ABD’nin yaptırımları kaldırması Suriye için ne anlama geliyor?

ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları kaldıracağını açıklaması, ülkenin yıllardır süren iç savaş atmosferinden çıkmasını kolaylaştırabilir ve Suriyelilerin yaşamlarını daha iyi bir hale getirebilir.
Ancak uzmanlar bunun zaman alacağını ve bazıları ilk kez 47 yıl önce uygulamaya konulan yaptırımların kaldırılma sürecinin belirsiz olduğunu ifade ediyor.
Karam Shaar Advisory danışmanlık şirketini yöneten Suriyeli ekonomist Kerem Şar, “Bence insanlar yaptırımları açıp kapattıkları bir düğme olarak görüyorlar ancak durum hiç de öyle değil.”
Yine de bu hamle, Esed ailesinin on yıllardır süren otokratik yönetiminden ve savaştan çıkmakta olan ülkeye çok ihtiyaç duyulan yatırımı getirebilir. Harap olmuş altyapısını onarmak ve nüfusun tahminen yüzde 90’ını yoksulluktan kurtarmak için on milyarlarca dolara ihtiyacı var.
Trump’ın vaadi şimdiden etkisini gösterdi: Suriyeliler ülkenin dört bir yanında sokaklara dökülerek kutlamalar yaptı ve Suriye’deki savaştan kaçan milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapan komşu ülkelerdeki Arap liderler de bu açıklamayı büyük bir övgüyle karşıladı.
Peki nedir bu yaptırımlar?
Washington Suriye’ye üç yaptırım programı uyguladı. Ülke 1979 yılında, ordusu komşu Lübnan’daki iç savaşa karıştığı ve oradaki silahlı grupları desteklediği ve nihayetinde Hizbullah’la güçlü bağlar geliştirdiği için “terörizmi destekleyen devlet” olarak tanımlandı.
2003 yılında dönemin ABD Başkanı George W. Bush, Suriye Hesap Verebilirlik Yasası’nı imzaladı. Yasa, Suriye’nin belirlenmiş “terör gruplarına” verdiği desteğe, Lübnan’daki askeri varlığına, kitle imha silahları geliştirdiği iddialarına, petrol kaçakçılığına ve ABD öncülüğündeki işgalin ardından Irak’taki silahlı gruplara verdiği ifade edilen desteğe odaklanıyordu.
Trump ilk başkanlık döneminde 2019 yılında, Suriye savaşı sırasında işlenen hak ihlalleri ve zulümlerden sorumlu Suriyeli askeri isimlere ve diğerlerine yaptırım getiren Sezar Yasası’nı imzaladı.
Sezar, işkence ve diğer kötü muamele ile öldürülen kurbanların binlerce fotoğrafını arşivleyen ve bunları ülke dışına kaçıran Suriyeli bir fotoğrafçının kod adı. 2011-2013 yılları arasında çekilen bu fotoğraflar insan hakları savunucularına teslim edildi ve Suriye hükümetinin ülke çapındaki protestolar sırasında muhaliflere uyguladığı acımasız baskının boyutlarını gözler önüne serdi.
ABD yaptırımlarının Suriye üzerindeki etkisi ne oldu?
Yaptırımlar diğer ülkelerin benzer önlemleriyle birlikte Suriye ekonomisinin ve ülkedeki günlük yaşamın her bölümünü etkiledi.
Yaptırımlar yakıttan ilaca kadar pek çok üründe kıtlığa yol açtı ve yardıma koşan insani yardım kuruluşlarının fon almasını ve ülkede tam olarak faaliyet göstermesini zorlaştırdı.
Dünyanın dört bir yanındaki şirketler Suriye’ye ihracat yapmakta, Suriyeliler de ülkeleriyle neredeyse tüm finansal işlemler yasaklandığı için her türlü malı ithal etmekte zorlanıyor. Bu da kaçak mallardan oluşan bir karaborsanın gelişmesine yol açtı.
Akıllı telefonları güncellemek gibi basit işler imkansız olmasa da zor ve birçok web sitesi Suriyeli IP adreslerine sahip kullanıcıları engellediği için birçok kişi internete erişmek için sanal özel ağlara veya çevrimiçi etkinliği maskeleyen VPN’lere başvuruyor.
Şubat 2023’te Türkiye ve Suriye’nin kuzeyini vuran 7.8 büyüklüğündeki yıkıcı deprem, savaşın zaten getirmiş olduğu yıkım ve sefaleti daha da derinleştirdi.
ABD Hazinesi afet yardımı ile ilgili tüm finansal işlemlere altı aylık bir muafiyet getirmiş olsa da, bankalar ve şirketler aşırı uyum olarak bilinen bir olguyla risk almaktan çekindikleri için önlemlerin etkisi sınırlı kaldı.
Yaptırımların kaldırılması Suriye için ne anlama gelebilir?
Trump’ın açıklamasının ardından Suriye’nin para birimi Salı gecesi yüzde 60 değer kazandı -bu da yaptırımların kaldırılmasının ne kadar etkili ve dönüştürücü olabileceğinin bir işareti.
Uzmanlar, Suriye ekonomisi üzerinde somut bir etki görmenin zaman alacağını, ancak yaptırımların kademeli olarak da olsa kaldırılmasının Suriyelilerin yaşamlarında büyük değişiklikler getirebileceğini ifade ediyor.
Bu, bankaların uluslararası finans sistemine geri dönebileceği ya da araba tamir atölyelerinin yurtdışından yedek parça ithal edebileceği anlamına gelebilir. Ekonominin iyileşmesi ve yeniden inşa projelerinin başlaması halinde, kalabalık çadır kamplarda yaşayan ve hayatta kalmak için yardıma muhtaç olan çok sayıda Suriyeli mülteci de evlerine dönmeye karar verebilir.
Lübnanlı ekonomist Munis Yunis, “Durum istikrara kavuşur ve reformlar yapılırsa, beklediğimiz gibi fırsatlar verilirse Suriyelilerin ülkelerine döndüğünü göreceğiz” diyor.
Şar, yaptırımların hafifletilmesinin sembolik açıdan da önemli olduğunu, zira bunun Suriye’nin artık bir parya olmadığına işaret edeceğini söyledi.
Mercy Corps’un Suriye ülke direktörü Mathieu Rouquette, bu adımın “13 yılı aşkın süredir ekonomik zorluklara, çatışmalara ve yerinden edilmeye katlanan milyonlarca Suriyeli için potansiyel olarak dönüştürücü bir ana işaret ettiğini” söyledi.
Ancak her şey Washington’un bunu nasıl yapacağına bağlı.
Şar, “Yaptırımlar yeterli olarak kaldırılmadıkça, Suriye üzerindeki olumlu etkilerin ortaya çıkmasını bekleyemezsiniz” dedi ve ekledi: “En tepedekilerden bazılarını kaldırsanız bile, ekonomik düzelme yine kendini göstermeyecektir”(AP)