Sil baştan tekerrür
Kürt meselesinde,seçimlerin ne zaman yapılacağına bağlı olarak, 2022’de ya da 2023’te bir değişim yaşanması muhtemel. Ancak bu değişimin istenebilir bir değişim olabileceğini söylemek zor.
Muhalefet partileri arasındaki büyük farklılıklar ve az da olsa benzerlilikler durumunda şu ana kadar verilen işaretler Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’nin Kürt meselesinin seyrindeki muhtemel dönüşümün nitelikli bir dönüşüm olmasına cevap verebilecekleri yolunda. Ne var ki, muhalefetin oy oranı fazla olan ana muhalefet partisi CHP’nin ve daha önemlisi İYİ Parti’nin bu türden nitelikli bir dönüşüme evet demesi pek de mümkün görünmüyor.
Muhalefeti oluşturan belli partiler arasında şu ana kadar oluşmuş görünen mutabakat “mevcut otoriter rejimden çıkalım da sonrasına bakarız” türünden bir mutabakata benzerken,Kürt meselesine dair yön yöntem konusunda neredeyse hiç somut durumlar bulunmuyor. Şu ana kadarki durum şunu gösteriyor ki:
Kürtler maruz kaldıkları süreklileşmiş sorunlarını ,açılan bir kapıyı aralayabilmek için muhalefetle birlikte olmaya, muhalefetin ise otoriter tek adam rejiminden parlamenter demokrasiye geçebilmek için Kürtlerle birlikte olmaya ihtiyaç duyuyor. Bu karşılıklı mecburiyet hali, Kürt meselesinin seyrinin seçimler sonrasında kuvvetli bir biçimde dönüşme ihtimalinin o kadar da kuvvetli olmadığını gösteriyor.
Muhalefet partileri arasındaki mutabakatın genişleyerek bugünkü mecburiyet mutabakatı Kürt meselesinin seyrinde seçimler sonrasında gerçeklemesi muhtemel dönüşümün hiçte istenildiği gibi olmama ihtimalini yüksek kılıyor.
Eğer seçimler normal seyrinde yapılırsa Türkiye’de yaşayan altı milyondan fazla Kürt oylarının belirleyici olduğunu,Kürtlerin yaşanılan bu süreçleri doğru bir şekilde okuyup ona göre oy vermeleri temennimiz yoksa sil baştan tekerrür…
03.01.2022
Fatma Rüzgar Kaya
.