Dünya

Avrupa Konseyi, başörtüsüne saygıyı teşvik eden görselleri tepki nedeniyle kaldırdı

Avrupa Konseyi, başörtüsü takmayı tercih eden kadınlara saygı duyulması için hazırlanan kampanya görsellerini Fransa’dan gelen tepkilerin ardından kaldırdı.

Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi, Müslümanlara yönelik ayrımcılığın sonlandırılması için hazırlanan görselleri geçen hafta yayınlamıştı.

Görsellerden birinde “Güzellik farklılıklardadır, tıpkı başörtüsünde özgürlük olduğu gibi” ifadeleri yer alıyordu.

Bu görselde ise "Benim başörtüm benim kararım" yazıyordu

Kampanyanın başlamasının ardından önde gelen bazı Fransız siyasetçiler bu mesajları kınamış ve başörtüsünün özgürlüğü temsil edemeyeceğini söylemişti.

Başörtüsü takan bazı Müslüman kadınlar ise bu tepkilerin farklılıklara ve Fransa’da kadınların diledikleri kıyafeti giyme hakkına saygı duymamak anlamına geldiğini paylaştı.

Fransa Gençlik Bakanı Sarah El Hairy, başörtülü ve başörtüsüz kadınların yer aldığı görselin kendisini çok şaşırtığını söyledi.

Bir Fransız kanalına söyleşi veren Hairy, posterin kadınları baş örtüsü takmaya teşvik ettiğini, bu mesajın Fransa’daki seküler değerlerle uyuşmadığını söyledi.

Çarşamba günü BBC’ye bilgi veren Avrupa Konseyi, bu projenin daha iyi nasıl sunulabileceği üzerine çalıştıklarını ve paylaştıkları tweetleri sildiklerini belirtti.

Bir Avrupa Konseyi sözcüsü bu tweetlerin nefret söylemine karşı yürütülen bir kampanya kapsamında paylaşıldığını, kampanyanın Avrupa Konseyi’nin ayrımcılık karşıtı departmanı tarafından yürütüldüğünü söyledi.

Avrupa Konseyi, başörtüsü takmayı tercih eden kadınlara saygı duyulması için hazırlanan kampanya görsellerini Fransa’dan gelen tepkilerin ardından kaldırdı.

Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi, Müslümanlara yönelik ayrımcılığın sonlandırılması için hazırlanan görselleri geçen hafta yayınlamıştı.

Görsellerde “Güzellik çeşitlilikte olduğu gibi özgürlük başörtüsündedir”, “Başörtüm tercihim”, “Mutluluk getir ve başörtümü kabul et” yazılı ve başörtülü kadınların yer aldığı paylaşımlar yapılmıştı.

Kampanyanın başlamasının ardından önde gelen bazı Fransız siyasetçiler bu mesajları kınamış ve başörtüsünün özgürlüğü temsil edemeyeceğini söylemişti.

Başörtüsü takan bazı Müslüman kadınlar ise bu tepkilerin farklılıklara ve Fransa’da kadınların diledikleri kıyafeti giyme hakkına saygı duymamak anlamına geldiğini paylaştı.

Fransa Gençlik Bakanı Sarah El Hairy, başörtülü ve başörtüsüz kadınların yer aldığı görselin kendisini şok ettiğini açıkladı.

Bir Fransız kanalına söyleşi veren Hairy, posterin kadınları baş örtüsü takmaya teşvik ettiğini, bu mesajın Fransa’daki seküler değerlerle uyuşmadığını söyledi.

Fransız hükümet sözcüsü Gabriel Attal da, kampanyanın “sağduyuya” aykırı olduğunu ileri sürdü.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Attal, Paris’in “kimlik temelli yaklaşıma” katılmadığını belirtti.

Attal, “Bu, Fransa’nın tüm Avrupa ve uluslararası forumlarda savunduğu inanç özgürlüğüne zıt.” değerlendirmesinde bulundu.

Çarşamba günü BBC’ye bilgi veren Avrupa Konseyi, bu projenin daha iyi nasıl sunulabileceği üzerine çalıştıklarını ve paylaştıkları tweetleri sildiklerini belirtti.

Bir Avrupa Konseyi sözcüsü bu tweetlerin nefret söylemine karşı yürütülen bir kampanya kapsamında paylaşıldığını, kampanyanın Avrupa Konseyi’nin ayrımcılık karşıtı departmanı tarafından yürütüldüğünü söyledi.

Kampanya Eylül ayında Avrupa’daki Müslüman gençlik örgütlerini bir araya getiren Femyso ile yürütülen bir atölyede hazırlamıştı.

Avrupa Konseyi sözcüsü, bu kampanyanın atölyeye katılan bireylerin ifadelerini yansıttığını ve Avrupa Konseyi’nin görüşlerini yansıtmadığını da vurguladı.

BBC’ye konuşan Femyso Başkanı Hande Taner ise kampanyanın sürdüğünü fakat Avrupa Konseyi’nin bu paylaşımları silme kararını neden aldığını bilmediklerini söyledi.

Taner, genç azınlık üyelerinin çabalarının “siyasetçiler tarafından saldırıya uğramasına üzüldüğünü” de ekledi:

“Bu tepkiler özgürlük, eşitlik ve bağımsızlığı savunduğunu söyleyen kişilerin Müslüman kadınların haklarını savunmadığını gösteren bir diğer örnek oldu.”

Fransa’da Müslümanların topluma entegrasyonu son yılların en tartışmalı konularından biri.

Fransa 5 milyon ile Avrupa’da en büyük Müslüman azınlığa sahip ülke.

2011’de kamusal alanda kadınların peçe takması yasaklanmıştı.

Avrupa Konseyi’nin kampanyası Fransa’da hem sol hem sağ hem de merkez partilerden tepki çekti.

Önümüzdeki yıl düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylığını açıklamasa da anketlerde adı üst sıralarda geçen aşırı sağcı köşe yazarı Eric Zemmour, kampanyanın “Avrupalıları örtünmeye teşvik ettiğini” söyledi.

Bir diğer aşırı sağcı siyasetçi Marine Le Pen ise, “Kadınlar başörtülerini çıkardıklarında özgürleşirler, tersi olduğunda değil” dedi.

Projeye 340 bin euro katkıda bulunan Avrupa Komisyonu da kampanyada kullanılan görüntülere sahip çıkmadı.

Bir AB Komisyonu sözcüsü, Brüksel’in görüntüleri “doğrulamadığını” ve nefret söylemiyle mücadelede “başka eylemlerin” dikkate alınması çağrısında bulunduklarını kaydetti.

Sözcü açıklamasında, “Pozisyonumuz son derece açık: Kadınlar, yaşadıkları ülkenin yasalarına göre istediklerini giyebilmeli.” dedi.

Bu sözleri eleştiren Hande Taner ise “Bir özgürlükten bahsediliyorsa bu evrensel olmalı” dedi ve ekledi:

“Bu hem giyineceğimiz kıyafetlere karar verme özgürlüğünü hem de giyinmeyeceğimiz kıyafetlere karar verme özgürlüğünü kapsamalı.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu