Yaşam

Ayşe Barım’ın ifadesi: Sanatçılara talimat vermem söz konusu olamaz

Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan, bazı sanatçı ve oyuncuların menajerliğini yapan Ayşe Barım’ın, savcılıktaki ifadesi ile sulh ceza hakimliğinin karar yazısına ulaşıldı. Barım’ın ifadesinde ”Sanatçılara talimat vermem söz konusu olamaz” dediği öğrenildi.

Birçok ünlü oyuncunun menajerliği yapan Ayşe Barım ilk olarak sektörde tekelleşmeye neden olduğu ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı iddialarıyla gündeme gelmişti.

İstanbul başsavcılığı iddiaları ihbar kabul ederek re’sen (kendiliğinden) soruşturma başlatmış ve Barım’ın yurt dışına çıkmasını yasaklamıştı.

İstanbul başsavcılığı 24 Ocak’ta Barım hakkında yazılı ve görsel basındaki iddiaları esas alarak  ‘Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu’ gerekçesiyle re’sen soruşturma başlattı ve Barım aynı gün gözaltına alındı.

Menajerin, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki işlemleri dün tamamlanmış, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirilmişti.

Savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilen Barım, ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engellemeye teşebbüse yardım etme’ suçundan dün tutuklandı.

Ayşe Barım, savcılıktaki ifadesinde, 2002’de sahibi olduğu menajerlik şirketini kurduğunu, aylık gelirinin 300 bin lira olduğunu belirtti.

Gezi Parkı eylemlerinin başlangıcında, konuyla ilgili Mayıs 2013’te kimsenin kendisini aramadığını öne süren Barım, Muhteşem Yüzyıl isimli dizide oynayan, beraber çalıştıkları bazı oyuncularla Gezi Parkı’ndaki eylemlerin başlangıcında buraya gittiklerini aktardı.

Barım, “Tam hatırlayamamakla birlikte onlardan birinin arayarak, setten çıkarak Gezi Parkı’na gideceğini, ‘Çocuklar ne yapıyor diye bakmak istiyoruz.’ dediğini hatırlıyorum. Ben de bireysel olarak kendim gittim, oyunculara eşlik etmek üzere buluştum” beyanında bulundu.

Barım, ifadesinde şunları dedi:

“Tam hatırlayamamakla birlikte onlardan birinin arayarak, setten çıkarak Gezi Parkı’na gideceğini, ‘Çocuklar ne yapıyor diye bakmak istiyoruz’ dediğini hatırlıyorum. Ben de bireysel olarak kendim gittim, oyunculara eşlik etmek üzere buluştum.”

Hakkında çıkan ‘Evimde hepsinin kaseti var, siz rahat olun. Gezi’de ne yaptıysam şimdi daha iyisini yapacağım, elleri mahkum‘ şeklindeki haberlerin iftira olduğunu belirten Barım, şöyle konuştu:

“Gezi Parkı döneminde, benim yakın çevrem beni çok iyi tanır ve bilir. Ben yakın olduğum, ortak iş yaptığım sanatçılarla hiçbir zaman meydana çıkıp beyanat vermedim. Onlara da böyle bir açıklama yapma hususunda herhangi bir yönlendirme ve telkinim asla olmadı. Bahse konu sanatçılara benim talimat vermem gibi bir durum söz konusu olamaz.”

Kendisine Memet Ali Alabora ile görüşmeleri sorulan Barım, şu açıklamayı yaptı:

“Onunla (Mehmet Ali Alabora) o dönem Oyuncular Sendikası Başkanı olması nedeniyle, oyuncularla yakın temas içerisinde olduğundan görüşürdüm. Alabora’nın o dönem sosyal medyada hedef haline geldiğini hatırlıyorum, bu tape içeriğindeki metin için kendisiyle görüşmüşümdür. Başkaca irtibatıma bakıldığında kendisiyle görüşmem hiç yoktur. Birlikte çalıştığım oyuncularımın başlarına bu süreçte provokatif bir eylem gelmesinden endişe duymamdan ve Mehmet Ali’nin Oyuncular Sendikası Başkanı olması sebebiyle aramışımdır.”

Barım, Osman Kavala’yla olan tanışıklıklarınınsa bir filmin galasında kullanılan binaya dayandığını söyledi.

‘HelpTurkey’ isimli paylaşımların kendisiyle ilgisinin olamayacağını, oyuncularını yönlendirmediğini kaydeden Barım, bilgisayarında bulunan ‘Occupy Gezi Kadın’ isimli görseli birisinin kendisine göndermiş olabileceğini, bu resimdeki kişiyi Bergüzar Korel’e benzetmiş olduğu için sakladığını belirtti.

Barım, 3 haftadır psikolojik anlamda kötü olduğunu, mağduriyetinin devlet tarafından giderilmesini istediğini, tek amacının işini en iyi şekilde yapmak olduğunu, suçlamaları kabul etmediğini ifade etti.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu