Politika

Babacan’dan “Kürt meselesi” çıkışı

DEVA Partisi lideri Babacan, kürt meselesine ilişkin, “Otoriter ortaklık tarafından Kürt meselesi yeniden diriltildi diye bu meseleyi çözme çabasından vazgeçmek çok yanlış bir yaklaşım. Vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek siyasetin varlık amacıdır. Önemli olan niyettir. Türkiye’de demokrasinin geri kalmasının hiçbir mazereti olamaz.” açıklaması yaptı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, parti genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında açıklamalarda bulundu. Öldürülmesinin 15. yıl dönümünde gazeteci Hrant Dink’i anarak sözlerine başlayan Babacan’ın gündeminde Sezen Aksu tartışması, Kürt meselesi ve demokratikleşme tecrübeleri vardı.

Babacan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

‘BİR HUKUK DEVLETİNE YAKIŞAN NEYSE ONU YAPACAĞIZ’

“İş başına geldiğimizde vatandaşlarımızın analarından emdikleri ak süt kadar helal olan bütün haklarını koşulsuz, pazarlıksız, müzakeresiz derhal tanıyacağız. Bir hukuk devletine yakışan neyse, biz onu yapacağız. Tüm hakları anayasal güvenceye kavuşturacağız. Gasp edilmiş tüm hakları iade edeceğiz. Mevcut haklardan ve kazanımlardan asla bir adım dahi geri atmayacağız.”

‘TÜRKİYE EN KISA ZAMANDA DEMOKRASİ ROTASINA GİRECEKTİR’

“Hayalimizdeki Türkiye; herkesin kendisini birinci sınıf ve eşit vatandaş hissettiği bir ülkedir. Kimsenin dilinden, inancından, düşüncesinden dolayı kendisini yalnız, kimsesiz, öksüz hissetmediği bir ülkedir. Kimsenin herhangi bir nedenle ayrımcılığa uğramadığı bir ülkedir. İnanıyorum ki Türkiye, en kısa zamanda, yeniden demokrasi rotasına girecektir. Bu ülke, yaşadığı demokratikleşme tecrübelerinden çıkarttığı derslerle güçlenecektir.”

‘SESİ YÜKSEK ÇIKANIN BAŞKALARININ HAKKINI TACİZ ETMESİNE HAYIR’

“Cemaat ve vakıflar derhal kapatılsın’ diyenlere karşı haktan, özgürlükten bahsettiğimde bazı küçük grupların saldırısıyla karşılaşmıştım. Sezen Aksu ile ilgili haktan, özgürlükten bahsedince başka bir grubun saldırılarıyla karşılaştım. Biz bu ülkeyi, bu marjinal kuşatmalara bırakmayacağız. Adalet arayan, hak diyen, huzur ve barış isteyen milyonların sesi olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Sesi yüksek çıkanın başkalarının hakkını hukukunu taciz etmesine hayır diyeceğiz. Haklının yanında olacağız. Kimse bu saldırılarla susacağımızı, sineceğimizi, düşünmesin. Hepsi gelsinler üzerimize, hakikatin yolundan geri adım atmayız.”

‘ÜLKEYİ SOKAKTA BULMADIK, KİRLİ HESAPLARA PABUÇ BIRAKMAYIZ’

“Bir sanatçının 5 sene önce çıkmış bir şarkısını, kutuplaştırma ve çatışma için malzeme edenlerin amaçlarını gayet iyi biliyoruz. Bunun organize bir iş olduğunu anlamak için istihbarat uzmanı olmaya gerek yok. Eş zamanlı düğmeye basılmış bir şekilde Bahçeli çıkıp konuşuyor, öbürünün adamları evinin önünde gösteriler yapıyor. Dini değerlerin siyasete ve kutuplaştırmaya alet edilmesi bugünkü iktidarın geleneği haline geldiğini gayet iyi biliyoruz. Kimse boşuna heveslenmesin. Bu ülkeyi sokakta bulmadık. Kirli hesapların peşinden koşan, yarınlarımızı hedef alan gruplara pabuç bırakmayız.”

‘PEYGAMBERİMİZE HAKARETE KALKIŞANLARA HADLERİNİ BİLDİREN BİRİSİYİM’

“Avrupa Birliği ve Dışişleri bakanıyken, ülke ülke dolaşıp, peygamberimize hakarete kalkışanlara hadlerini bildiren birisiyim. İfade özgürlüğünün, hiç kimseye, bir başkasının dinin kutsalına hakaret etme hakkı anlamına gelmediğini Avrupalıların yüzlerine karşı haykıran bir insanım. Biz, parti programımızda açık bir şekilde ortaya koyduğumuz ilke ve değerleri referans olarak alırız. Günlük rüzgarlarla eğilip bükülmeyiz. Dinimizin kutsallarını alet edenler korksunlar.”

‘DEMOKRATİKLEŞME SÜREÇLERİNDEKİ HATALARI GÖRÜYORUZ’

“Türkiye, demokratikleşme yolculuğunda, bazı kritik virajları alamadı. Süreçler içerisinde eksiklikler oldu, hatalar oldu. Bunları görüyoruz, biliyoruz, anlıyoruz. Daha kötüsü, demokratikleşme yolculuğumuzun yarıda kaldığı yetmemiş gibi, geri geri gitmeye başladık. Otokrat bir ortaklığın iktidarı başımıza musallat oldu. Her alanda, demokratik kazanımlarımız geriletildi.”

‘TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ AL-VER MESELESİ YAPMAK DOĞRU DEĞİLDİ’

“Geçmişe doğru muhasebe yaptığımızda, terör örgütünün yapıp yapamayacakları ile kendi vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini tek bir masaya getirip, bu konuları al-ver meselesi yapmak doğru bir yaklaşım olmadı. Sorunun özünde buraya geliyoruz. Vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini aynen tanımak ama örgütle mücadeleyi de sadece askeri yöntemlerle değil, bölge ülkeleriyle siyasi diyalogla, diplomasiyle ve her türlü enstrümanın etkili bir şekilde kullanılmasıyla yapabilmek. Varlık sebeplerini ortadan kaldırmak. Asıl mücadele burada.”

‘KÜRT MESELESİ DİRİLTİLDİ DİYE ÇÖZME ÇABASINDAN VAZGEÇMEK YANLIŞ’

“Otoriter ortaklık tarafından Kürt meselesi yeniden diriltildi diye bu meseleyi çözme çabasından vazgeçmek çok yanlış bir yaklaşım. Vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek siyasetin varlık amacıdır. Önemli olan niyettir. Türkiye’de demokrasinin geri kalmasının hiçbir mazereti olamaz.”

‘TERÖR GEREKÇESİYLE DEMOKRATİKLEŞME ÇABALARI DURDURULAMAZ’

“Güvenlik veya terör gerekçesiyle, Türkiye’nin demokratikleşme çabaları durdurulamaz. Özgürlüklerin alanını genişletirken, ülkemizin güvenliğinin de en iyi şekilde sağlanabileceğini biliyoruz. Otoriter rejimler vatandaşın önüne bu teraziyi koyar. Öyle bir terazi veya denge yok. Hem güvenliğin nasıl sağlanacağını hem de özgürlük alanının nasıl genişleteceğini biz gösteririz.”

‘BAZI HAKSIZ YAKIŞTIRMALAR BİZİ DERİNDEN ÜZÜYOR’

“Geçmişteki demokratikleşme çabalarına yapılan bazı haksız yakıştırmalar bizi derinden üzüyor. Hele toplumsal desteği yüzde 70’leri geçmiş bir süreci bugün kriminalize etmek toplumla kavga etmektir. Her fırsatta siyaseti mahkûm etmeye çalışmak toplumu reddetmektir. Siyaset, kadim sorunlar dahil olmak üzere milletimizin tüm sorunlarına çözüm aramaktır.”(Karar)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu