Irak, PKK’nın fesih ve silah bırakma kararına nasıl bakıyor?

PKK’nın fesih ve silah bırakma kararı Irak ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından ihtiyatlı bir memnuniyetle karşılandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) PKK’ya karşı giriştiği operasyonlardan etkilenen iki bölgede de gelişmeler yakından takip ediliyor.
Silahsızlanmanın uygulanabilirliği, Irak’ta PKK’nın geleceği ve bunun Türkiye ve PKK arasındaki gerilimi gerçekten azaltıp azaltmayacağı konularında ciddi sorular var.
Fakat tüm bunlara rağmen Irak’ta ihtiyatlı bir iyimserlik havası hakim.
Irak nasıl bir tepki verdi?
Irak, PKK’nın açıklamasını bölgesel güvenlik ve istikrarı büyütebilecek “olumlu ve önemli bir adım” olarak tanımladı.
Dışişleri Bakanlığı’nın yazılı açıklamasında bu adımın barışı ilerletmek ve bölgede on yıllardır süren çatışmaları sona erdirmek adına “gerçek bir fırsat” sunduğu belirtildi.
Ayrıca Irak topraklarındaki yabancı güçlerin buradan ayrılması için bir şans olarak tanımlandı.
Açıklamanın bu kısmı, PKK’yla savaşma gerekçesiyle Kuzey Irak’ta onlarca askeri üs ve ileri karakol bulunduran Türkiye’ye atıf yapıyordu.
PKK’nın uzun süredir varlığını sürdürdüğü Irak’ın yarı özerk Kürdistan bölgesi de açıklamayı memnuniyetle karşıladı.
Irak KürdistanBölgesel Yönetim Başkanı Neçirvan Barzani de Türkiye’yle barış için “tarihi bir fırsat” diye tanımladığı gelişmelere Erbil’in destek verebileceğini söyledi.
Barzani ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti.
Barzani, “kalıcı ve kapsamlı bir barışı” inşa etmek için tüm taraflara PKK’nın kararına “olumlu ve gerekli adımlarla” karşılık verme çağrısında bulundu.
Bölgenin başlıca siyasi güçleri iktidardaki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), “tarihi” karara destek açıklamaları yaptı ve barışın tesisi için yardıma etmeye hazır olduklarını vurguladı.
Süreç çökebilir mi?
Suudilerin sahip olduğu Londra merkezli Eş Şark El Avsat gazetesi silahsızlanma sürecinin Irak Kürdistanı’nda, BM ve uluslararası gözlemcilerin denetimiyle yürütülmesinin beklendiğini yazdı.
Aynı haberde 300 civarında üst düzey PKK militanının da Irak ve Suriye’den Güney Afrika ya da Norveç gibi ülkelere geçebileceği belirtildi.
Ankara’dan bu iddialarla ilgili bir doğrulama ya da yalanlama gelmedi.
Ancak kaynaklar, örgüt içinde sürece potansiyel muhalefet ve farklı örgütlerin ortaya çıkması kaygıları nedeniyle Türkiye’nin kısa vadede Kuzey Irak’tan asker çekmesinin beklenmediğini söylüyor.
Kürt siyasetçi ve PKK uzmanı Shakwan Aqrawi Katar’da yayımlanan El Arabi el Cedid gazetesine yaptığı açıklamada PKK’nın fesih kararını “Türkiye’nin verdiği önemli garantilerle” aldığını savundu.
Aqrawi bir sonraki aşamada Türkiye ve PKK’nın istihbarat ve askeri alanda uzlaşacağını, Irak’ın da bu süreç kendi topraklarında gerçekleşeceği için üçüncü bir taraf gibi rol üstleneceğini iddia etti.
El Arabi el Cedid gazetesine göre PKK’nın “Kandil fraksiyonu” hâlâ tam anlamıyla kararı desteklemiyor.
Irak için ne değişebilir?
Irak, PKK’nın silahsızlanmasını ve çekilmesini, böylece Ankara’nın Irak topraklarında asker ve üs bulundurmak için nedeni kalmamasını istiyor.
Iraklı liderler, PKK’nın silahlı militanları bölgede kaldığı sürece Türkiye’nin askeri varlığını meşru göstermek için ulusal güvenlik kartını kullanacağını biliyor.
PKK güçlerinin çekilmesinin Irak’ta güvenlik alanında ve insani anlamda büyük etkileri olabilir.
Emekli Peşmerge Generali Ali Agha El Arabi el Cedid’e yaptığı açıklamada, yerlerinden olan 250 bin kadar Iraklı Kürt’ün PKK faaliyetleri ve Türk saldırıları yüzünden terk ettikleri alanlara dönebileceğini söyledi.
Gözlemciler anlaşmanın uygulanması durumunda, silahsızlanmanın Sincar, Mahmur ve Zummar gibi yerlere bir tür normalleşme getirebileceğini vurguluyor.
Daha istikrarlı bir Kuzey Irak aynı zamanda ticaret ve ekonomi projelerini canlandırabilir.
Örneğin federal hükümetin 17 milyar dolarlık Kalkınma Yolu Projesi.
Proje Körfez, Türkiye ve son olarak Avrupa’yı demiryolu ve yol ağıyla birbirine bağlamayı amaçlıyor ve şu an inşa halinde.
Irak süreçten ne istiyor?
Gözlemciler, tüm PKK militanlarının silahsızlanmaya uyacağı ya da Ankara’nın askerlerini yakın gelecekte bölgeden çekeceğinden kuşkulu.
Iraklı milletvekili Muhtar El Musavi, Al-Mada gazetesine yaptığı açıklamada PKK’nın Sincar dağlarının bir kısmını elinde tuttuğunu, PKK lideri Öcalan salıverilmediği sürece silah bırakmayı reddedebileceklerini söyledi.
PKK’nin bölge yönetiminde yer aldığı söylenen yerel bir kaynak Al Mada’ya Irak’taki daha genç kuşak bazı PKK militanlarının Öcalan’ın ideolojisini reddettiğini söyledi ve bu grupların İran destekli milislerle ilişki kurduğunu iddia etti.
Bazılarının milis örgütü Halk Seferberlik Güçleri’nin kadrosuna geçtiği ve bu örgütten maaş aldıkları kaydediliyor.
Avustralya’da yaşayan Iraklı siyasi araştırmacı Ahmed el Yaseri, PKK’nın kararının büyük ihtimalle iç muhalefet ve silahlı mücadelenin artık sona geldiğinin fark edilmesiyle alındığını belirtti.
Al Mada’ya konuşan Yaseri, PKK’nin üslendiği dağlık Kandil bölgesinin yönetilemez bir yer olduğunu ve kapsamlı bir siyasi anlaşma olmadan silahsızlandırılmasının zor olacağını kaydetti.