ORSAM Türkmen Çalışmaları Uzmanı Dr. Selçuk Bacalan, KDP’nin Irak Parlamento seçimlerini boykot kararını ve bu kararın Irak ve Kerkük Vilayet Meclisine etkilerini AA Analiz için kaleme aldı. Bacalan’ın değerlendirmesi şöyle:
111 milletvekilinden oluşan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Parlamentosunun 11 sandalyesi 5’i Türkmenlerden, 5’i Hristiyanlardan ve 1’i Ermeniler’den olmak üzere bölgede yaşayan azınlıklara tahsis ediliyor. IKBY’nin 2’nci büyük partisi Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) kota sandalyelerinin Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) tarafından araçsallaştırıldığı gerekçesiyle sandalyelerin iptali için Irak Federal Yüksek Mahkemesine itiraz başvurusunda bulundu. Mahkeme 21 Şubat 2024’te yaptığı oturumla IKBY hakkında bir dizi mali ve idari kararlar aldı. Bu kararlarla birlikte KDP ile KYB arasında uzun süredir devam eden mali ve idari anlaşmazlıklara bir yenisi daha eklendi. Söz konusu anlaşmazlığın yeni oluşacak Kerkük Vilayet Meclisine de sirayet etmesi muhtemel görünüyor.
Mahkemenin kararları ve KDP’nin tepkisi
Mahkeme KYB’nin itirazına hak vererek IKBY’nin kotayla ilgili seçim yasasına yaptığı eklemelerin anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Mahkeme IKYB üzerinde bir dizi mali karar da aldı. Bu kararlar arasında, IKBY’deki memur maaşlarının Irak banklarında açılacak hesaplara yatırılması, Bağdat hükümetinin IKBY’ye “borç para verme” yetkisinin elinden alınması, IKBY’nin tüm petrol ile petrol dışı gelirlerinin merkezi hükümete teslim edilmesi gerektiği ve IKBY’de yapılacak bütün seçimlerin Bağdat merkezi hükümetine bağlı Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği tarafından sevk ve idare edilmesi bulunuyor.
Mahkemenin kararlarına ilk tepki Federal Mahkemenin Kürt üyesi hakim Abdurrahman Süleyman’ın görevinden istifasıyla geldi. Bu kararları değerlendirmek üzere KDP politbürosu 18 Mart 2024’te Mesut Barzani başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, “Irak Federal Mahkemesinin kararlarına uymayacağız. Hukuka aykırı, anayasaya aykırı ve dayatılmış bir sistemin gölgesinde kalan seçimlere katılmayacağız.” ifadelerine yer verildi.
KDP’nin Haziran 2024’te yapılması planlanan parlamento seçimlerine ilişkin aldığı boykot kararının temel nedeninin, parlamentoda mutlak çoğunluğu elde edemeyeceği endişesiyle azınlıklara tahsis edilen kotanın iptali olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Zira, oluşumlara tahsis edilen sandalyelerin çoğunun KDP’nin hakimiyetinde olduğu biliniyor. Nitekim KDP’nin seçimleri boykot etme kararıyla birlikte kota sistemiyle temsillerini sürdüren Irak Türkmen Cephesi (ITC) haricindeki tüm Türkmen ve Hristiyan partiler de seçimleri boykot etme kararı aldı. ITC ise Erbil’de seçimlere tek başına girme kararını açıkladı.
Boykot kararının Irak’a etkileri
Boykotun bir başka nedeniyse, Bağdat siyasetini şekillendirebilen İran’ın KYB ile işbirliği yaparak Erbil hükümetini de kontrol etme girişimlerinin olması. Nitekim KYB Başkanı Bafel Talabani’nin bir televizyon programında “Seçimlerde Erbil’de de kazanacağız.” açıklaması KDP cenahında siyasi rekabeti had sayfaya taşıdı. KDP’li aktörlerin açıklamalarına göre, Federal Mahkeme’nin aldığı kararın altında İran dayatmasının da olduğu değerlendiriliyor. Nitekim Mesut Barzani bu tehlikeyi sezerek boykot kararından sonra Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin liderliğindeki Devleti Yönetme Koalisyonuna sorumluluk yükleyerek gönderme yaptı. Barzani’nin bu göndermesi siyasi arenada Sudani hükümetinden çekilebileceği yönünde değerlendirildi.
Öte yandan, Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr da 18 Mart 2024’te Iraklı dini merci Seyyit Ali el-Sistani’ye yaptığı gizemli ziyaretin ardından bazı soruları gündeme getirdi. Sadr, Irak’ta yapılan 2021 erken parlamento seçimlerini kazanmasına rağmen, Kasım 2023’te sahtecilik gerekçesiyle federal mahkeme tarafından görevinden alınarak Irak Parlamentosu eski Başkanı Muhammed Halbusi ve Mesut Barzani ile koalisyon kurmuştu. KDP’nin seçimleri boykotu ve Sudani hükümetinden çekilme ihtimalleri dikkate alındığında Irak’ta erken seçim sinyalleri ve seçim sonrası Sadr, Halbusi ve Barzani’den oluşacak koalisyon hükümetinin de kurulacağı ihtimaller arasında.
KDP’nin seçimleri boykot kararıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Bağdat Büyükelçiliği, yaptığı açıklamada bu karardan duydukları kaygıyı dile getirdi. Keza Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu (UNAMI) da seçimi boykot kararının bir çıkmaza yol açacağından endişe edildiğini belirterek, bölgeyi başka bir uzun süreli kaosa karşı uyardı.
ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Alina Romanowski KDP’nin boykot kararından vazgeçmesi için 20 Mart’ta Mesut Barzani ile görüştü. Romanowski Barzani’yle görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşit ile de görüştü. Cumhurbaşkanı Reşit’in 24 Mart’ta Irak Federal Yüksek Mahkemesi’nin Başkanı Casim Muhammet Abbud ile görüşmesi IKBY aleyhine alınan kararların mahkemece yumuşatılması için ve yaşanacak siyasi çıkmazın ülkeye ve bölgeye getireceği istikrarsızlığı çözmek için adımlar olarak yorumlanabilir. IKBY’deki KDP-KYB anlaşmazlığı Kerkük’te kurulacak vilayet meclisine de sirayet edebilir.
KDP’nin seçimleri boykotu Kerkük Vilayet Meclisini nasıl etkiler?
4 Şubat 2024’te KDP ve KYB Kerkük valisi görevi için bir Kürt ismin belirlenmesi konusunda anlaştı. Ancak Irak Federal Mahkemesinin Erbil yönetimi aleyhine aldığı kararlar neticesinde KDP’nin IKBY seçimlerini boykotu hamlesi, bu anlaşmaya gölge düşürebilir. Dolayısıyla Kerkük valiliği pozisyonu ve yerel meclisin oluşturulmasında KYB dışlanarak Arap, Türkmen ve Kürtlerin KDP cenahıyla ittifak içerisinde hareket etmesi beklenebilir. Ancak İran destekli KYB’nin bu ittifaka seyirci kalması da düşünülemez. Yani, KDP’nin boykot hamlesinin Kerkük Vilayet Meclisini olumsuz etkileyeceğini söylemek yanlış olmaz.
Sonuç olarak, kota sistemiyle azınlıkların temsillerini araçsallaştıran KDP, IKBY’de yapılacak parlamento seçimlerinde güç kaybetmekten endişe duyuyor. Federal Mahkemenin aldığı kararlar sonucu seçimleri boykot etme kararı alan KDP, Bağdat-Erbil arası idari sorunlardan dolayı uzun zamandır maaşlarını alamayan IKBY’li memurlara maaşlarının Bağdat merkezi hükümeti tarafından ödenmesi halinde bu kararından vazgeçebilir. Kerkük Vilayet Meclisinin kurulması konusunda rekabet içerisinde olan Türkiye-İran arasındaki güç dengesinde de belirleyici rol alan KDP’nin Türkiye’nin tarafında görülmesi ve Kerkük’ün istikrarına katkı sunması önemlidir.(AA)