Politika

4 Kürt partisinin liderleri ‘Kürtler yerel seçimlerde ne yapmalı?’ sorusunu cevapladı

Seçimlere doğru zaman azalmaya başlarken Kürtlerin Büyükşehirlerde kime oy vereceklerinin yanında Kürt partilerin stratejileri ve Kürt partileri arasında neden siyasal ittifak kurulamadığı merak konusu olmaya devam ediyor.

Rûdaw Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak’a , Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Sinan Çiftyürek, Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Düzgün Kaplan ve Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik partisinin belediye seçimlerine yönelik stratejilerini anlattı.

Bayram Bozyel: Kürdistan haritasını gösterebiliriz

PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel’e partisinin DEM Parti ile ittifak kurduğunu hatırlatarak, “Kürdler ne yapmalı?” sorusuna “Seçim stratejimiz Kürdlerin mevcut durumuna cevap verebilmelidir” diyerek şöyle devam etti:

“10 yıldır Kürdler siyasi, psikolojik ve sosyal açılardan kesintisiz olarak devlet saldırılarının hedefi oldu. Pek çok parti hakkında kapatma davası açıldı. Kürdistan’da yüzlerce şehir kayyumlar tarafından yönetiliyor ve Kürd halkının iradesi çiğneniyor. Her gün PKK gerekçesiyle Kürd kadrolar tutuklanıyor ve Kürdler her taraftan baskı altında. Kürdler on yıldır dört parça Kürdistan’da ve özellikle Kürdistan’ın kuzeyinde ırkçı bir ittifakın hedefi oluyor.

Bu sürece cevap olacak şekilde siyaset yapmak zorundayız. Biz Kürdler büyük bir ittifak kurarsak büyük işler başarabiliriz. Kayyumlarım elindeki şehirleri alabiliriz, sistemin (devlet sisteminin) elindeki şehirleri de onlardan alabiliriz. Kürdistan haritasını bu seçimle tanımlayabiliriz. Kürdlüğe karşı birleşen bu ırkçı koalisyon güçlerine cevap verebiliriz. Kürd halkının moral kaynağı olabiliriz çünkü siper savaşında Kürdler büyük bir darbe aldı.”

Pek çok Kürt’ün, Kürt belediyelerinin kayyumların kontrolüne geçmesi korkusuyla sandık başına gitmediğini belirterek, “Kürtlerin bu kayyumları kaldırması ve bir daha gelmemelerini sağlamasının bir yolu yok mu?”

Bayram Bozyel, bunun “ittifak” yoluyla yapılması ve üzerinde “terör damgası” olmayan kişilerin aday gösterilmesi ile mümkün olabileceğini velirterek şöyle devam etti:

“Kürdlerin Türk bloğunun yanında olmasına gerek yok. Biz de bu hükümetin gitmesini istiyorduk ama bugün görünen o ki bu hükümet 4 yıl daha iktidarda kalacak. O zaman onların ittifakının bir parçası olmamıza gerek yok. O blokların safında olmamalıyız ki hiçbiri bizi hedef almasın.”

HÜDA PAR örneğini vererek Bozyel’e “Kürdler iktidardan yararlanamaz mı?” diye sordu.

Bayram Bozyel, “HÜDA Par örneği olumlu bir örnek değil” diyerek şöyle konuştu:

“HÜDA PAR gibi bir modeli hayata geçiremeyiz. Kimliğimizi koruyabilir, Kürdlerin rengini koruyabiliriz. Bu sayede hem iktidarla hem de muhalefetle diyaloğu sürdürebiliriz. Kürdlerin seçimlerde rengini, Kürdistan haritasını göstermesi, ağırlığını Türklerin yanında göstermesi gerekiyor. Durumun normale dönmesi için hem iktidarla hem de muhalefetle alışverişte bulunabiliriz.”

Sinan Çiftyürek: Gençlerimiz henüz Kürdistan vatandaşı olamadı ama dünya vatandaşı oldu

DEM Parti Van Milletvekili olan Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Başkanı Sinan Çiftyürek de partinin stratejisi hakkında konuştu.

“DEM Parti’nin stratejisi ne olacak, İstanbul’da aday gösterecekler mi, CHP ile eskisi gibi ittifak mı yapacaklar, yoksa hükümete mi yanaşacaklar. Ya da üçüncü bir yol mu seçecekler?” diye sordu

“DEM Partisi adına konuşamam çünkü yönetimde değilim ama yapılması gerekenleri söyleyebilirim. 2024 seçimi hem devlet hem de Kürd siyaseti açısından çok önemli çünkü içte ve dışta yeni meseleler var. 2024 Kürd toplumu ne 2019 toplumudur, ne 2014 toplumudur, ne de önceki toplumdur. Şehirlerimiz büyük değildi, göçle büyüdü. Şehirlerimiz ile dünya arasındaki bağlantı internet üzerinden sağlanıyordu. Gençlerimiz henüz Kürdistan vatandaşı olamadı ama dünya vatandaşı oldu. Ekonomik kriz var ve Kürdler statü sahibi oldukları iki parçada da çok büyük bir tehdit altındadır. Bu nedenlerle Kuzey Kürdistan’daki seçimler önemlidir.”

“Kürdler ne yapsın?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:

“Kürdler üçüncü yolu seçmeli. Ambul’a (AK Parti) yardım etmesinler, CHP’ye de yardım etmesinler. Sonuçta Kürdistan’da DEM Parti tek başına seçime girecek, özellikle Türkiye’nin metropollerinde de DEM Parti’nin tek başına seçime girmesi gerekiyor. Benim önerim şudur: Kürd partileri ittifak yapabiliyorsa yapsın, yapamıyorsa DEM Parti tek başına seçime katılmalıdır. CHP ve AKP ile ittifak kurulmamalı. Kerkük bize bir şey gösterdi. Kürd partileri seçime birlikte girselerdi en az 11-12 sandalye kazanırlardı ama hepsi seçime tek başına girdi ve partilerimiz kaybetti.

Kuzey Kürdistan’da Kürdlerin oyu, özellikle DEM Parti’nin oyları uzun süredir düşüş gösteriyor. DEM Parti’nin bazı seçmenleri soğudu. Bıu soğuyan seçmenler ya partiye tekrar dönecekler ya da tamamen kopacaklar. Bu ayrışma sadece DEM Parti için değil, tüm Kürd siyaseti için büyük bir handikaptır. Bunun için diyoruz ki: İtifak, itifak, itifak. DEM Parti’ne ve diğer tüm partilere sesleniyoruz: Seçime tek ses olarak girelim.”

HAK-PAR’ın da seçimlere katılacağını hatırlatarak, Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Düzgün Kaplan’a, “Kürtler ne yapmalı?” diye sordu.

Düzgün Kaplan, “Kürdler bugüne kadar ne yaptı?” sorusunun sorulması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

“Kürdler tarihlerinde hiçbir zaman Kürdlerin ulusal hakları için siyaset yapmamışlardır. Cumhuriyetin başlangıcında (Türkiye Cumhuriyeti), Osmanlı’nın son günlerinde ve hatta cumhuriyetin yüz yılında bile Kürdlerin özgür bir politikası yoktu. Kürdler Kemalistlere yardım etti, Abdülhamit’e yardım etti, Demokrat Parti’ye yardım etti, Ecevit’e yardım etti ama kendileri için politika yapmadılar ve yapmıyorlar. Bu sefer de ‘ya Cumhur İttifakı’ndan ya da Millet İttifakı’ndan yana ol’ diyorlar. Kürdler, Kürdlerin haklarını koruyan bir politika yapmamıştır.”

“Yeni bir alternatifi konuşmamız gerekmez mi?”

Düzgün Kaplan, “DEM Parti 40 yıldır yanlış politikalar yürütüyor, bilerek yapıyor, bu politikaları yapmaya devam edecek” diye konuştu ve şöyle devam etti:

“Kürd temsiline ihtiyaç var. Kürdler Türklerin iç savaşına katılmak zorunda değiller. Şimdi bile DEM Parti Kürdlerin haklarını sisteme entegre ediyor. Türkiye siyasetinde Kürdistan ittifakına ihtiyaç var. Ulusal hat olan üçüncü bir hat yapılmalı. Türkiye siyasetinde Kürdistan ittifakına ihtiyaç var. Bu boşluk mevcuttur. DEM Partisi ile ittifakımız yok. Kürdler neden DEM Parti’nin etrafında toplanıyor? Bu alanda bir alternatif yok mu? Kürdistan’dan yeni bir sesin çıkması gerekmiyor mu? DEM Parti’yi değiştirmek yerine yeni bir alternatifi konuşmamız gerekmez mi?”

Maşallah Dekak, Düzgün Kaplan’ın açıklamalarının ardından HAK-PAR’ın sadece 45 bin oy aldığını hatırlatarak, “Kürdler sizi neden alternatif parti olarak görmüyor?” diye sordu.

Kaplan bu soru üzerine, “Görüyor! 42 bin 500 oy resmi oydur. Eğer bunlar HAK-PAR’ın gerçek oyudur derseniz, Türkiye de demokratik bir devlettir. Bu oylar bizim gerçek oylarımız değildir ve seçimler eşit şartlarda yapılmamaktadır. Liderlik sisteminde parlamentonun bir değeri yok ama DEM Parti, CHP, AK Parti ve İYİ Parti dışında belediyeler için yeni bir Kürdistani modeli oluşturulmalı” diye konuştu

Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik de “Yeni Kürdistan modeli nedir, Kürdler ne yapmalı?” sorusuna şu cevabı verdi:

“Kürd ittifakının ancak seçimlerde gündeme gelmesi, bir şekilde ittifak oluşması ve bir sonraki seçime kadar kimsenin selamlaşmaması endişe vericidir. Öncelikle bu tespiti yapmamız gerekiyor: Türkiye’de seçim yapılıyor. Kürdistan mazlum bir ülkedir. Varlığı ve dili kabul edilmiyor.

Kuzey Kürdistan’da yıllardır, yüzyıllardır bir özgürlük mücadelesi sürüyor. Seçimlerin de bu konunun bir parçası olması gerekiyor.

Önce kendimize dönmeliyiz. Milli, demokrat ve Kürdistani partiler kendi ittifaklarını oluşturmalı. Kalıcı ve stratejik bir ittifak olmalı. İttifakımızı Kürdistan ilkelerine göre oluşturmalıyız. Kürdistan ittifakı oluştuktan sonra gücel geşimelerle ilgili pozisyonları konuşabiliriz.”

“Hepiniz birlikten bahsediyorsunuz.” Neden siz de bahsettiğiniz birliğin parçası olmuyorsunuz? Neden bir ittifak kurmuyorsunuz?” diye sordu.

Özçelik, 2018 seçimleri öncesinde ittifak kurduklarını hatırlatarak şunları söyledi:

“O dönemde HDP de ‘Tamam hazırız’ dedi. Oturduk, 6 maddede anlaştık. Altı madde Kürdlerin temel talepleriydi. Bir deklarasyon yaptık ama daha kamuoyuna açıklamadn HDP kalkıp kendi deklarasyonumuz açıkladık dedi. Biz de de bu yapılan şey ayıptır, siz bütün ortak çalışmayı yok sayıyorsunuz dedik.”

Maşallah Dekak, bu konuşmaların ardından “Hepiniz HDP dışında da aynı fikirde değilsiniz, ittifak kurmuyorsunuz” dedi.

Dekak’a yanıt veren Mustafa Özçelik, kendi ilkelerini belirlediklerini ve bu ilkeleri kabul eden her parti ile ittifak yapmaya hazır olduklarını söyledi.

Özçelik, HDP’nin daha sonra belediye seçimleri için kendileriyle ittifak yapmak istediğini ancak önceki tutumu nedeniyle “Siz bize güvenmiyorsunuz, biz de sizinle ittifak yapmayız” dediklerini belirtti.

Mustafa Özçelik, ittifak ve Kürdlerin hakları için çabalarını sürdürdüklerini hatırlatarak şöyle devam etti:

“Her şehirde sivil örgütler, siyasi partiler ve kabul gören şahsiyetler için platformlar oluşturalım ve o platformlar üzerinden adaylarımızı belirleyip, şehirlerimizi kendimiz yönetelim. Bu yeni bir politikadır, bu politika birinin kapısına gitmemizden daha kabul edilebilir.”

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu