DEVA Partili Ekmen: “15 vekili paket yapıp kongre sürecinde CHP’ye kargolamayı arzu ederdik”

DEVA Partili Mehmet Emin Ekmen, CHP listelerinden seçilen milletvekilleriyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. “Topluma karşı sorumluluğumuz olmasa, 15 vekili paket yapıp CHP’ye kargolamayı arzu ederdik” diyen Ekmen, Erdoğan’a kin beslemediklerini de vurguladı.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, gazeteci Taha Hüseyin Karagöz’ün sunduğu “Şeffaf Masa” programında gündeme dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı bir kin duygusu taşımadıklarını vurgulayan Ekmen, “Bir defa düşman değiliz. Erdoğan’a ve AKP’ye baktığımızda bir kin ve öfke duygusuyla değil, büyük bir hayıflanma ve üzüntüyle bakıyoruz. O büyük hikâye bu hale gelmemeliydi” dedi.

TBMM açılış resepsiyonunda Ali Babacan’ın Erdoğan ile bir araya gelmesine yönelik eleştirileri değerlendiren Ekmen, “Bize davet Meclis Başkanı’ndan geldi ama dürüst olalım, Sayın Cumhurbaşkanı’ndan gelmiş olsaydı da icabet ederdik” ifadelerini kullandı. Babacan’ın parti kurmadan önce Erdoğan’ı ziyaret ettiğini hatırlatan Ekmen, bu geçmişin bir hukuk çerçevesinde şekillendiğini söyledi.

Ekmen, CHP listelerinden TBMM’ye giren 15 DEVA milletvekiliyle ilgili çarpıcı bir değerlendirmede bulundu. Ekmen, “Keşke hiç çıkarmamış olsaydık. Eğer topluma karşı bir sorumluluğumuz olmasa, o 15 vekili paket yapıp kongre sürecinde CHP’ye kargolamayı arzu ederdik” dedi.

Resepsiyonda çekilen ve sosyal medyada gündem olan fotoğraflara yönelik eleştirilerin büyük bölümünün anonim ve troll hesaplardan geldiğini belirten Ekmen, “Bu tür tepkileri pas geçeceğimizi kimse beklemesin” diye konuştu.

Ekmen, Ali Babacan’a iktidar kanadından bir bakanlık teklifi gelip gelmediğine ilişkin açıklamalarında ise şu ifadeleri kullandı:

“Bazı iddialar gündeme geldi; Sayın Ali Babacan’a bakanlık teklif edildiğiyle ilgili. Bu iddiaya cevap vermeden önce şunu söyleyeyim: Günün sonunda herkesin kendini ait hissettiği büyük bir mahalle varsa, Türkiye’de büyük seçmen kitlelerinin dağılımı anlamında, o fotoğraftan sonra benim hoşuma giden şöyle bir tablo oluştu… Gerek sosyal medyadaki en sivri arkadaşlar, gerek siyasetçiler, gerek sıradan seçmen, hiç kimse ‘Bunlar hain, bizi terk ettiler, Altılı Masa’ya gittiler’ falan demedi. Tam tersine herkes memnuniyetini ve bu fotoğrafa, bu iletişime dair değer atfeden güzel sözler ifade etti.”