Uluslararası Tahkim Mahkemesi, Irak’ın başvurusu üzerine gördüğü kararda, Kürdistan Bölgesi’nin Ceyhan limanına giden petrol boru hattını kullanma ve depolama hakkı bulunduğuna, sadece yüklemede ihlali bulunduğuna hükmetti.
Irak, Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi ile 2013’ten beri doğrudan petrol ticareti yaparak Bağdat ile Ankara arasında 1973’teki sözleşmeyi ihlal ettiği gerekçesi ile Türkiye hakkında Paris merkezli Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Merkezi (ICC) nezdinde dava açmıştı.
Irak Petrol Bakanlığı, mahkemenin geçen Perşembe karar aldığını, Türkiye’yi 1.4 milyar dolar tazminata mahkum ettiğini ve ayrıca Kürdistan Bölgesi’nden Ceyhan limanına yapılan sevkiyatın durduğunu açıkladı.
Ankara’dan farklı açıklama
Ancak Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, söz konusu davada, Irak’ın beş talebinden dördünün reddedildiğini, Türkiye’nin taleplerinin ise büyük çoğunluğunun kabul edilerek Irak’ın Türkiye’ye tazminat ödemesine hükmettiğini açıkladı.
Bakanlığın açıklamasında, davanın aslında Irak Merkezi Hükûmeti ile yine Irak’ın anayasal bir birimi olan Kürdistan Bölgesi Hükümeti arasında yıllardır süregelen petrol yönetim hakkı uyuşmazlığının bir yansıması olduğu aktarıldı.
“Bağdat erken zafer ilan etti”
Konuya ilişkin Middle East Eye’de yer alan haberde, Bağdat’ın zafer ilan etmekte erken davrandığını yazdı. Site, Bağdat’ın toplam 33 milyar doları bulan tazminat taleplerinin önemli bir kısmının reddedildiğini belirtti.
Ragıp Soylu imzalı haberde, dava hakkında bilgi sahibi olan Batılı ve Türk kaynakların farklı bir tablo çizdiğine dikkat çekildi.
Bağdat, Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’nden petrol ihraç edilmesine onay vererek, 1973’te imzalanan ve Irak petrolünün Türkiye’nin Ceyhan limanı üzerinden ihracını düzenleyen Irak-Türkiye Boru Hattı (ITP) anlaşmasına ilişkin kararın tüm kapsamını kısıtladığını savunuyor.
Ancak MEE’ye konuşan bir kaynak, Bağdat’ın depolama, nakliye, münhasır kullanım, erişim talebi ve yükleme olmak üzere 5 kategoride sözleşme ihlali iddiasında bulunduğunu, fakat mahkemenin sadece yükleme iddiaları hakkında Irak’ı haklı bulduğunu söyledi.
Kürdistan Bölgesi’nin meşru hakkı
Siteye konuşan kaynaklar, mahkemenin Kürdistan Bölgesi’nin Irak hükümetinin bir bileşeni olduğuna, dolayısıyla ITP anlaşması kapsamında meşru hakları olduğuna karar verdiğini aktardı.
Söz konusu Batılı kaynak, “Yani Türkiye, Kürdistan Bölgesi’nin talebiyle petrolü depolayıp naklederken hatalı değildi. Münhasır kullanım kapsamındaki zarar kayıpları iddiaları da reddedildi, akaryakıt satış gelirlerinin tamamının tazminini istediler (Irak tarafı) ancak bunu da kaybettiler” diye konuştu.
MEE’nin aktardığı Tahkim Mahkemesi’nin karar metnine göre, Kürdistan Bölgesi’nin Ceyhan limanına giden petrol boru hattını kullanma ve depolama hakkı bulunuyor. Ancak Erbil, sadece gemilere petrol yükleyerek ihlalde bulundu. Yükleme emrinin sadece meşru makamlar olduğuna hükmetti.
Mahkeme ayrıca, bu ihlal üzerinden Ankara’nın Irak’a nakliye ücretini fazla alıp almadığını ve petrol fiyatında haksız yere indirim yapıp yapmadığını değerlendirerek Bağdat’ı haklı buldu.
Fakat, Irak hükümetinin remi bir bileşeni olan Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin satışlardan kar elde etme ve bunları hükümet harcamalarında kullanma hakkı olduğuna, ayrıca indirimli petrol fiyatından kaynaklanan gelir kaybının yüzde 50’sinin Irak hükümetine ait olması gerektiğine karar verdi.
Irak Türkiye’ye tazminat ödeyecek
Siteye konuşan başka bir Batılı kaynak, “Bağdat’ın açıklamaktan kaçındığı bir diğer konu da, boru hattındaki düşük kapasite ve on yıllardır ödenmemiş nakliye ücretleri gibi bir dizi konuda Türkiye’nin karşı iddiaları” dedi.
Söz konusu kaynak, mahkemenin bu yüzden Irak’ın Türkiye’ye yaklaşık 600 milyon dolar tazminat ödemesi gerektiğine hükmettiğini aktardı.
Kürdistan Bölgesi ile Türkiye arasındaki petrol anlaşmasını yakından bilen Türkiyeli bir kaynak ise, anlaşmanın karşılıklı bir tazminat maddesi içermesi nedeniyle eninde sonunda Ankara’nın cebinden para çıkmayacağını, aksine Irak’ın cebinden çıkacağını söyledi.