Politika

Bahçeli’den çağrı: Beşar Esad’la görüşülmeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüşmesini değerlendirdi. Temasların devam ettirilmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “Bununla kalınmamalı, Beşar Esad ile de görüşme masası açılmalıdır” dedi.

Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca. Biz bu ülkeyi çok seviyoruz. Masalarda değil, meydanlardayız. Haklı ve tarihi mücadelemizde kesinlikle gevşemeyeceğiz. Milliyetçi Hareket Partisi, algı oyunlarını bozarak geliyor. İftira düzeneklerini yıkarak geliyor. Milliyetçi Hareket Partisi, kiralık kalemlerin sahiplerini yenerek geliyor. Milliyetçi Hareket Partisi, anket şirketlerini bozguna uğrata uğrata geliyor. Hiçbir engele takılmadan, karanlık senaryoya aldırmadan inanmış adımlarla hak ettiğimiz başarıya ulaşmak için gece demiyoruz, gündüz demiyoruz, en ufak yılgınlık göstermiyoruz.

ATANAMAYAN ÖĞRETMEN BIRAKMAYACAĞIZ: Öğretmenlerimiz büyük ruh mimarlarıdır. Onlara karşı kalbimiz minnet hisleriyle doludur. Öğretmenlerimize ne yapsak bin defa helal olsun diyorum, üzerimize ne düşüyorsa yapmanın sözünü veriyorum. 3 Şubat 2022’de TBMM’de kabul ettiğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu çok ciddi bir kazanımdır. Şimdiden hayırlı olsun diyorum. Atanamayan hiçbir öğretmen bırakmayacağız. Ücretli, sözleşmeli hiçbir öğretmen kalmamalı hepsi kadroya geçirilmelidir. Kanaatimiz ve kararlılığımız budur.

 İhanet bir hak değildir. Suç işlemek bir hak değildir. İnsan öldürmek bir hak değildir. Bunların hepsi hukukun direkt konusudur. Biz, kişi hak ve hürriyetine, düşünce serbestliğine, bir başkasının güvenlik sınırlarını ihlal etmediği sürece bağlıyız. Fakat bu haklar kişisel olmaktan çıkıp kolektif bir özelliğe büründüğü andan itibaren karşı çıkışımız kaçınılmazdır. Küfür bir hak değil, ahlak sorunudur. Terör hak değil, ağır bir insanlık suçudur.

 Temel hak ve hürriyetler ekseninde mangalda kül bırakmayan çevrelerin varmak istediği nokta neresidir? Küresel cinayetlere sessiz kalmak, insan onurunun ayaklar altına alınmasına tepkisiz durmak bir hak mıdır? ABD’nin 10 Kasım 2022 tarihinde, dünya özgürlükler kongresine Enes Kanter isimli tescilli teröristin katılması, Cumhurbaşkanımızın iftiralara maruz kalması bir hak mıdır? LGBTİ’yi desteklemek bir hak mıdır? Yoksa bir sapkınlık mıdır? İstiklal Caddesi’nde bombayla bebek arabası devirmek, altı insanımızı katletmek bir hakkın konusu mudur? TV’lerde sabitleşmiş sözde yorumculara, aydınım diye ortalıklarda gezinen şarlatanlara bilmediğimiz hak ve hukuk zemininde katlanmak mümkün ve muteberdir?

 Tek bir teröristin yaşamasına dahi göz yumamayız. 19 Kasım 2022 geçesi icra edilen Pençe Kılıç Harekatı, Türkiye’nin hukuki ve meşru hakkıdır.  Bu harekata karşı gelen, durdurulmasıyla ilgili dünyaya çağrı yapan HDP, TBMM’ye sızmış düşman bakiyesidir. Böylesi parti görünümlü bir örgütün siyaset hayatımızda bulunması haksızlıktır. Bu bölücü kapatılmasın da Hazine’den aldığı paraları terör örgütüne akıtmaya devam mı etsin? AYM’nin hâlâ neyi beklediğini sormayalım mı? 2023 yılında artık bölücü siyasete son verilmeli. İlle de siyaset yapalım diyorlarsa toplansınlar, büyük kongrelerini iltihak ve iltica etsinler tek yumurta ikizleri CHP’ye.

 İçişleri Bakanımıza alçak diyen, haksız suçlamalarda bulunan PKK/YPG adına saldıran terörist seviyelerin topu alçaktır, namerttir. TSK’ya iftira atanların alayı birden düşman saflarında paralı askerliğe talip olmuş müptezelleridir. Terör örgütlerinin sözcülüğüne meyletmek, devlete ve hükümete hakaret etmek haramzadeliktir. Zillet partilerinin neden olduğu ekonomik sızma, tehdit ve sömürme, varlığımıza yönelik tehdit, devlet kurumlarına yönelik kuşatma, milli yapımıza saldırı, inançlarımıza saldırıyla karşı karşıyadır. Hepsini karşılamaya hazırız.

 İşin özünde bizim terörle mücadelemiz, küresel güçlerle mücadelemizdir. PKK/PYD’yi eğitip donatan başta ABD olmak üzere ülkeler Türkiye’nin karşısındadır. Harekattan bir gün önce ABD’li komutanının sözde terörist mezuniyet töreninde sözde başarılarından dolayı gurur duyduklarını açıklaması yalnızca skandal değil, müttefiklik hukukuna saplanmış yeni bir hançerdir. Türkiye’nin iç politikası ABD’nin dış politikasıdır. Zillet İttifakı da bu dış politikanın tutsak alınmış uydusudur. ABD, Türkiye’ye açık cephe almıştır. Biz bu cepheyi görüyoruz. Reste rest diyecek mertliği sonuna kadar gösteriyoruz. Kahraman TSK’mızı dua ile ve gönülden destekliyoruz. Hesap vakti, teröristlerin toprağa düşme vaktidir. Terör örgütünün saldırılarını görmeyip Türkiye’yi suçlayanların bahtı bağlanmış, aidiyet damarları kurumuştur.

 Gaziantep’e dün Suriye’den düzenlenen roketli saldırıda 2 evladımız şehit olmuştur. İstiklal’deki kanlı saldırının hesabı nasıl sorulmuşsa Karkamış ve Öncüpınar’a saldırıların hesabı da misliyle sorulacaktır. Tedavi altındaki kardeşlerimize şifalar diliyorum. Tek bir terörist bırakmayacağız. Operasyonların kara gücüyle desteklenip tamamlanmasını umut ediyorum. 

ESAD İLE DE GÖRÜŞÜLMELİ

Sayın Cumhurbaşkanımızın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yle Katar’da kurduğu temas doğru bir temastır, bize göre arkası getirilmelidir. Bununla da kalınmamalı, Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile de görüşme vasatı açılmalı, terör örgütlerine karşı ortak bir irade oluşturulmalıdır. Türkiye’nin Mısır, Suriye ve Irak’la tarihten gelen çok güçlü bağları vardır ve bilinmektedir. Biz doğrudan ikili görüşmeleri başlatamazsak bozguncular aramızı iyice açacaklardır. Ülkemizin komşularıyla yapıcı, müspet, geliştirici ve samimi diyaloglar kurması aynı zamanda 2023’ün hedefleriyle de müzahirdir.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Borsası’na yönelik suç oluşturan açıklamalarını kabul etmemiz, olağan görmemiz düşünülemeyecektir. Yatırımcıları korkutan, İstanbul Borsası’nın cazibesine ve saygınlığına gölge düşürmeye tevessül eden Kılıçdaroğlu sorumsuzdur, şuursuzdur. İstanbul Borsası’nın yükselişi devam edecek, önü de ardına kadar açık olacaktır. Borsa’ya bizim güvenimiz tamdır. İstanbul Borsası yerli ve yabancı yatırımcılar için en güvenli limandır.

Zincir marketlerde gün aşırı yapılan zamların toplumsal ve ekonomik huzurumuza tahammülsüzlük olduğu kanaatindeyiz. Ticaret Bakanlığımızın fırsatçıların üzerine kararlılıkla gideceğinden, keyfi ve hatta sinsi bir plan dahilinde fiyat etiketlerini şişirenlerden adli ve idari manada hesap soracağından kuşku duymuyoruz. Vatandaşlarımızın kesesine dokunan kim olursa olsun karşısındayız. Sürekli zam yapan zincir marketlerin FETÖ’yle irtibat ve ilişkisinin titizlikle araştırılması gerektiğine de inanıyoruz. Milletimizin sırtına zam kamburu yerleştirmek isteyenler her yerde bizi karşılarında bulacaktır. Bu açgözlülere müsamaha gösterilmemelidir. Ekmeğimizden çalan, sofralarımızın tadını kaçıran, mutfaklarımıza karabasan gibi çöken kim varsa iki yakasından tutmak devletin asli vazifesidir, bu vazife de bihakkın yerine getirilecektir. 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu