The Times : Mülteci sorunu Erdoğan’ı Esad ile anlaşmaya zorluyor
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suriye lideri Esad’ın uzun zamandır kopuk olan ilişkileri göçmen sorunu nedeniyle hareketlendiğini, ancak normalleşmenin zor olduğu belirtildi.
İngiltere’de yayımlanan The Times gazetesi Esad ile Erdoğan arasındaki normalleşme adımlarını analiz eden bir makaleye yer verdi. Gazete Oksijen’de yer alan habere göre The Times, Türkiye’deki mülteci karşıtı huzursuzluğun siyasi açıdan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başını ağrıttığını, bunun da Erdoğan’ı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile normalleşmeye zorladığını belirtti.
Türkiye, on yılı aşkın bir süredir yakın ilişki içinde olduğu komşusu Suriye’den uzaklaşmış durumda. Mart 2012’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, huzursuzluğun tam ölçekli bir iç savaşa dönüştüğü Suriye’den mültecilerin sınırı geçmeye başlaması üzerine Esad rejimi ile diplomatik bağlarını kopardı. Erdoğan, kendisini bölgenin büyük bölümünden izole eden bir hamleyle, Esad karşıtlarına, özellikle de Mısır ve Tunus’taki devrimlerle işbirliği yapmış olan küresel İslamcı ağ Müslüman Kardeşler’le bağlantılı gruplara tam destek verdi.
Resmi rakamlara göre bugün Türkiye’de 3.1 milyon Suriyeli mülteci bulunuyor, ancak gerçek sayının çok daha yüksek olması muhtemel. Türklerin çoğu mültecilerin anavatanlarına dönmesini istiyor ve bu konu Erdoğan için iç politikada bir baş ağrısı haline geliyor. Bu yaz Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirlerde Suriye karşıtı ayaklanmalar patlak verdi. Erdoğan’ın desteklediği Arap Baharı devrimleri büyük ölçüde başarısız oldu. Libya bölünmüş bir ülke, Tunus giderek daha kaotik bir hal alıyor ve Mısır’ın Müslüman Kardeşler hükümeti, otoriter bir İslam karşıtı olan General Abdülfettah El Sisi’yi iktidara getiren bir darbe ile devrildi.
Körfez’deki monarşiler zarar görmeden ayakta kalırken, Suriye ve Yemen vekaleten yönetilen çatışmalara sürüklendi. Bu jeopolitik gerçekliğin ve Türkiye’nin ekonomik krizinin ışığında Erdoğan, yıllarca ilişkisini kestiği liderlele bağlarını yeniden inşa ediyor. Büyük yatırım ve ticaret potansiyeli vaadiyle Suudi Arabistan ve BAE ile ilişkilerini yeniden başlattı. Bu ay Cumhurbaşkanı Sisi’yi Ankara’da ağırladı ve yeni ticaret ve güvenlik anlaşmalarını duyurdu.
Esad ile normalleşme daha zor olacak
Ancak Erdoğan’ın bir zamanlar Bodrum’da birlikte tatil yapacak kadar yakın olduğu Esad’la arasını düzeltmesi çok daha karmaşık olacak. Suriye siyasi muhalefetinin merkezi hala İstanbul’da olmakla kalmıyor, Suriye’nin Türkiye sınırına yakın muhaliflerin kontrolündeki büyük bölümü de Türkiye destekli savaşçıların kontrolü altında. Türk ordusunun kendisi de orada faaliyet gösteriyor. Ortadoğu Araştırma Merkezi’nde Levanten uzmanı olan Oytun Orhan “Sorunlar derin ve uzun süreli. Büyük bir güvensizlik var ve sorunların doğası güvenlik temelli. Esad tarafı uzlaşmaya çok hevesli değil çünkü zaman geçtikçe pozisyonlarının daha da güçleneceğini düşünüyorlar. Zamanın kendilerinden yana olduğunu düşünüyorlar ama aynı zamanda savunmasızlar. İran ve Rusya’ya bağımlılar ve ayrıca siyasi bir çözüme ihtiyaçları var ve Türkiye çekilmeden bunun şansı yok” dedi.
Türk haber kanalları birkaç aydır olası bir görüşmenin haberini verirken, Suriye tarafından gelen sesler çok daha soğuk. Ancak ikiliyi bir araya getiren birkaç faktör var. Esad da yeniden bölgesel birliğe kabul ediliyor. Mayıs 2023’te Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönmesine izin verildi, hem de ihraç edilmesinden 12 yıl sonra. Türkiye de 13 yıl aradan sonra ilk kez geçen hafta birliğin dışişleri bakanları toplantısına katıldı. Özellikle Körfez ülkeleri, İran’ın bölgedeki nüfuzuna karşı koymak için bu iki ülkeyi ilişkilerini düzeltmeye zorluyor. Esad’ın en büyük destekçisi Rusya, Suriye’deki hakimiyetini pekiştirmek istiyor ve bunun için uzlaşmaya ve Türk askerlerinin çekilmesine ihtiyaç duyuyor.
Esad da göründüğü kadar güvende değil. İçerideki muhaliflerine meydan okumuş olabilir ama Tahran ve Moskova’daki hamilerine bağımlı bir lider olarak kaldı. Ülkesi parçalanmış durumda ve kontrolü altındaki bölgelerde hala ciddi protesto patlamaları var. Gazze’deki çatışma her an Lübnan’a ve Esad’ın kendi sınırına sıçrayabilecek bölgesel bir savaşa dönüşmenin eşiğinde. İsrail daha şimdiden Şam’daki İran bağlantılı gruplara düzenli hava saldırıları düzenliyor.
Herhangi bir uzlaşma anlaşması, çözümleri daha fazla sorun yaratacak bir dizi kilit meseleye bağlı olacaktır. Esad, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinden tamamen çekilmesinde ısrar edecektir. Ancak bu, DEAŞ hücreleri de dahil olmak üzere birçok aşırılık yanlısı grubun faaliyet gösterdiği bir bölgede güvenlik boşluğu bırakacaktır. Esad’ın askerlerinin bölgeye dönüşü kolay olmayak. Ayrıca Türkiye’ye doğru yeni bir mülteci dalgası yaratabilir. Türkiye’ye duyulan öfke de terör saldırıları tehdidi yaratacaktır.
‘Yıllar sürebilir’
Erdoğan için en önemli talep, mültecilerin Suriye’ye dönüşünü kolaylaştıracak bir anlaşma olacaktır. Ancak yüz binlerce muhalifi hapishanelerinde işkence görmüş ve öldürülmüşken Esad’ın onların güvenliği için nasıl bir garanti verebileceği belirsiz. Türkiye’de 700.000’den fazla bebek Suriyeli ebeveynlerin çocuğu olarak dünyaya geldi ve bunların birçoğu şu anda vatansız durumda. Orhan “Türkiye’nin çekilmesi güvenlik garantileri olmadan gerçekleşmeyecek ve bu da siyasi bir çözüm gerektiriyor. Bu da başlı başına büyük bir engel. Sürecin inişli çıkışlı bir şekilde zaman alacağını bekleyebiliriz. Yıllar sürebilir. Erdoğan ve Esad bir araya gelip el sıkışsalar bile bu normalleşmeyi sağladıkları anlamına gelmez” dedi.