AB sığınma kurallarını sertleştiriyor: Türk vatandaşları nasıl etkilenecek?

Göç ve sığınma konularında üye ülkelerin yoğun baskısı altında olan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, bir yandan mevcut prosedürleri hızlandıracak diğer yandan kuralları sıkılaştıracak bir öneride bulundu.
Bu çerçevede AB Komisyonu ilk kez güvenli menşe ülkeleri listesi yayımladı.
AB Komisyonu’nun listesinde yer alan ülkelerin vatandaşları bir birlik üyesine sığınma başvurusunda bulunduğunda hızlandırılmış prosedür uygulanacak.
Başvuru yapılan ülkenin makamları altı ay yerine üç ay içinde karar verecek. Verilen yanıtın da normal şartlarda dosyaların çok büyük bölümü için olumsuz olmasına kesin gözüyle bakılıyor.
AB ülkeleri başvuruları vaka bazında değerlendirmeyi sürdürecekler. Başvuru sahibi ikna edici bir kanıt sunamadığı takdirde olumlu yanıt alamayacak.
Bununla birlikte ilgili ülke makamları gerekli görmeleri halinde sunulan veriler ışığında dosyayı normal prosedür kapsamına alma hakkına sahip olacak.
AB Komisyonu’nun yeni önerisi kapsamındaki uygulamalar bağlamında verilecek kararlara yargı kapısı da kapatılmıyor.
Listede hangi ülkeler var?
AB Komisyonu’nun listesinde yedi ülke yer alıyor. Bunlar Bangladeş, Fas, Hindistan, Kolombiya, Kosova, Mısır ve Tunus.
AB Komisyonu’nun güvenli menşe ülkeleri listesi önerisi sığınma başvurusunda bulunacak Türk vatandaşlarını da yakından ilgilendiriyor.
Bunun nedeni ise AB’ye aday ülkelerin, bazı istisnai durumlar hariç, otomatik olarak güvenli menşe ülkesi olarak değerlendirilmesi.
Türkiye’nin yanı sıra Arnavutluk, Bosna Hersek, Gürcistan, Moldova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan ve Ukrayna AB’ye aday ülke statüsüne sahipler.
AB’ye aday ülkeler neden listede?
Aday ülkeler, üyelik süreci gereği demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı konusunda belirlenen standartlara erişmek zorunda.
Aynı durum bu alanları ve azınlıkların korunmasını garanti altına alan kurumların istikrarı konusunda da geçerli.
AB Komisyonu, aday ülkelerin ilke olarak belirlenen şartları karşıladığı görüşünden hareket ediyor.
Bununla birlikte bir aday ülkenin listeden dışlanması için bazı özel koşullar gerekiyor.
Bunlardan ilki, iç çatışma ya da savaş durumu olması. Bu kapsama şu aşamada sadece Rusya’yla savaş halinde olan Ukrayna giriyor.
AB Konseyi’nin resmi yaptırım kararı aldığı aday ülkeler de güvenli sayılmayacak.
Son koşul ise vatandaşlarının yaptığı sığınma ve koruma başvurularına olumlu yanıt verilme oranının AB genelinde %20’den yüksek olması.
Türkiye’den yapılan başvurular kolay kabul ediliyor mu?
AB Sığınma Ajansı’nın (EUAA) son verilerine göre 2024’te Birlik ülkelerine yapılan sığınma başvurularının sayısı 1 milyon 14 bin 420 seviyesindeydi.
Bu başvuruların 55 bin 705’i Türk vatandaşları tarafından yapıldı. Bunlardan 49 bin 878’i ilk kez yapılan başvurulardı.
Türk vatandaşlarının sığınma için en fazla başvuru yaptığı AB ülkeleri ise Almanya, Fransa ve Yunanistan olarak sıralandı.
Türkiye’den yapılan başvurulara AB ülkelerinin kısa sürede ve olumlu yanıt verdiğini söylemek mümkün değil.
Karar bekleyen başvuru sayısı 2024 sonunda 68 bindi.
AB ülkelerinin Türk vatandaşlarının sığınma ve koruma taleplerine olumlu yanıt verme oranı ise %17.
Bu oran Suriye vatandaşları için %90, Afganistan vatandaşları için ise %63 düzeyinde.
Türk vatandaşlarının başvurularının kabul edilme oranı son yıllarda belirgin şekilde düşüyor.
Geçen yıl %17 olan kabul oranı 2019’da %54’tü.
Türkiye listeden dışlanabilir mi?
AB’yle üyelik müzakerelerinin yıllardır pratikte donmuş olması, AB’nin insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi konularında yoğun eleştirilerini sürdürmesi ve son dönemde aralarında Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının da bulunduğu gelişmeler Türkiye konusunda bazı soru işaretlerine neden oluyor.
Brüksel’de, Türkiye’nin bu tablo dikkate alındığında listeye dahil edilmesini sorgulayanlara rastlamak mümkün.
AB Komisyonu listeyi belirlerken sadece kendi analizlerini dikkate almadı. EUAA, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Avrupa Dış Eylem Servisi (EEAS), AB Komisyonu’nun ilgili ülkelerdeki temsilcilikleri, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşları ve AB üyesi ülkelerin görüş, veri ve analizlerine de başvuruldu.
Konuya ilişkin BBC Türkçe’ye bilgi veren bir AB yetkilisi, Komisyon’un şu aşamada Türkiye’nin bu liste dışında kalması gerektiğini düşünmesine neden olacak bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
Aynı yetkili, listenin dinamik bir niteliğe sahip olduğunun ve askıya alma ya da listeden düşürme gibi mekanizmalar bulunacağının altını çizerek şunları söyledi:
“Komisyon’un görüşü olmazsa olmaz nitelikte. Bununla birlikte üye ülkelerin, onay aşamasında, Komisyon’un önerisinde değişikliğe gidilmesini, aday ülkeler için ek şartlar konulmasını talep etme haklarının olduğunu da unutmamak gerek” dedi.
AB’de güvenli menşe ülkesi listesi ilk kez tartışılmıyor. AB Komisyonu, 2015’te de benzer bir liste oluşturma girişiminde bulunduysa da Türkiye’nin listeye alınıp alınmaması konusunda yaşanan yoğun tartışma sonucunda somut adım atmadan bu fikri rafa kaldırmıştı.
Liste tüm üyeler için bağlayıcı olacak mı?
AB ülkelerinin ulusal nitelikli güvenli menşe ülke listeleri mevcut.
AB Komisyonu tarafından önerilen liste onaylandıktan sonra tüm Birlik ülkeleri açısından bağlayıcı olacak.
Bununla birlikte üye ülkelerin ulusal listelerini etkilemeyecek. Başka bir deyişle üye ülkeler ulusal bazda Komisyon’un listesine ekleme yapabilecek ancak Komisyon’un listesini kısaltamayacak.
Öneri halindeki listenin yürürlüğe girmesi için Avrupa Parlamentosu’nun ve üye devletlerin tamamının yeşil ışık yakması gerekiyor.(BBC Türkçe)