TAN: Hem PKK hem Türk devleti siyasetleriyle birbirine destek vermiş oluyor
K24 yayınına katılan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili, Kürt siyasetçi Altan Tan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Geçmişte sürdürülen çözüm sürecinin başarıya ulaşamadığını anımsatan Tan, o günden bugüne AK Parti hükümetinin hiçbir adım atmadığını şu sözlerle dile getirdi:
“AK Parti hükümeti, ‘Süreci PKK bozdu. PKK silah bırakmadan ve savaşı sonlandırmadan hiçbir şey yapmayacağız’ diyor. AK Parti’nin şu anki pozisyonu bu. Ne yazık ki bu konuda muhalefet partileri de açık bir tavır sergileyemiyor. Evet, Kürt sorunu var fakat hiç kimse bu sorun nedir, Kürtler ne istiyor diye düşünmüyor. Muhalefet partileri iktidara geldiğinde sorunun çözümü konusunda ne yapacak ve programları nedir, bu anlamda hiçbir şey söylemiyorlar. ‘Kürtler kardeşimizdir, onları çok seviyoruz’ demek dışında hiçbir şey ifade etmiyorlar.”
KÜRT PARTİLERİNE ELEŞTİRİ
Öte yandan Kürt partilerinin de bu süreci iyi kavrayamadığını söyleyen Altan Tan, “Onlar da anlaşılır, başarılı ve akıllı bir siyaset ortaya koyamadı. İşte Kürtlerin esas sorunu da budur; yani ortada bir siyaset yok” dedi.
Türkiye güçlerinin Rojava’da adım adım Kürt yerleşim yerlerine girdiğini, Kürdistan Bölgesi topraklarında ise karakollar inşa ettiğini belirten Tan, “Türk askerleri adım adım oralara yerleşmeye çalışıyor, ancak kimse artık silahların zamanının geçtiğini söylemiyor. Pek çok Kürt siyasetçi PKK’ye hiçbir şey söyleyemiyor. ‘Tamam bu süreç sonlandı, Öcalan’ın 2013’te söylediği gibi silahlı mücadele bitti’ diyemiyor” şeklinde konuştu.
“SİLAH VE DEMOKRASİ AYNI ANDA YÜRÜMEZ”
Kürt sorununun çözümü konusunda 2012-2015 yılları arasında devam eden bir süreç olduğunu, 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde HDP’nin 80 milletvekili çıkardığını ve çok sayıda belediyeyi kazandığını söyleyen Tan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda tüm o kazançlar boşa çıktı, bu kazanımları kaybettik. Örneğin Türkiye devleti ‘PKK var oldukça, bu savaş devam ettikçe ve silah bırakmadıkça hiçbir şey yapmayacağım’ diyor. Ayrıca PKK de bu siyasetiyle hiçbir şey elde edemez. Her iki taraf da siyasetleriyle birbirine destek vermiş oluyor. Yani PKK’nin siyaseti devlet için, devletin siyaseti de PKK için bir bahane unsurudur. Bu nedenle demokratik yolları açmak zorundayız. Silah ve demokrasi aynı anda yürümez. Asıl mühim olan budur. Bu siyaset Rojava siyasetini de Kürdistan Bölgesi siyasetini de olumsuz etkiliyor.”
“ROJAVA VE TÜRKİYE ARASINDA DA DEMOKRATİK SİYASET YÜRÜTÜLMELİ”
Diğer yandan Kürdistan Bölgesi sınırlarındaki PKK siyasetini ve hareketliliğini eleştiren Altan Tan, şunları belirtti:
“Bu siyaset yüzde 100 yanlıştır. PKK ne düşünüyor? PKK, ‘KDP yanımızda dursun, birlikte olalım, Türkiye’ye karşı savaşalım” mı diyor? Kürt güçleri Kerkük’ü bile koruyamadı. Yarın öbür gün Türk askerleri Erbil, Zaho, Duhok ya da Süleymaniye’ye gelse kim bunu durdurabilir. Bu yanlış bir siyaset. Türkiye’yle savaşmakla hiçbir şey çözülmez. Demokrasi ve hukuk yolları gözeterek tüm Kürtlerin Kürdistan Bölgesi’nin yanında durması gerekir. Her şey yerli yerine oturmalı, ardından Rojava ve Türkiye demokratik yollarla adım adım siyaset yürütülmelidir. Asıl siyaset budur.”