HEZKURD’dan Kürtçe seçmeli derse ‘temkinli yaklaşıyoruz’ diyen DEM Parti’liye tepki
HEZKURD Sözcüsü Kürtçe seçmeli dil derslerine ‘temkinli’ yaklaştıklarını açıklayan DEM Parti Dil Komisyonu Eşsözcüsü Cemile Turhallı’nın açıklamalarına tepki gösterdi.
Celali, “Asimilasyona karşı en ufak bir imkanı dahi ‘belirsizlik’ söylemi ile boşa çıkarmak talihsizliktir ve siyaseten de asimile olmaktır” şeklinde tepki gösterdi.
‘DEM Parti Dil Komisyonu Eşsözcüsü Sayın Cemile Turhallı’ya cevaben’ başlığıyla sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
Kürdler üzerindeki asimilasyon politikaları ve dildeki asimilasyon düzeyi BU DENLİ BARİZ iken, asimilasyona karşı en ufak bir imkanı dahi “BELİRSİZLİK” söylemi ile boşa çıkarmak talihsizliktir ve siyaseten de asimile olmaktır. Kaldı ki, çözüm süreci diye adlandırılan süreçte hiç bir hukuki zemini olmayan (söylemlerinize atıftır) ve belirsizliklerle örtülü masaya oturduğunuzda Kürd Miletti’nin ezici çoğunluğu, sürece TEMKİNLİ yaklaşmadı ve destek sundu. Nihayetinde sonuç alındı mı? Hayır. Ama denendi ve enerji harcandı. Ve o dönem bazı ufak hakların tanınması (seçmeli dil dersi, üniversitelerde Kürdçe öğretmenliği bölümü, Kürdçe propaganda yapma yasağının kalkması vs) ve bazı siyasi sonuçlar topluma kazanım diye sunuldu. İşte bu küçük değişimlerin herkesten önce sizler tarafından sahiplenilmesi gerekiyor. Çünkü bu kazanımlar acısı ve tatlısı ile hukuki zemini olmadığı için devrilen (söylemlerinize atıftır) o masada sizler tarafından kazanıldı. En nihayetinde bu gün halkımızın enerjisi, millet olmanın olmazsa olmazı olan dil gibi temel bir hak için harcanmayacak ise, neye ve nereye harcanacak peki? Halkın oyunu ve enerjisini, hukuki bir zeminden yoksun, silik dahi diyemeyeceğimiz kadar belirsizliklerle dolu, örtük ve kazanımsız bir ittifaka mı harcayacağız? Yoksa bir görüntü dahi vermekten kaçınan, selam dahi vermeyen, Antalya’da salon esirgeyen, taziye zamanında bir taziye mesajını dahi çok gören, hiç bir siyasi gücü olmayan faşist bir partiye 3 bakanlık ve 1 müsteşarlık veren ve protokol imzalayan ama kendisine büyük şehir belediyeleri kazandıran halka teşekkür dahi etmeyen, asimilasyonun ve inkarın temel sebebi ve inkarın kurucu partisi olan kesimin adaylarını seçtirmeye mi harcayacağız? DİL İÇİN DEĞİL DE, NE İÇİN enerjimizi harcayacağız?
Sayın @CemileTurhalli bir önceki seçimde, seçim çalışmalarını ve seçim propagandasını ana dili Kürdce(Zazakî) ile yaptığında hepimizin tam desteğini almıştı ve takdir toplamıştı. Kendisinin dil bilincinin yüksek olduğunu şahsen biliyorum ve şahidim de. Ama bu söylem ve çıkışı, tabanın aklını karıştıran ve seçmeli Kürdce derslerini seçme noktasında kitleyi manipüle eden bir noktaya varıyor. Zaten bizler de şunu çok açık bir şekilde dile getiriyoruz. Kurdler kadar ağır bedeller ödemiş, asimilasyona uğratılmış kadim ama statüsüz bir ulusun dili için 2 saatlik seçmeli ders hakkı, elbette ki hakarettir, haksızlıktır, hukuksuzluktur, yazıktır, günahtır, zulümdür. Ama bu gün için Hekarî, Îdir, Şirnex û Wan gibi şehirlerin en ücra ve ulaşılmaz köylerinde bile, çocuklarımız ana dilinden kopuk bir şekilde kansız soykırım olan asimilasyonun pençesinde can çekişirken, bizlerin en ufak bir imkanı dahi görmezden gelme veya değersizleştirme hakkı ve lüksü kesinlikle yoktur kanaatimce. Umarım sivil toplum kuruluşlarının, toplumun farklı kesimlerinin, farklı görüşten siyasi partilerin, baroların, sanayi ve ticaret odalarının, sanatçı, yazar ve akademisyenlerin, Kürdce dersi veren öğretmenlerin, medyanın ve çocukları asimilasyon ile eriyen ailelerin yani kamuoyunun geniş desteğini alan ve ilgi duyulan bu süreci görür ve mevcut politikanızı gözden geçirirsiniz.
Ne olmuştu?
DEM Parti Dil Komisyonu Eşsözcüsü Cemil Turhallı ”Kürtçe dersine mesafeli değil ‘temkinli’ olduklarını, dile getirerek ”Kürtçenin ismi dahi geçmiyor bu yönetmelikte. Biz bu belirsizlik karşısında niye kitlemizin enerjisini harcayalım. Bu da haklı olarak halkımız tarafından ciddi bir eleştirinin konusu olacaktır. Somut, samimi bir adım olsa bizim mücadelemiz sonucunda bunu bir aşamaya taşımak isteriz. Ama bir belirsizlik var. Muhatap alma hali dahi yok”ifadelerini kullanmıştı.