Bakan Fidan “Enayi değiliz” demişti; AKP’li Metiner’den iktidara uyarı: Suriye Kürtlerini İsrail’in kucağına itecek politikalar…

Eski AKP milletvekili, Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, kişisel X hesabından “Suriye Kürtlerini İsrail’in kucağına itecek politikalar; sadece süreci bozmaz, asırlık Türk-Kürt kardeşliğini de fena halde tahrip eder,” ifadelerini kullandığı bir mesaj paylaştı. Metiner mesajında Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Şam yönetimi güçlerine entegrasyonuna işaret ederek “Gönüllü entegrasyon yerine silah yoluyla zoraki entegrasyonu sağlamaya çalışanların ülkelerini sürükledikleri felaket ortada,” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 13 Ağustos’ta Suriyeli mevkidaşı Esad Hasan Şeybani ile yaptığı ortak basın toplantısında “Bizim de artık tolere etmekte zorlandığımız gelişmeler var. Hali hazırda Türkiye, Irak, İran ve Avrupa’dan gelen örgüt üyelerinin Suriye’yi terk etmediğini görüyoruz. 10 Mart’tan ve Türkiye’de yürüyen süreçten sonra örgütün Suriye’de güven telkin edici bir gelişmesini de görmüyoruz. Tam tersine, bütün süreçleri, gerek Şam’daki gerek Ankara’daki süreçleri, olası bir sorunda faydayı maksimize etmek için beklediklerini görüyoruz. Bunu görmediğimizi zannetmesinler, bunu görüyoruz,” demiş ve “Enayi değiliz” çıkışı yapmıştı.
“Suriye Kürtlerini İsrail’in kucağına itecek politikalar…”
Metiner, X hesabından paylaştığı gönderide “Suriye Kürtlerini İsrail’in kucağına itecek politikalar; sadece süreci bozmaz, asırlık Türk-Kürt kardeşliğini de fena halde tahrip eder. Akidemize ve tarihsel misyonumuza yakışır bir büyüklüğün sahibi olmalıyız. Unutmayalım asla: Barış herkese kazandırır. Savaş, kazanana bile kaybettirir. Bizim kardeşliğimiz, akide temelli gönüllü bir kardeşliktir. Kardeşlik, kendin için istediğini kardeşin için de istemek demektir,”ifadelerini kullandı.
“Gönüllü entegrasyon bu anlayış temelinde olursa hiç kimse bileğimizi bükemez,” diyen Metiner, şöyle devam etti:
“Zoraki entegrasyon çözümsüzlüğü derinleştirir.
Siyasal akıl yerine silahı tercih edenler bilesiniz ki yenseler bile ebedi bir düşmanlığın ve nifakın önünü açarlar.
Gönüllü entegrasyon yerine silah yoluyla zoraki entegrasyonu sağlamaya çalışanların ülkelerini sürükledikleri felaket ortada.
Her şeyi yeniden düşünmenin tam vaktidir.
Gönüllü bir entegrasyon ve ebediyete uzanacak kardeşliğin kapısı önümüzde ardına kadar açılmış iken tekrar her şeyi başa döndürecek yanlış hesapların içine girmemek lazım.
Herkes ve tüm taraflar barışın ve kardeşliğin yanında saf tutmalıdır.
Barışın ve kardeşliğin kazanması için elinden gelenin fazlasını yapmalıdır.”
Dışişleri Bakanı Fidan’a “uyarı” mı?
Dışişleri Bakanı Fidan, Suriyeli mevkidaşı Şeybani’nin 13 Ağustos’ta Ankara’ya yaptığı ziyaret sırasında yaptıkları ortak basın toplantısında SDG’ye seslenerek sert konuşmuş; “Tolere etmekte zorlandığımız gelişmeler var,” demişti.
Bakan Fidan, Suriye’de yaşananların Terörsüz Türkiye sürecine etkilerine ilişkin soruya şu yanıtı vermişti:
“Suriye ile yaptığımız anlaşma çok fazla bu anlaşmada yazan maddelerde bizi bağlar bir nitelik taşımıyor, diyorlar. İkincisi Türkiye’de yürüyen süreç de bizi ilgilendirmiyor, diyorlar. Peki sizi ne ilgilendiriyor? Bölgenin aziz Kürt kardeşlerini İsrail’in maşası yapmak mı ilgilendiriyor sizi? Artık bu politikaya son vermeniz lazım, bölgeden birisi gelecek sizin örgütünüzün devamlılığını sağlayacak ve bu da sadece Kürtlerin aleyhine sonuçlanmakla kalmayıp Suriye’nin tamamına tesir edecek. Böyle bir stratejiyle mi devam etmek istiyorsunuz? Bizim de artık tolere etmekte zorlandığımız gelişmeler var. Hali hazırda Türkiye, Irak, İran ve Avrupa’dan gelen örgüt üyelerinin Suriye’yi terk etmediğini görüyoruz. 10 Mart’tan ve Türkiye’de yürüyen süreçten sonra örgütün Suriye’de güven telkin edici bir gelişmesini de görmüyoruz. Tam tersine, bütün süreçleri, gerek Şam’daki gerek Ankara’daki süreçleri, olası bir sorunda faydayı maksimize etmek için beklediklerini görüyoruz. Bunu görmediğimizi zannetmesinler, bunu görüyoruz.”
“Enayi değiliz” çıkışı
“Bölgede yeni bir dönem ve yeni bir ruh var; Türkiye’de yeni bir dönem ve ruh var”, diyen Fidan, “Bunlardan istifade etmek lazım. Kusura bakmayın, kimse enayi değil, biz enayi değiliz. Biz bu süreçlere iyi niyet yatırıyoruz diye orada ortaya koyduğunuz kurnazlıkları görmüyor değiliz. Büyük devlet olmanın ve büyük bir amaca hizmet etmenin de kuralı var; onu yapıyoruz sadece. Sizi uyarıyoruz, çağırıyoruz; durduğunuz yeri değiştirin. Suriye’yi beraber nasıl inşa edeceğinizi düşünün.” ifadelerini kullanmıştı. (T24)