Analiz

Seçim sonuçları ve siyasi kargaşalar

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da yerel seçimler sona erdi. Ancak seçim gündemi ve seçimle ilgili gelişmeler, tartışmalar seçimlerin yarattığı olumlu olumsuz sonuçlar uzun bir dönem daha devam edeceğe benziyor.

Seçimlerde her parti kendine göre bazı stratejiler belirleyip açık ve gizli ittifaklar yaptılar.. Bazıları kazandı, bazıları kaybetti. Elbette her parti seçimlerdeki konumuna göre farklı değerlendirmeler yapacaklardır.

Burada DEM’in durumu çok ilgi çekici, hükümetin tutumu da DEM’in durumu kadar ilgi çekici. Her iki taraf da toplumda kauslara neden olabilecek sorunların tohumlarının temelini oluşturdular.

Seçimlerin bitip resmi olmayan sonuçların açıklanmasının ardından Van’da Yüksek Seçim Kurumu, DEM adayı Abdullah Zeydan’a mazbatasını vermedi. Zeydan’ın yasal olarak belediye başkanı olamayacağını, çünkü kendisine siyasi yasak getirildiğini, PKK davasında ceza aldığını ve siyasi yasağın süresinin dolmadığını gerekçe gösterdiler.

Bu tutum tüm Kürt şehirlerinde gösterilere neden oldu ve DEM bunu protesto etti, sokaklara çıktı ve gösteri yaptı. Pek çok yerde polisle çatışmalar yaşanarak bölgenin huzuru bozuldu, iki taraf arasındaki durum toplumsal istikrar açısından bir olumsuzluk yarattı. Barış ortamının yerine kaotik bir ortamının gelmesi kitlelerde korku yaratmaya başladı.

Ne oldu?

Van Büyükşehir Belediyesi seçimini DEM’in adayı Abdullah Zeydan yüzde 55,48 oy ve 245 bin 573 oyla kazandı. AK Parti adayı Abdulahat Arvas 120 bin 147 oy ve yüzde 27,51 oy aldı.


Ancak tartışmalar sürerken, Van İl Seçim Kurulu Zeydan hakkındaki kararını verdi. Kurul, Zeydan’ın seçilme yeterliliği olmadığını bildirdi. Karar oy çokluğuyla alındı.Seçim Kurulu, mazbatanın en yüksek ikinci oyu alan adaya verilmesini kararlaştırdı. Van’daki seçimlerde en yüksek oyu AK Parti adayı Abdulahat Arvas almıştı. Böylece Van’da başkanlık AK Parti adayı Arvas’a geçmiş oldu.

Burada hem yetkililer hem de DEM büyük bir hata yaptı. Öncelikle DEM, Abdullah Zeydan gibi birini aday göstermemeliydi. Çünkü DEM Zeydan’ın durumunu zaten biliyordu ve Yüksek Seçim Kurulu’nun Zeydan’ı kabul etmeyeceğini düşünüyorlardı. Burada soru şu; eğer DEM Zeydan’ın hukuki durumunu biliyorsa neden onu aday yaptı?

Öte yandan Zeydan gibi DEM listesinden seçilen çok sayıda belediye başkanı var ve bunların yasal durumları yetkililere göre kritik. Bunların bir kısmı daha önce belediye başkanlıklarından uzaklaştırılmış ve yerine kayyum atanmıştı. Ayrıca PKK ile ilişkileri gerekçe gösterilerek çoğu hakkında açılan davalar devam ediyor.

DEM kendi konumunda haklı ise eğer DEM içinde hakkında dava açılmamış seçimlerde seçilmesine sorun olmayan yüzlerce aday varken neden DEM bunları tercih etmeyip bu kişileri bu şekilde aday gösterdi ve bu adaylarlar seçildiler?


Öte yandan seçime katılacak tüm adaylar,ın adaylıkları Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edilmeden önce birçok belge hazırlayıp bunları Yüksek Seçim Kuruluna sunuyorlar. Eğer Abdullah Zeydan’ın durumu seçime uygun değilse Yüksek Seçim Kurulu onların adaylığını kabul etmemeliydi. Adaylıkları ilk etapta kabul ediliyorsa neden seçildikten sonra mazbatasını vermedi?


Ortaya çıkan kaosun nedeni iki tarafın tutumu ve milletin de bundan büyük bir zarar görmesidir. Aslında DEM de bunlardan yararlanarak kendi aralarındaki çatışmaları bir kenara bırakıyor ve en önemlisi bu kaosu siyasi çıkar elde etmek için kullanıyor.Yani bu durumu siyasi çıkar malzemesi olarak kullanmakta.


Başta da söylediğimiz gibi, iktidar devleti bilinçli olarak belli pozisyonlar alıyor ve bu kargaşalığı yaratmak için keyfi hareket ediyor. Mevcut gerçekler açık bir şekilde söylenecekse tek bir şey var: Her iki taraf da toplumsal kaoslar yaratarak biribirlerini besliyorlar.

Abdullah Zeydan’ın durumu


7 Haziran 2015 Genel Seçiminde Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) milletvekili seçildi.

4 Kasım 2016’da HDP eşbaşkanı ve milletvekillerine yönelik düzenlenen operasyonda tutuklandı.

Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı ‘terör örgütüne yardım etmek’ suçundan 5 yıl, katıldığı faaliyetten ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.

Toplam 8 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Zeydan, 6 Ocak 2022 tarihine kadar Edirne Cezaevi’nde kaldı.

29 Mart 2024 Cuma günü mesai bitimine 5 dakika kala Adalet Bakanlığı, aldığı karar ve idari yazıyla yasal haklara itiraz etti.(Rojevakurd)


Related Articles

Back to top button