Faik Bucak katledildiği Urfa’da anılacak
7. Şanlıurfa Kitap Fuarı kapsamında, 23 Kasım 2024 Cumartesi günü, Kürt lider Faik Bucak, vurulduğu yerde anılacak. “Faik Bucak’ı 58 Yıl Önce Vurulduğu Yerde Anıyoruz” başlığıyla düzenlenecek etkinlik, fuarın ikinci konferans salonunda saat 14:00’te gerçekleştirilecek.
Etkinlikte, Faik Bucak’ın yaşam öyküsünü konu alan “Kürt Hakim Faik Bucak” kitabının yazarı Sertaç Bucak, kitabın içeriği ve Bucak’ın siyasi mücadelesini anlatacak. Konferansın moderatörlüğünü ise Pirkan Kılıç üstlenecek.
Avesta Yayınları tarafından düzenlenen bu etkinlik, Bucak’ın yaşamı ve mücadelesini hatırlamak isteyenleri bir araya getirecek.
Peki Faik Bucak kimdir?
Faik Bucak, 1919 yılında Urfa’nın Siverek ilçesine bağlı Hadro (Xedrayo) köyünde Hasan ve Kudret çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. İlköğrenimini Siverek’te, ortaöğrenimini ise Diyarbakır’da tamamladı. 1939 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine kaydoldu ve burada ilk yurtseverlik ve devrimcilik deneyimini yaşadı. Musa Anter, Yusuf Azizoğlu ve M. Remzi Bucak ile birlikte Dicle Talebe Yurdu’nun kuruluşunda yer aldı.
1949 yılında Antakya’da hâkim olarak göreve başlayan Faik Bucak, 1951’de Sivas’ın Gürün ilçesine atandı. Sivas’ta, mahkemede Kürt köylülerinin lehine verdiği kararlar nedeniyle dikkat çekti. 1952-1953 yıllarında Kozan’da hâkimlik yaparken, Kozan Cezaevi’nde çıkan bir isyanda, tutuklular sadece Faik Bucak ile müzakere etmeyi kabul etti. Onlarla yaptığı görüşme sonucunda isyanı sonlandırmayı başardı.
Kürt kimliği ve adalet anlayışı nedeniyle giderek daha fazla tanınan Bucak, bu süreçte baskılara maruz kaldı ve Hadım’a sürgün edildi. Sürgün sonrası hâkimlik görevinden istifa etti. Adana’da Yaşar Kemal ile tanıştıktan sonra, 1956’da Urfa’ya dönerek serbest avukatlık yapmaya başladı.
1960 darbesinin ardından, Kürt siyasi ailelerine yönelik baskılar Faik Bucak’ı da hedef aldı. Şeyh Sait ailesi ve diğer birçok Kürt ailesiyle birlikte Sivas Kampı’na gönderildi. Daha sonra, sürgün edilen 55 Kürt arasında yer alarak Balıkesir’e gönderildi. Bu süreçte Urfa, Sivas, Balıkesir ve Eskişehir cezaevlerinde kaldı; Ankara’da ise sürgüne tabi tutuldu.
1962 yılının sonlarında sürgünden dönerek Urfa’da serbest avukatlığa yeniden başladı.
11 Temmuz 1965’te, Kürdistan Demokrat Partisi Türkiye’nin (KDP-T) kuruluşunda yer aldı ve partinin genel başkanı oldu. Faik Bucak, Kürt halkının haklarını savunmaya ve siyasi alanda çözüm arayışlarına liderlik etti.
4 Temmuz 1966’da Urfa’da düzenlenen bir suikastta hedef alındı. Arabada çocukları Serhat, Sertaç ve bir yeğeni olmasına rağmen, suikastçılar doğrudan arka koltukta oturan Bucak’ı hedef aldı. Aldığı yara ölümcül olmamasına rağmen, hastanede uygulanan şüpheli bir tedavi süreci sonucu 5 Temmuz 1966’da hayatını kaybetti.
Hastanede kendisini ziyaret eden Kürdistan Demokrat Partisi’nin sonraki Genel Sekreteri Sait Elçi, Bucak’a “Kürtlerin sizin kafanıza ihtiyacı var” diyerek moral vermeye çalıştı. Ancak Bucak, suikastı gerçekleştirenleri tanıdığını ima ederek, “Beni kimin vurduğunu biliyorsunuz” dedi ve ifade vermeyi reddetti. Daha sonra, suikastçılar arasında bir başçavuşun olduğu ortaya çıktı.
Faik Bucak, 5 Temmuz 1966’da Siverek Asri Mezarlığı’na defnedildi. Çocuklarına, “Eğitiminizi devam ettirin. Davanızı bırakmayın. Bizi niye vurduklarını biliyorsunuz” sözlerini bıraktı.
Faik Bucak, Kürt halkının hak mücadelesi ve adalet için verdiği mücadeleyle tarihte önemli bir yer edindi. Suikast ile yaşamına son verilse de mirası ve fikirleri Kürt siyasi tarihinde yaşamaya devam ediyor.
