Özgür Özel Diyarbakır’da: Kürt sorununu çözmek için söz veriyoruz
CHP’de Genel Başkan adayı olan Özgür Özel, CHP Diyarbakır İl Kongresi’nde Kürt sorununa ilişkin açıklamada bulundu: “Kürt sorununu görüyor, biliyor ve gerçekten siyasi istismar konusu yapmaksızın çözmek, bu yolda yürümek üzere söz veriyoruz.”
CHP Genel Başkan Adayı ve milletvekili Özgür Özel, partisinin Diyarbakır İl Kongresi’nde konuştu. Kürt sorununun çözmek için söz veren Özel, Diyarbakır yol değildir, hedeftir. Barış, kardeşlik, özgürlük için hedeftir, Diyarbakır iktidar için hedeftir” dedi.
Konuşmasında Kürt sorununa özel yer ayıran Özel, “Kürtlerin kimliğine, dillerine, kendilerini ifade etmelerine ve her türlü ayrımcılığa karşı, uğradıkları her türlü haksızlığa karşı, Kürt sorununu görüyor, biliyor ve gerçekten siyasi istismar konusu yapmaksızın çözmek, bu yolda yürümek üzere söz veriyoruz arkadaşlar” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel’in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“Gaffar Okkan’ı, Ape Musa’yı, Tahir Elçi’yi ve isimlerini anamadığım, hepimizin kayıplarına hep birlikte ağladığımız değerlerimizi saygıyla anmak lazım. Ve şu sözü tekrarlamak lazım. Barışa, demokrasiye, kardeşliğe, özgürlüğe dair ne varsa hepsi bizimdir ve bu talepler asla suç değildir. Diyarbakır’ın barış ve kardeşlik talebinin karşısında sizinle birlikte saygıyla eğiliyorum.
Ülkeyi bugünlerde, geçmişte ‘Kürt sorunu benim meselem’ diyen birisi yönetiyor. Artık Türkiye’de Kürt sorununun olduğunu inkâr ediyorlar. Onların savruldukları yer bir yana; biz, Kürtlerin kimliğine, dillerine, kendilerini ifade etmelerine ve her türlü ayrımcılığa karşı, uğradıkları her türlü haksızlığa karşı, Kürt sorununu görüyor, biliyor ve gerçekten siyasi istismar konusu yapmaksızın çözmek, bu yolda yürümek üzere söz veriyoruz arkadaşlar. Söz veriyoruz.
Bazı illerin, bazı seçmenlerin belediye başkanı seçebildiği, bazı seçmenlerin seçemediği bir ülkeye demokrasi denmez. Manisa’da oy atıp belediye başkanı seçebilirsin; İstanbul’da, Osmaniye’de, Yozgat’ta, Trabzon’da seçebilirsin. Ama Mardin’de, Muş’ta, Diyarbakır’da olunca, ‘Sen seçersin ben görevden alır bildiğimi atarım.’ Böyle bir demokrasiyi, kayyum demokrasisini, demokrasiye vurulan kayyum hançerini reddediyoruz.
Diyarbakır’da sayın Genel Başkanın aldığı oy önemliydi, bir milletvekili çıkarmak önemliydi. Ama yüzyılın seçimi dediğimiz ve bu seçimin sonunda bu ülkenin başında Cumhuriyete, onun kurucu kadrolarına, Cumhuriyetin kuruluş değerlerine, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e husumet duyanlar yönetimde olmayacak diye çıktığımız yolda uğradığımız seçim yenilgisi hepimizin boynunu büktü.
Ben örgütümün, üyelerimin yaptığım görevlerde hiç başlarını öne eğdirmedim. Pozantı Cezaevi’ni kapattırırken de hak ihlalleri raporlarını yazarken de parlamentoda o Süleyman Soylu’ya, o Hulusi Akar’a, Meclis Başkanlarına ve Recep Tayyip Erdoğan’a karşı sizi hiç mahcup etmedim. Derseniz ki, ‘Özgür kardeşimiz, evladımız, yoldaşımız sen bu partiyi yönetirsin, bu partiyi güçlendirirsin, bu partiyi iktidar yaparsın…’ Ben varım, yol verirseniz hep beraber yürüyelim, partimizi iktidara götürelim.
Güzel günler göreceğiz. Birlikte başaracağız, CHP olarak birlikte kazanacağız. Alkışlayan elleriniz dert görmesin. İşte böyle hep birlikte ayağa kalkacağız, partiyi ayağa kaldıracağız. Birileri onun yolu, bunun yolu Diyarbakır’dan geçer diyor. Diyarbakır yol değildir, hedeftir. Barış, kardeşlik, özgürlük için hedeftir. Diyarbakır iktidar için hedeftir. Hep beraber başaracağız.” (ANKA)