9. Yargı Paketi taslağında olmadığı öne sürülen “etki ajanlığı” düzenlemesi TBMM’ye gelecek mi?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargı paketi taslağında olduğu kamuoyuna yansıyan “etki ajanlığı” düzenlemesiyle ilgili yanlış algı yaratıldığını savunarak, “Grubumuz değerlendiriyor. Yargı paketinde yer alır, almaz, tamamen onların takdirinde olan bir husus” açıklamasında bulundu.
Tunç, bugünkü AK Parti Grubu toplantısı öncesinde ne zaman ve hangi içerikle TBMM’ye sunulacağı merak konusu olan 9. Yargı Paketi’yle ilgili soruları yanıtladı.
Yargı paketiyle ilgili teklif haline dönüştürülmesi için AK Parti Grubu’nda çalışmalara devam edildiğini belirten Tunç, AK Parti’nin yargı paketi çalışmasına ilişkin “reform” iddiasını vurgulayarak, “Özellikle yargı işlemlerini hızlandırmaya dönük, daha etkin ve hızlı yargı sistemi için pakette önemli düzenlemeler var” değerlendirmesini yaptı.
Tunç, “Biz Adalet Bakanlığı olarak taslak üzerinde çalışmıştık. O taslak üzerinde milletvekillerimizin değerlendirmeleri tamamlandıktan sonra teklife dönüşecektir” dedi.
Devamında “etki ajanlığı” düzenlemesiyle ilgili soru üzerine Tunç, taslak metinde bu yönde bir suç düzenlemesi olduğunu kabul etti ancak bunun kamuoyuna yanlış aktarıldığını savundu. Metinle ilgili yanlış algı oluşturulduğunu kaydeden Tunç, yargı paketi taslağındaki hükme ilişkin şunları söyledi:
“Etki ajanlığı diye bir şey söz konusu değil. Bizim kamuoyuna yansıyan bir çalışma, farklı aktarıldı. Türkiye devleti aleyhine, başka bir devlet ya da organizasyonun lehine Türkiye’de suç işleyenlerin aynı zamanda casusluktan da cezalandırılabilmesine yönelik, uygulamadan kaynaklanan problemi ortadan kaldırmaya yönelik bir düzenleme… Yoksa ‘Türkiye’de araştırma yapanlar cezalandırılacakmış’, ‘Türkiye’de etki ajanlığı artık suçmuş’ gibi değerlendirmelerin hiçbirinin doğruluk payı yok. Burada Türkiye aleyhine veya başka bir devlet organizasyonu lehine suç işleyenleri cezalandırma düzenlemesi. Mesela; kişisel verileri ihlal etti, bunu casusluk kastıyla yaptı hem kişisel verilerin ihlalinden hem de casusluktan ceza almasına yönelik düzenleme. Bu düzenlemeye de hiçbir kişinin itiraz etmeyeceğini düşünüyoruz. Kamuoyuna yanlış aktarılıyor. Sanki ‘Türkiye’de araştırma yapan, Türkiye’de bir konu da haber yapan birisi cezalandırılacakmış’ gibi algı oluşturuluyor. Bu algı doğru değil. Metni tam incelemedikleri için… Bu milletvekillerimizin değerlendirmesine açık olan bir husus. Grubumuz değerlendiriyor. Yargı paketinde yer alır, almaz tamamen onların takdirinde olan bir husus.”
AK Parti Grubu’nda eğilim “gelecek yasama yılına erteleme” mi?
Adalet Bakanı Tunç’un açıklaması sonrasında AK Parti kaynakları ise, 9. Yargı Paketi teklifinde bu suç düzenlemesine yer verilmemesi yönünde eğilim olduğunu açıkladı.
Önümüzdeki iki hafta içinde yargı paketini AK Parti’nin teklifi olarak TBMM’ye sunabileceklerini kaydeden kaynaklar, Tunç’un da açıkladığı üzere gerekli hazırlıklara devam edildiğini ifade etti. Kaynaklar, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Akbaşoğlu’nun da açıklaması itibariyle gündeme getirilecek yargı paketinde etki ajanlığı düzenlemesiyle ilgili hükmün yer almayacağını dile getirdi. Kaynaklar, Tunç’un işaret ettiği üzere böylesi bir hükmün gelecek düzenlemelerde yer alma ihtimali olduğunu da kaydetti.
Ankara kulislerinde ise, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla yargı paketi teklifinde yeniden “etki ajanlığı” suçlamasına yer verilebileceği iddiası da var. AK Parti Grubu’nun ise en azından TBMM’nin ara tatili öncesinde yasama çalışmalarında yavaşlama olmaması ve muhalefet ile sert şekilde karşı karşıya gelinmemesi bakımından bu düzenlemeyi 1 Ekim sonrasına bırakma eğiliminde olduğu aktarıldı. AK Parti’nin vergi paketiyle ilgili tartışmalar yaşanacağını da dikkate aldığı öne sürüldü.
Bu arada AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise, “Şunu çok açık bir şekilde ifade etmek isterim ki 9. Yargı Paketi’ne ilişkin çalışmalarımızda ‘etki ajanlığına’ ilişkin herhangi bir düzenleme çalışmanın başından itibaren bulunmamaktadır” demişti.
CHP’li Emir: “AKP’nin her zamanki ayak oyunlarını görüyoruz”
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, bugün Bakan Tunç’un açıklaması üzerine etki ajanlığı suçlamasıyla ilgili durumu VOA Türkçe’ye değerlendirdi.
Emir, Adalet Bakanı Tunç’un bugünkü açıklamalarıyla ilgili “AKP’nin her zamanki laf cambazlığı ve tutarsızlığını görüyoruz. ‘Etki ajanlığı konusu 9. Yargı Paketi’nde zaten yer almayacak’ açıklamaları yapılmıştı. Bugün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u dinlediğimizde AKP’nin Etki Ajanlığı Yasası’nı geçirmek için oynadığı türlü kelime oyunlarını görüyoruz. ‘Etki ajanlığı yok’ diyor ancak bir yandan da ‘Türk devletinin aleyhine suç işleyenlerin aynı zamanda casusluktan cezalandırılabilmesine yönelik bir uygulama’ diyor. AKP yine ucu açık kavramlarla hukukta karşılığı olmayan ifadelerle AYM’den döneceği şimdiden belli olan bir yasa hazırlayarak, toplumun muhalefet eden tüm kesimlerini sindirme hedefinde” dedi.
Ekim 2022’de Meclis’te AK Parti ve MHP’nin yasalaştırdığı dezenformasyon gerekçeli “hatalı bilgiyi alenen yayma” suçlamasını anımsatan CHP’li Emir, VOA Türkçe’ye şunları söyledi:
“Dezenformasyonla mücadele konusunda da sözler verilmişti ancak sosyal medya üzerinden paylaşım yapan vatandaşlarımızın bu yasa kapsamında tutuklandığını da biliyoruz. Daha önce verdiği sözleri tutmamış, elindeki gücü; iktidarını eleştirenleri sindirmek için kullanmış bir iktidara biz şimdi neden inanalım?”
CHP’li Emir, bayram arifesi öncesinde “etki ajanlığı suçlaması”yla ilgili düzenlemeyi AK Parti’nin yargı paketinden çıkarma kararı aldığını açıklamıştı. Ancak AK Partili Akbaşoğlu, aynı gün öğleden sonraki açıklamasıyla Emir’in açıklamasının aksine suçlamaya yargı paketinde başından beri yer verilmediğini savunmuştu.
CHP’li Başarır: “Böylece kanun yapım sürecindeki aksaklıkları görüyoruz”
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da, “etki ajanlığı” düzenlemesiyle ilgili son açıklamalarla birlikte AK Parti iktidarında Meclis’teki parti grubuyla hükümet arasındaki işleyiş bakımından kanun yapım sürecindeki aksaklığı gördüklerini söyledi.
VOA Türkçe’ye yargı paketi taslağıyla ilgili son gelişmeyi değerlendiren Başarır, “Yılmaz Tunç’un açıklamasına bakılırsa AKP’nin kendi yasa taslağında bile bir birlik yok. Bayram öncesi böyle bir şeyin olmadığı söylenirken, bugün bu etki ajanlığı konusunun milletvekillerinin değerlendirmesine açık olan bir husus olduğu ifade ediliyor. Dolayısıyla etki ajanlığı ile ilgili müessesenin taslakta olduğunu anlıyoruz. Bu durumda kanun yapım sürecindeki aksaklıkları, temel eksiklikleri görmüş olduk. Hem taslağın içeriğinde hem de taslağın oluşumunda problem olduğu açık” dedi.
Taslaktaki etki ajanlığı suçlamasıyla ilgili düzenlemeyi sıkıntılı bulduklarını vurgulayan Başarır, “Bugün, eğer yapılan düzenleme taslaktaki haliyle kalırsa araştırma yapmayı bile kısıtlayan bir hal alıyor. AKP kendi içinde bile tutarsızken bu suçu ortaya koyduklarında uygulamadaki tutarsızlığı hayal bile edemiyoruz. Bu sebeple hukuki güvenliğin tesis edilebilmesi için dikkatli olmamız gerekiyor” diye konuştu.
Gazeteciler Cemiyeti: “Dezenformasyon suçuyla da gazeteciler yargılanmaz denildi, yargılanıyor”
Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı ise, AK Parti iktidarınca benzeri pek çok düzenlemede ve özellikle medya alanına ilişkin düzenlemelerde gazetecilere yönelik yargılamalar olmayacağını iddia etse de uygulamada hep tam tersine tanık olduklarını söyledi.
Adalet Bakanı Tunç’un “etki ajanlığı” hükmüyle ilgili yanlış algı yaratıldığı yönündeki açıklamasını VOA Türkçe’ye değerlendiren Kanlı, “‘Bizim böyle bir niyetimiz yok, siz yanlış anladınız. Endişelerinizi de dinliyoruz, düzeltiriz’ gibi yaklaşımlar hep oldu. Ancak son olarak ‘dezenformasyon’ gerekçesiyle yapılan yasal düzenlemede olduğu gibi ilk başta söylenenlere ve ‘Eleştirilerinizi, önerilerinizi dikkate alıyoruz’ gibi vaatlere karşı yapılan düzenleme hep aynı kaldı. Mesela dezenformasyon gerekçesiyle ‘hatalı bilgiyi alenen yayma’ şeklinde gazeteciler ile ilgili böyle bir suç oluşması için mümkün değil derken gazeteciler aleyhine 40’ın üzerinde dava ortaya çıktı. Dolayısıyla uygulamaları itibariyle de böylesi yasal düzenleme hazırlığıyla ilgili endişelerimiz sonrasında hep doğrulandı. Yargı paketi taslağındaki düzenleme de bizi endişelendirdi, endişelendiriyor” dedi.
Kamuoyuna yansıyan taslaktaki düzenlemeye bakıldığında tümüyle ifade özgürlüğü aleyhine bir suç yaratılacağını kaydeden Kanlı, “Taslaktaki hüküm itibariyle bu düzenleme serbest düşünceyi, muhalif tutumları yasaklamayı amaçlayan bir suç yaratılmasını hedefliyor. Hükümet’in, kendisini devlet erki olarak kabul eden Sayın Erdoğan’ın kendi aleyhine tüm ifade özgürlüğü kapsamındaki her açıklamayı ve her tutumu ‘Türkiye’nin aleyhine’ iddiasıyla cezalandırmaya yönelik bir yaklaşım. Öylesine muğlak ifadelerle suç tanımı yaklaşımı ki siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, medya kuruluşları ve gazeteciler gibi tüm toplumsal kesimleri ama özellikle de iktidarı eleştirecek, iktidara muhalif tutum alacak herkesi etkileyecektir” diye konuştu.
Kanlı ayrıca, “Rusya’daki hedef gösterici bir düzenleme. Sadece suç tanımı değil, o suç tanımı çerçevesince o şahıslar ve kuruluşlarda iletişim kuranları da cezalandırma tehdidi var. Gürcistan’da benzeri yaklaşım var. Bizdeki boyut ilk anda öyle gözükmese de siyasi partiler ile sivil toplum alanını doğrudan etkileyecek görünüme sahip” değerlendirmesini paylaştı.