Bloomberg: Türkiye, BRICS’e resmen başvurdu
Türkiye’nin Batı’nın kurumlarına karşı alternatif olarak görülen BRICS’e olası üyeliği konusunda yeni bir iddia gündem oldu. Bloomberg’e konuşan kaynaklar, Türkiye’nin BRICS’e üye olmak için resmi olarak başvurduğunu söyledi.
ABD merkezli haber ajansı Bloomberg, Türkiye’nin BRICS’e üyelik için resmen başvuruda bulunduğunu öne sürdü.
Bloomberg, konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberde, “Türkiye’nin NATO’ya olan yükümlülüklerini sürdürürken küresel etkisini artırmak ve geleneksel Batılı müttefiklerinin dışında yeni bağlar kurmak amacıyla BRICS’e katılmayı resmen talep ettiğini” yazdı.
Kaynaklar, “Türkiye’nin onlarca yıldır Avrupa Birliği’ne (AB) katılma girişiminde ilerleme kaydedilememesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını ve birkaç ay önce BRICS’e katılmak için başvuruda bulunduğunu” söyledi. Kaynaklar, BRICS başvurusunun Türkiye’nin Ukrayna savaşı sonrası Rusya ile yakın bağlarını sürdürmesi nedeniyle diğer NATO üyeleriyle yaşanan anlaşmazlıkların bir sonucu olduğunu da sözlerine ekledi.
Haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye, Doğu ile Batı ile ilişkilerini aynı zamanda geliştirirse güçlü ve etkili bir ülke olabilir” dediği hatırlatıldı.
BRICS nedir?
Gelişmekte olan ülkelerden Brezilya(Brazil), Rusya(Russia), Hindistan(India) ve Çin(China) 2006’da “BRIC” grubunu kurmuştu. Amaç, uluslararası konularda daha çok söz sahibi olmasını istemeleri olurken, grup adını bu ülkelerin İngilizce baş harflerinden aldı. 2011’de Güney Afrika’nın (South Africa) da katılmasıyla grubun adı “BRICS” oldu.
Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de 1 Ocak 2024’te BRICS’e katılırken, Arjantin kendisine yapılan çağrıdan sonra üyelik davetini reddetti.
Grubun genişleyen hali için herhangi bir isim güncellemesi açıklanmazken, grubun adının “BRICS+” olabileceği düşünülüyor.
BRICS ülkeleri yıllık zirve toplantıları yaparak, kararlar alıyor ve üye ülkeler sırayla, bir yıllığına dönem başkanı oluyor.
BRICS’in amacı, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası finans kurumlarındaki yerleşmiş yapıyı geliştirmek ve gelişmekte olan ekonomilere daha fazla “temsil ve söz hakkı verilmesini sağlamak” olurken, 2014 yılında 250 milyar dolar sermayeyle Yeni Kalkınma Bankası’nı (NBD) kurdular.