Ayşe Tokyaz cinayetine yardım eden şüphelilerin ifadeleri: Necmettin beni arayıp ‘Bir bavul var ebediyete gidecek’ dedi

İstanbul Küçükçekmece’de üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetinde, katil zanlısı Cemil Koç’a yardım ettiği ileri sürülen 6 kişi arasında yer alan 3 şüphelinin savcılık ifadesine ulaşıldı. Taksi şoförüne cesedi yok etmesi için yardım eden, ardından yol kenarına bırakan ve tutuklanan şüphelilerden Barış Can A, “Necmettin beni aradı, ‘Bir bavul var, ebediyete gidecek’ dedi.
İstanbul Küçükçekmece’de öldürüldükten sonra Eyüpsultan’da yol kenarında valizin içinde cesedi bulunan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz (22) cinayetiyle ilgili gözaltına alınan 7 kişi adliyeye sevk edilmiş, zanlılar savcılıkta ifade vermişti. Zanlılar savcılıkta ifade verdikten sonra, 22 yaşındaki genç kadının ölümünden sorumlu tutulduğu öne sürülen Cemil Koç, “tasarlayarak öldürmek” suçlamasıyla, diğer 6 şüpheli ise “tasarlayarak öldürmeye yardım etmek” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
9 şüpheli tutuklandı
Cinayetin ardından şüpheli Koç’un valizi evde çıkarmasına ve otomobil ile taşımasına yardım ettiği belirlenen şüpheli Oğuz K. (55) gözaltına alındı.
Ekiplerin yürüttüğü çalışmalarda, olayla bağlantısı olduğu tespit edilen polis memuru İ.U.U. da gözaltına alındı.
Olayın ardından tutuklanan isimlerden biri olan ve taksi şoförü olarak tanımlanan Barış Can A.’nın savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı. Şüpheli ifadesinde, “Necmettin beni aradı, ‘Bir bavul var, ebediyete gidecek’ dedi. Bana ceset olduğunu söylemedi, ben şaka yapıyor sandım. Ondan 300 bin lira istedim. Necmettin para teklifini kabul edince arkadaşlarım Erhan G. ve Yusuf S.’yi araca alıp, onunla buluşmaya gittik. Parayı arkadaşlarıma söylemedim. 50’şer bin lira verecektim. Onları kazım ve gömme işi olabileceğinden yardım etsinler diye olaya dahil ettim” diye konuştu.
Güzeltepe taraflarında arkadaşlarıyla buluştuğunu anlatan şüpheli Barış Can A, “Necmettin ile buluştuk, o bizi kırmızı BMW’nin yanına götürdü. Necmettin, uzaktan kumanda ile bagajı açtı. Erhan G. ise aracı tam yanına park etti. Ben indim arabadan, bagajda kırmızı sıvı bir şey gördüm ama kan olduğunu anlayamadım. Bavulu araca yükleyip giderken Hasdal taraflarında esen rüzgar ile araç içine çürümüş yumurta kokusu yayıldı. Arkadaşlarla biz panik olduk. Olay üzerimizde kalmasın diye Yusuf S. ile cesedi Kemerburgaz yolunda ağaçlık bir alana attık. Necmettin beni arayıp, ‘iş iptal’ dedi ama valizi geri alamadık. Valizin fotoğrafını ve konumunu birine atıp atmadığımı hatırlamıyorum. Bir süre sonra da seyir halinde ilerlerken polisler tarafından yakalandık” ifadelerini kullandı.
Valizin taşındığı süreçte yer alan diğer şüpheli Erhan G. de, savcılığa verdiği beyanında Barış Can A.’nın davranışlarını ve yaşananları aktardı. Şüpheli ifadesinde, şunları anlattı: “Barış’ın kafası güzeldi, aracı ben kullanıyordum. Neco isimli şahsın tarif ettiği kırmızı BMW aracın yanına gittik. Barış, bagajdan siyah bir valiz çıkarıp bizim olduğumuz araca koydu. Hasdal yoluna doğru ilerledik. Valiz alınırken Yusuf S. arabada yoktu, onu yoldan aldık. Kemerburgaz’a doğru giderken bir koku oluştu. Yusuf’a, bu kokunun ne olduğunu sordum. Soruma Barış, ‘içinde pis kokmuş kıyafetler var’ diye yanıt verdi. Hiçbir şekilde cesetten bahsetmedi. Göktürk’e kadar gittik sonra Yusuf ile ben araçtan indik. Barış’a telefon geldi, panik halde konuştu, sonra arabayı aldı gitti. Bir süre sonra yürüyerek yanımıza geldi. Yusuf’un kardeşine ait bir araçla yola devam ederken polisler durdurdu. Benim paradan haberim yoktur. Barış bize hiç paradan bahsetmemişti.”
Cesedin taşındığı araçta bulunan şüpheli Yusuf S. ise ifadesinde, “Barış’ı biri aradı ve yanına çağırdı. Ben araçtan indim, onlar gidip 20 dakika sonra geldi. Araçtaki bavuldan o zaman haberim oldu. Yolda giderken kötü koku geldi. Ne olduğunu sorunca, ‘İçinde pis eşyalar var ondan’ dedi. Ardından Göktürk’e gittik. Barış bagajı açtı, benden yardım istedi. Ben de ona yardım ettim. Ben sadece indirme konusunda yardımcı oldum, sonrasında Barış valizi alarak açık alana bıraktı. Yarım saat sonra Barış’a bir telefon geldi. Anladığım kadarıyla valizi geri istiyordu. Valizin olduğu yere tekrar gittik. Barış fotoğrafını çekti, sonra konumunu attı. Bu olayda bana kimse para teklif etmedi. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.” diye konuştu.
(İHA)