Makaleler

AK Partili Orhan Miroğlu: “Yeni bir çözüm süreci farklı siyasi aktörleri sahneye çıkarabilir”

Miroğlu, “Cumhur İttifakı bu meseleye yeni bir anayasa için toplumsal mutabakat ve Ortadoğu’daki statüko değişirken Türkiye’nin zayıf yanlarını güçlendirmek gibi geniş bir perspektiften bakıyor” dedi.

Siyasi kulislerde, Cumhur İttifakı ortaklarının DEM Parti açılımı, “Yeni çözüm süreci mi başlıyor?” sorusu üzerinden tartışılmaya başlandı.

Sürece dair Karar’dan Sema Kızılarslan’a konuşan AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu, Türkiye’nin çözüm sürecine dair hafızasının “travmatik ve yaralı” olduğunu ifade ederek AK Parti içinde “Yeni bir çözüm sürecine” dair farklı görüşler olduğunu belirtti. Geçmişteki çözüm sürecinde yapılan hatalardan dolayı partinin bazı kesimlerinde endişeler olduğunu anlatan Miroğlu, yeni bir çözüm sürecinin farklı siyasi aktörleri sahneye çıkarabileceğine dikkat çekti.

Miroğlu, 2015 seçimlerinde Kürt milliyetçiliğinin AK Parti’yi iktidardan düşürdüğü ve bugün gelinen noktada, DEM ve PKK’nın bile şaşırdığı bir Kürt milliyetçiliğinin yükseldiği görüşünde.

”Geçmişteki çözüm süreciyle ilgili endişelerimiz, korkularımız hala baki. Aynı suda ikinci kez yıkanmak istemiyor kimse ve bu, çok haklı bir tutum” diyen Miroğlu, “AK Parti’ye yakın medyanın da biraz değişime ihtiyacı olacak. On yıldır bu konularda neredeyse hiçbir şey üretmemiş bir entelektüel zeminle mesafe almak kolay değil. Türkiye’de her şeyi herkesten iyi bilen bir sınıf oluştu adeta. Ve bu sınıftan birileri bizde bol miktarda var” diye konuştu.

Miroğlu, ”AK Parti eğer gerçekten düşünülmüş bir çözüm hamlesi, iç barışı inşa etmek hamlesi varsa, kendi tabanı içinde bunu iyi anlatabilmelidir. AK Partili Kürtler ve DEM’li olmayan başka Kürt siyasi oluşumları, geçmişteki çözüm sürecinde hayata geçirilen muhataplık mekanizmasından oldukça rahatsızlık duydular; aynı şeyin olmasından endişe ediyorlar. O süreçte gördük ki, AK Parti’yi destekleyen, hatta ağır bedeller ödeyerek devletin yanında duran kimi Kürt aktörler, bazı aşiretler, “çözüm adına” sanki feda edildi!” dedi.

‘Ortadoğu’da yeni bir statüko ve strateji dönemi başladı. Bu bağlamda Türkiye’nin içeride iç barışı sağlama adımlarını nasıl okuyorsunuz?’ sorusu üzerine Miroğlu, şunları söyledi:

“Hem Sayın Bahçeli’nin DEM’lilerle el sıkışması hem de Sırbistan dönüşü Cumhurbaşkanının yaptığı şu açıklama son derece önemlidir: “Her sorunu terör dışı yöntemlerle çözmeye hazırız.”

Tabii bütün bunlardan DEM ve PKK tarafı, “silahların gücünün masada pazarlık konusu yapılmasını” anlıyorsa, buradan sivil ve demokratik bir çözüm iradesi çıkmaz. PKK içeride Türkiye için bir risk değil artık, burada teslim edeceği silah kaldı mı, sanmıyorum.

Cumhur İttifakı bu meseleye daha geniş bir perspektiften bakıyor: Yeni bir anayasa için toplumsal mutabakat ve Ortadoğu’daki statüko değişirken Türkiye’nin zayıf yanlarını güçlendirmek.

Devlet Bey, el sıkışmanın mantığını, felsefesini ve amacını izah ederken mealen barışa katkı sağlamak için iç barışımızın öneminden söz etti. Bölgede statüko değişecek; sorun İran, Suriye, Irak’taki durum değil, bir bütün olarak ABD ve İsrail’in sınırları değiştirecek olan kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerini boşa çıkarmak, Filistin halkını şu an yaşadığı topraklardan bile çıkaracak büyük bir tarihi hamle yapmaktır. Doğru müttefiklerle bir dış politikanın inşa edilmesi gerekmektedir.

Arap Baharı’nı yaşayan bölge halkları, şimdi de Gazze ile tarihi bir başlangıç ve bambaşka dinamiklerle geliyor. Türkiye, bu dinamiklerin hem merkezinde hem hedefinde bulunan bir ülkedir. Zayıf yanlarını güçlendirmezse, beklenmedik sonuçlarla karşı karşıya kalabilir. “(KARAR)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu