Politika

Hakan Fidan:  Sınır ötesindeki Kürtlerin tek hamisi Türkiye’dir

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Türkiye’nin sınır ötesindeki Kürtlerin tek hamisi olduğunu belirterek, “Bunun hiç lamı cimi yok. Nasıl ki Balkanlar’daki Boşnaklar ve Arnavutların tek hamisi, gerçek destekleyicisi biziz, doğumuzdaki, güneyimizdeki Kürtler’in de hamisi biziz. Tarih böyledir. Tarihi değiştirmeyiz. Yani organik tarih de bugünkü tarih de budur.” dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığın 2025 yılı bütçesinin sunumunun ardından milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre, bazı milletvekillerinin, “Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) çok sayıda personelin Dışişleri Bakanlığı’nda görevlendirildiğine” ilişkin iddialarına yanıt veren Fidan, şu anda bakanlıkta 39 genel müdürlük olduğunu dile getirdi. Fidan, “Ben Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan 6 genel müdür arkadaş getirmişim” diye konuştu.

Söz konusu personelin, eğitimli ve uzmanlık sahibi olduğunu belirten Fidan, “Kurumsal verim önemli. Bunun için de alanında ihtisas sahibi arkadaşlarla çalışmak her zaman için tercihim. Çünkü taşıdığım emaneti en iyi şekilde taşımaya gayret ediyorum” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin BRICS’e katılıp katılmayacağı konusundaki tartışmalara değinen Hakan Fidan, BRICS’in kurumsal bir başvuru ve kabul mekanizmasının bulunmadığını belirterek, “Öyle bir kurumsallaşması yok. Üyeler bir araya geliyorlar, birilerini davet ediyorlar. Ama sizin de bir şekilde ilginizi ifade etmeniz gerekiyor. Biz ilgimizi ifade ettiğimizi söyledik.” dedi.

Bakan Fidan, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) sistemi içerisinde bulunmadığını ve vatandaşların biyometrik bilgilerinin karşılıklı paylaşılmadığını vurgulayarak, “AB topraklarına ilk girecek olan şahıs bu verileri bunlara veriyor. AB kurumsallaştıkça daha fazla bürokratikleşiyor ve daha fazla veriye ihtiyaç duyuyor.” diye konuştu.

‘SINIR ÖTESİNDE KÜRTLERİN HAMİSİ BİZİZ’

Fidan, Türkiye’nin sınır ötesindeki Kürtlerin tek hamisi olduğunu belirterek, “Bunun hiç lamı cimi yok. Nasıl ki Balkanlar’daki Boşnaklar ve Arnavutların tek hamisi, gerçek destekleyicisi biziz, doğumuzdaki, güneyimizdeki Kürtler’in de hamisi biziz. Tarih böyledir. Tarihi değiştirmeyiz. Yani organik tarih de bugünkü tarih de budur.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin Erbil’le ilişkilerinin fevkalade iyi olduğuna dikkati çeken Fidan, “Bağdat’la Erbil arasındaki sorunları da çözmeye çalışıyoruz. Suriye’deki Kürtlerin PKK’lılaştırılma çalışması, son derece karşı olduğumuz bir konu. Oradaki insanların iyi niyeti varsa Türkiye’ye karşı ödevlerini biliyorlar. Türkiye’den, Irak’tan, İran’dan giden bütün PKK’lı kadroların gönderilip, orada Suriyelilerin kalması gerekiyor. Bizim sınır ötesindeki Kürtlerle ilgili hassasiyetimiz her zaman var.” diye konuştu.

‘KALKINMA YOLU’ PROJESİ

Bakan Fidan, Kalkınma Yolu Projesi’ne değinerek, Türkiye’nin projeye önem verdiğini ve Irak ile ilk defa olumlu bir konunun bu sayede gündeme geldiğini hatırlattı. Fidan, Kalkınma Yolu’nun geçişine yönelik Irak’ın sınır kapısı tercihine karşı Türkiye’nin bir tercih dayatamayacağını ifade ederek, Bağdat ve Erbil’in bir araya gelerek bu konuda karar vermesi gerektiğini söyledi.

Fidan, “İyi bir haber var. Özellikle boru hattının açılmasıyla alakalı yakında iyi bir gelişme bekliyoruz. Biz hazırlıklarımızı yaptık. İnşallah boru hattı açılır. Kalkınma Yolu fevkalade önemli. Kalkınma Yolu da belki Rusların Kuzey-Güney Lojistik Yolu var, orayla da belli bir noktada iletişime geçirip daha güzel bir projeye dönüşebilecek gibi duruyor. Bu konuda ciddiyiz.” bilgisini paylaştı.

‘F-16 SİPARİŞLERİ VERİLDİ’

Dışişleri Bakanı Fidan, F-16 savaş uçaklarıyla ilgili en büyük sıkıntının siyasal irade olduğunu vurgulayarak, Milli Savunma Bakanlığının bu konuda teknik görüşmeleri tamamladığını, ön ödemelerin yapıldığını ve siparişlerin verildiğini bildirdi.

Eurofighter savaş uçağı konusunda da “Avrupalılarla siyasal irade” kısmının halledildiğini, Milli Savunma Bakanlığı ile teknik alanların konuşulduğunu aktaran Fidan, bu konuda henüz sipariş aşamasına gelinmediğini kaydetti.

SCHENGEN VİZESİ TARTIŞMALARI

Hakan Fidan, Schengen vizesine ilişkin soruyu yanıtlarken geçmiş senelerde Türkiye’den ve dünyadan Schengen vizesine yönelik başvuru ve ret oranların hakkında bilgiler paylaştı.

Fidan, “2014’te Türkiye başvurularına yapılan ortalama ret yüzde 4,4. Bütün Schengen başvurularına yapılan ret yüzde 5,1. 2015’te yüzde 3,9 Türkiye’ye, dünyaya yüzde 6,2. 2016’da Türkiye’ye yüzde 4,4, dünyaya yüzde 6,9. 2019’da bütün dünyaya yüzde 9,7, bize yüzde 9,9. 2020’de bize yüzde 12,7, dünyaya yüzde 13,6. 2021’de Türkiye’ye yüzde 16,9, dünyaya yüzde 13,4; pandeminin olduğu dönem. 2022’de bize yüzde 15,7, bütün dünyaya yüzde 17,9. Geçen yıl yüzde 16,1 bize ret oranı, bütün dünyaya yüzde 16. Bu senenin rakamı yok, çıkacak” dedi.

Türkiye’den geçmiş yıllarda Schengen  vize başvurusunda bulunan kişi sayısını da paylaşan Fidan, “2019’da 906 bin vatandaşımız başvuruda bulunuyor. 2021’de pandemi var, 271 bine düşüyor. 2022’de 770 bin. 2023’te 1 milyon 55 bin kişi. 2024’te bunun daha fazla olacağını düşünüyoruz. Vize başvurumuz yüzde 36 artmasına karşın, ret oranı binde 4 oranında artmıştır. Başvuru 278 bin 476 kişi, ret 48 bin 638 kişi artmış” diye konuştu.

Hakan Fidan, Schengen vizesinin değerlendirilmesi süresinin uzamasının iki nedeni bulunduğunu belirterek bunları, “personel yetersizliği” ile “Batı ülkelerinde özellikle göçmenlere yönelik gelişen politik tavır ve seçimlerde iç siyasetin inanılmaz derecede etkili oluşu” şeklinde sıraladı.

Yurt dışına gitmek ve öğrenim görmek isteyenlerin sayısının arttığını da kaydeden Fidan, bu sorunun kökten çözülmesi için “vize serbestisi anlaşmasının” hayata geçmesinin önemli olduğunu söyledi.

‘AB’NİN, TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİNE YÖNELİK SİYASİ DURUŞU DEĞİŞMEDİ’

Dışişleri Bakanı Fidan, Avrupa Birliği (AB) ile görüştükleri iki önemli başlığın vize serbestisi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi olduğunu belirterek, AB’ye üyelik perspektifiyle ilgili resmi politikanın sürdüğünü söyledi. Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB üyeliğinin stratejik hedef olmaya devam ettiğine ilişkin söylemlerini de anımsattı.

AB ile müzakerelerde “başmüzakereci” rolünü, Dışişleri Bakanı olarak kendisinin üstlendiğini dile getiren Fidan, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı ve ilgili genel müdürlüklerle eş güdüm halinde müzakereleri sürdürdüklerini anlattı.

Fidan, AB’nin, Türkiye’nin üyeliğine yönelik siyasi duruşunun değişmediğini ifade ederek AB’nin dış politika ve dış jeopolitik durumu, iç siyasetin gündemine taşıdığını kaydetti. Fidan, “Avrupa’nın kendi yaşadığı siyasal travmaların bir kısmında bu türden büyük sorulara veremedikleri cevaplar da rol oynuyor. Onu görmek gerekiyor. Sürekli yanılsama içinde oldukları bir alan var” değerlendirmesinde bulundu.

Görüşmelerin ardından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığının yanı sıra Avrupa Birliği Başkanlığı ve Türk Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu