Prof. Görür’den İstanbul depremi uyarısı: Zaman daralıyor, en büyük yıkım Avrupa yakasında olacak

Marmara Denizi’nde beklenen büyük depremle ilgili çarpıcı uyarılarda bulunan Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, “İstanbul ne yazık ki hazır değil. Bu yıkımın yoğunluğu en fazla Avrupa Yakası’nda görülecek. Kuzey Anadolu Fayı’nın kırılma periyodu doldu” dedi.
Ataşehir Belediyesi’nin deprem riskine karşı halkı bilinçlendirme amacıyla İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi’nde düzenlediği söyleşiye katılan Prof. Dr. Naci Görür, konuşmasında İstanbul ve Marmara Bölgesi’ni bekleyen büyük tehlikeyi detaylı biçimde anlattı. Kuzey Anadolu Fayı’nın Türkiye’de ve dünyada en fazla deprem üreten sistemlerden biri olduğunu belirten Görür, “Bu fay nerede kırılırsa bir sonraki deprem için batısını hedef haline getirir. 1999’da Kocaeli’nde kırıldı, batısında biz varız. İstanbul’da en az 7,2 büyüklüğünde deprem olma olasılığı çok yüksek” dedi.
“Avrupa yakası en büyük hasarı alacak”
“Bu yıkımın yoğunluğu en fazla Avrupa yakasında görülecek. Yine Asya yakasında da belirli yerlerde tabii deprem şiddeti fazla olacaktır. Onu söyleyelim. Yani aşağı yukarı 8 şiddetinde, 9 şiddetinde deprem ile karşı karşıya kalacağımız kesindir. 9 şiddetindeki bir depremde en güvenli, sağlıklı binalar bile hasar görür. En sağlıklı binalar dahi hasar görür. Depremde hasar görmemek çok ender bir durumdur.”
“İstediğiniz kadar dua edin, mekanizmayı durduramazsınız”
Depremin doğal bir süreç olduğunu vurgulayan Prof. Görür, şu çarpıcı sözleri kullandı:
“İstediğiniz kadar dua edin, bu mekanizmayı durduramazsınız. Deprem, doğanın değişmez yasalarıyla gerçekleşir. Depremi durduramazsınız ama can kaybını önleyebilirsiniz.”
“Bu kader değil, zafiyet”
Prof. Görür, Türkiye’deki deprem can kayıplarını diğer ülkelerle karşılaştırarak sert eleştiriler yöneltti:
“Kamçatka’da bizim depremin bin beş yüz katı enerji açığa çıkaran depremde tek can kaybı olmadı. Çünkü halk sorumlu ve dürüst, yönetenler bilimle hareket ediyor. Japonya, California, Tayvan gibi yerler depremde insan kaybetmiyor. Bizde ise binlerce insanımızı diri diri toprağa gömüyoruz. Bu kader değil, zafiyettir.”
“Deprem dirençli kent sözü vermeyen siyasetçiye oy vermeyin”
Depreme hazırlıkta en büyük engelin siyasetin kutuplaştırıcı yapısı olduğunu söyleyen Görür, halka doğrudan çağrıda bulundu:
“Biz talep etmezsek hiçbir şey değişmez. Oy gücümüz var. Deprem dirençli kent sözü vermeyen siyasetçiye oy vermeyin.”
“Hayat üçgeni yetmez, kentsel dönüşüm şart”
Bireysel önlemlerin tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Prof. Görür şöyle konuştu:
“Hayat üçgeni, masa altı gibi önlemler önemli ama bir ülkeyi depremden koruyacak olan şey, uzun vadeli ve bilim temelli kentsel dönüşümdür. Kendimizi aldatmayalım.”
“Beka meselesi”
Prof. Dr. Görür, sözlerini şu kritik uyarıyla bitirdi:
“Deprem hayatın ta kendisidir. Onu durduramazsınız. Ama bilim ve akılla, sevgi ve dayanışmayla can kayıpsız atlatabilirsiniz. Bu, siyaset üstü bir beka meselesidir. Ya bu bilinçle hareket edeceğiz ya da felaketin bedelini hep birlikte ödeyeceğiz.”