan kalkıyor”
Hükümetin, “toplumu rahatlatacak, kafalardaki soru işaretlerini, kaygıları giderecek, kimi gerekleri yerine getirmeleri gerektiğini ifade eden Bakırhan, “Şimdi silah dediler, hadi silah ortadan kalkıyor. Kongre toplandı, muhtemelen toplanan kongre süreçlerini de yakın zamanda duyacağız ama ben toplanan kongrenin sayın Öcalan’ın yapmış olduğu yol haritasına uygun sonuçlar içereceğini düşünüyorum. Yani onun dışında bir sonuç, onun dışında başka bir şey içereceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla mesele silahsa, kongre ise çağrı yapıldı, kongre toplandı, yakın zamanda sonuçlarını açıklayacak. Birkaç gün içerisinde kongre kararları açıklanacak” diye konuştu.
“Kürtler ne zaman Türkiye için tehdit olmuş?”
Suriye’deki Kürtlerin bir statü elde etmeleri durumunda Türkiye’ye tehdit oluşturmayacağını ifade eden Bakırhan özetle şöyle devam etti:
“Kuzeydoğu Suriye yönetimi ile Şam yönetiminin imzaladığı mutabakat aslında tam da söylediğim şeyin en iyi göstergelerinden birisidir. Irak’ta yaşayan Kürtler, her yerde yaşayan Kürtler çözümü Bağdat’ta arıyor. Bak bunlar çok önemlidir. Bak dünyanın dört bir yanında yaşayan Kürtler çözümü yaşadıkları ülkelerin başkentlerinde arıyor. Bakın biz hiçbir zaman tenezzül etmedik… Irak’ta zaten belli bir şey oluştu ama orada da muhtemelen sorunlar var. Yani şu kaygıyı atmak gerekiyor. İşte Suriye’de de bir çözüm olursa, Türkiye’den orada kimi haklara kavuşursa bu Türkiye için bir tehdit olur. Ben size soruyorum. Benden daha iyi bilirsiniz, yıllardır. Kürtler ne zaman Türkiye için tehdit olmuş? Lütfen tarihten tek bir örnek verin.
Sadece 24 Anayasasından sonra kimliği reddedildiği için hak aramıştır. Hakkını almak için çeşitli araç gelişlere başvurmuştur. O da büyük bir acı arkada bırakmıştır. Gerçekten Kürtler Türkiye ne zaman tehdit olmuş, ne zaman yarı yolda bırakmış, ne zaman çelme atmış? Cumhuriyet kurulurken Kürtler başka bir şey yapamaz mıydı? Yapabilirdi. Kürt temsilcileri bizim ülkemizdir bu, biz birlikte yaşıyoruz demedi mi?
“Sayın Özel asla bu süreci bozan bir söylem içine girmedi”
Cumhuriyet Halk Partisi çok açık bir şekilde destekledi. 2013-2015’te bu meselenin onlar da Milletçi Hareket Partisi ile birlikte karşısındaydılar. Son süreçte hakkını vermek gerekiyor. Sayın Özgür Özel asla bu süreci bozan bir söylem ve pratikler içine girmedi. Bu da kıymetlidir, bu da değerlidir. Tam da Türkiye’yi düşünen, Türkiye’nin geleceğini düşünen, demokratik bir Türkiye’de kardeşçe kavga etmeden yaşayabilmenin en iyi adımlarından birisi aslında Sayın Özgür Özel’in de ortaya koymuş olduğu bence tavırdır. Dolayısıyla bunu biraz çoğaltmak lazım, büyütmek lazım, korkmamak lazım, kaygılanmamak lazım.
“Kendi ana dilimizi konuşmamız bu ülkeyi bölmez”
Bu topraklarda, bu coğrafyada yaşıyoruz. Bizim kendi ana dilimizi konuşmamız bu ülkeyi bölmez. Zaten konuşuyoruz. Şimdi Türkçe konuşabilir mi? İçinizde bilenler varsa belki Nevzat Bey bilir. Dil hangi ülkeyi bölmüş? Dünyada binlerce dil var. 2000 civarında dil var. 200’e yakın, 200 küsur devlet var. Eğer dil bölseydi şimdi 2000 tane ulus devlet olması gerekiyordu. Dil bölmez. Dili inkar etmek böler. Dili yok saymak böler. O dili kullananları ötekileştiren aslında bölücüdür, bölmeye çalışıyor… Sayın Bahçeli’nin başlattığı tokalaşmayla birlikte başlattığı, işte her yerde çözüm istiyoruz, Türkiye çözümünü niye sağlamayalım sözü çok değerliydi, çok kıymetliydi. Biz onun hakkını verdik tabii. Sonrasına bunun yanıtının Sayın Öcalan’dan gelmesi de toplumu iyice umutlandırdı. DEM Parti de en başından beri doğru bir yerdeydi.”
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu talep edilebilir”
Eş Genel Başkan Bakırhan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşecek misiniz? Bir planlama var mı?” sorusuna da şu cevabı verdi:
“ Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tabii ki görüşeceğiz, görüşürüz. Şu anda yok ama muhtemelen belki önümüzdeki dönem yapacağımız işler çerçevesinde bir randevu da talep edilebilir. Ama bizim etmemize gerek yok. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin üçüncü büyük zeminin eş başkanlarıyla bence görüşebilir. Biz düşman değiliz. Sadece muhalefette bulunan bir siyasi partiyiz. Sadece iktidarın bize ve işte hani o demokratik olmayan yol ve yöntemlerine eleştiren bir partiyiz. Bu süreç yürüyecekse niye görüşmeyelim? Bu süreç yürüsün yürümesin, bu ülkenin Cumhurbaşkanı, herkesin Cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Bizim de Cumhurbaşkanımız olduğu için… Sırrı Bey’e bir söz vermiştik. Bu süreci kesinlikle onun dediği gibi başarıya ulaştırmak için DEM Parti üzerine düşen bütün sorumluluklarını yerine getirecektir. Yani sevgili Sırrı Süreyya Bey’e sözümüz olsun.”