Hüseyin Çelik: Altılı masayı gören AK Partililer şapkayı önüne alıp düşünmeli
AK Parti’de en uzun süre Millî Eğitim Bakanlığı, ardından parti sözcülüğü yapan Çelik: Otoriterleşme zıtları birleştirir. Bir araya gelmesi mümkün olmayanları otoriterleşme bir araya getirir.
İktidarda yirminci yılına yaklaşan AK Parti, bu süreçte Millî Eğitim Bakanlığı görevine 8 farklı isim getirdi. AK Parti iktidarının en uzun görev yapan Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik, bakanlık döneminde yaşadıklarını “Millî Eğitim’de Üç-Beş Nöbeti” adlı kitapta anlattı.
AK Parti üyeliği devam eden, ancak uzun süredir etkin bir görevde bulunmayan Çelik Gazete Duvar’a hem kitabını anlattı hem de güncel siyasi tartışmaları değerlendirip iktidarın bazı uygulamalarına dönük eleştirilerini dile getirdi. AK Parti’nin MHP ile ittifakının muhafazakâr Kürt seçmeni küstürdüğünü, yargının “muhaliflerine” karşı sopa olarak kullanılmaması gerektiğini söyleyen Çelik, ‘altılı masa’daki beş partinin CHP’yle ittifak kurmasının ardından AK Partililerin “şapkasını önüne alıp düşünmesi” gerektiğini vurguladı.
“Eğer Türkiye’de hukuksuzluklar, adaletsizlikler varsa bunları dile getirmek ‘kral çıplak’ demekse kral çıplak” diyen Çelik’in sorularımıza yanıtları şu şekilde oldu:
‘MİLLİ EĞİTİM BÜTÜN İKTİDARLAR DÖNEMİNDE ADETA ATEŞTEN GÖMLEKTİR’
AK Parti iktidarında 6 yıl ile en uzun Millî Eğitim Bakanı görevini üstlenen isim oldunuz. Sizden sonra çok sık bakan değişikliği eleştirilere de neden oldu. Bu tabloyu siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben AK Parti iktidarının ikinci Milli Eğitim Bakanı’ydım. Benden önce 5,5 ay kadar Sayın Erkan Mumcu bu görevi yapmıştı. 59’uncu Hükümet kurulunca Millî Eğitim Bakanlığı’na getirildim. Benden sonra da altı arkadaş geldi. Dolayısıyla AK Parti döneminde sekiz Milli Eğitim Bakanı oldu. Maalesef bu durum Millî Eğitim Bakanlığı’nın kaderidir. Benden önce bakanlık yapan, seleflerim olarak kabul ettiğim 32 bakan bir yılı doldurmadan ayrılmıştı. Milli Eğitim bütün iktidarlar döneminde adeta ateşten gömlektir. Bütün tartışmaların odağındadır. Bütün toplumu ilgilendiren bir bakanlıktır. Böyle olunca herkesin Millî Eğitim Bakanlığı’yla ilgili söyleyecek sözü var. Bilse de bilmese de.
‘BENDEN SONRAKİ BAKAN ARKADAŞLAR YAPTIĞIMIZ KÖKLÜ REFORMLARIN ÇOĞUNLUĞUNA MÜDAHALE ETTİLER’
Bence bu kadar bakan değiştirilmesi doğru bir şey değil. Ortalamaya bile vurduğunuzda her bakana 2,5 yıl süre düşüyor. En uzun süre görev yapan benim. Eğer Millî Eğitim’de istikrar istiyorsanız, yapılan reformların sonucunu almak istiyorsanız bu sürenin daha uzun olması gerekiyor. Çünkü eğitimde yaptığınız reformlar belediyenin hizmetleri gibi değil. Bu iş asfalt dökmeye benzemiyor. Bu yıl aldığınız bir karar en erken sekiz, on yıl sonra meyvesini veriyor. Benden sonra gelen bakan arkadaşlar maalesef bizim yaptığımız köklü reformların büyük çoğunluğuna müdahale ettiler. Daha meyve alınmadan değişikliklere gittiler. Dolayısıyla sonuç alınamadı.