Analiz

Şam ve Ankara arasındaki yakınlaşma ihtimali Suriye’deki Kürt grupları nasıl etkiler?

Suriye’de Şam hükümetinin ardından en fazla toprağı elinde bulunduran ve Türkiye’nin son askeri operasyonlarının hedefi olan Kürt gruplar, Ankara ile Şam arasındaki yakınlaşma ihtimalinin kuvvetlenmesinden dolayı endişe duyuyor. 

Aslında Suriye’de rejim muhalifi grupları destekleyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriyeli mevkidaşı Beşar Esad arasındaki ilişkiler Suriye’deki savaşın ilk yıllarından bu yana kopmuş durumda. Ancak Suriye’deki Kürt bölgelerine hava saldırıları düzenleyen ve kara harekatı başlatma tehdidinde bulunan Erdoğan, çarşamba yaptığı açıklamada Suriye lideri ile bir görüşmenin “mümkün” olduğunu söyledi. Bu da dengelerin Kürt grupların aleyhine değişmesi ihtimalini güçlendirdi. 

Siyasi ve ekonomik ortaklıktan “katil Esed”e

Suriye’de 2011 yılında çatışmalar başlamadan önce Ankara, Şam’ın ayrıcalıklı bir siyasi ve ekonomik ortağıydı ve iki ülkenin cumhurbaşkanlarını birbirine bağlayan dostane bir ilişki vardı.

Ancak Suriye’deki halk ayaklanması başladığında Türkiye müttefikine demokratik reformlar yapması tavsiyesinde bulunmuş, ardından da “kan dökülmesini önlemek için geri adım atması” çağrısında bulunmuştu.

Mart 2012’de Türkiye Şam’daki büyükelçiliğini kapattı ve  Erdoğan Beşar Esad’ı “katil” ve “terörist” olarak nitelendirmeye başladı.

Ankara daha sonra Suriyeli siyasi muhalif gruplara kucak açarak silahlı isyancıları desteklemeye başladı.

2016’dan bu yana Suriye topraklarında Kürt güçlerine karşı üç askeri operasyon gerçekleştiren Ankara, bu süreçte sınır şeridinde tampon bir bölge oluşturdu. 

Şam ile Suriyeli Kürtler arasında ne gibi bağlantılar var?

Suriye’deki çatışmaların başlangıcından bu yana Kürtler, sınırlı çatışmalar dışında Şam rejimi ile karşı karşıya gelmedi ve merkezi güçle ilişkilerini sürdürdü.

Kuzey ve kuzeydoğu Suriye’de geniş toprak parçalarını kontrol eden ve Washington tarafından desteklenen Kürt gruplar, bu bölgelerde özerk bir yönetim kurdu. Bu yönetimin ülkeyi “böldüğünü” ileri süren Şam ise özerk yönetimi reddetti.

İki taraf arasında yapılan görüşmeler başarısızlıkla sonuçlandı ancak taraflar yine de Rusya’nın arabuluculuğuyla Şam ordusunun Türk ilerleyişini durdurmak için bazı Kürt bölgelerine sınırlı güç konuşlandırdığı bir anlaşmaya vardı.

Şam’dan Türk askeri operasyonuna “zayıf” tepki

Ağustos ayında Türk Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu’nun Şam ile muhalefet arasında uzlaşma çağrısında bulunması ile iki ülke arasındaki buzların erimeye başladığı yönündeki sinyaller artmaya başladı. Çarşamba günü ise Erdoğan, Suriye lideri ile bir görüşmenin “mümkün” olduğunu söyledi ve “siyasette küskünlüğe yer olmadığını” ifade etti.

Hükümete yakın isimlerden Hürriyet’te köşe yazarı Abdulkadir Selvi yine çarşamba günkü yazısında Erdoğan-Esad görüşmesinin gelecek haziranda gerçekleşmesi planlanan genel seçimlerinden önce gerçekleşebileceğini ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşmeye ev sahipliği yapacağını yazdı.

Şam da pazar başlayan Türk askeri operasyonunu zayıf bir şekilde protesto etmekle yetindi. Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayman Soussan “Türk işgalinin Suriye’deki politikasını haklı çıkarmak için bahaneler öne sürmekle” eleştirdi.

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanlarından Mazlum Abdi ise önceki Türk operasyonlarına nazaran Şam’ı daha az tepki vermekle suçladı. Abdi ayrıca iki taraf arasında “temaslar yürütüldüğü” konusunda bligi sahibi olduğunu sözlerine ekledi. 

Abdi’ye göre Ankara, askeri harekat ya da Şam ile bir “anlaşma” yoluyla Kürt özerk yönetimini “ortadan kaldırmak” istiyor.

Bu düşünceye katılan Century International adlı düşünce kuruluşundan analist Aron Lund da Suriyeli Kürt gruplar için “Ankara ile Şam arasında ciddi bir uzlaşma felaket olur” diyor.

Bu durumun Rusya’nın arkasında durduğu Suriye’nin Kürtlere destek vermeyi durduracağını ifade eden uzman, “Böylece Erdoğan ile Esad ‘Kürt sorununu’ çözmek için birlikte hareket edebilecek” diyor.(Euronews Türkçe)

Related Articles

Back to top button