1,5 milyon Filistinli barınmadan, ilaçtan ve elektrikten yoksun
İsrail ordusunun 7 Ekim Cumartesi gününden bu yana Batı Şeria’daki şehir ve kasabaları kapsamlı bir şekilde kapatması nedeniyle 1.5 milyon Filistinli binlerce aile susuz, elektriksiz, yakıtsız, konutsuz, hastanesiz ve okulsuz.
Gazze’nin kuzey yarısının halkı olan yaklaşık bir buçuk milyon Filistinli, bir milyon Filistinliyle birlikte Şeridi’nin geri kalan yirmi kilometresinde yaşamak üzere yirmi kilometre güneye doğru yerlerinden edildi!
1948 savaşının yenilgisiyle yerlerinden edilmelerinden bu yana Filistin’de ve Filistinlilerin benzeri görülmemiş bir trajediyle karşı karşıya, durum şok edici ve dehşet verici. Bu nedenle kritik konularda resmin bir kısmını değil, tamamını görmeliyiz.
Kısacası Hamas’ın büyük sınır ötesi saldırısı 1.400 İsrailliyi öldürdü ve bir buçuk milyon Filistinlinin hayatını yok etti. Bu serinin sonu değil başlangıcıdır. Bunu söylüyorum çünkü birçok insan gerçeği fanteziyle, görünen gerçekler ile tarihin prematüre metaforları arasında, olası ile varsayılan arasında, bölüm ile dizi arasında ve son dakika haberi ile hikayenin tamamı arasında karıştırıyor.
Netflix’i izleyenlerin ve beğenenlerin bir kısmı için Gazze’de yaşananlar sadece bir filmden ibaret. Gerçek farklıdır. Gazze Şeridi halkı oyuncu değil ve Gazze ahşap dekorlardan yapılmış bir sahne değil. Eğer detayları hayal ederseniz, bu sizi üzecek, hatta çıldırtacaktır. Hastanesiz hastalar, sütü olmayan bebekler ve yollarda yorgansız uyuyan binlerce insan. Lüks ve konforlu yataklarında oturanlar Viet Cong’dan, Vietnam’dan ve Amerikalı işgalcilerin orada burada yenilgisinden bahsediyorlar. Gazze ve Filistin bir asrın trajedisidir, bunu karşılaştırmalar ve savaşlar dengesine oturtmak akademik olarak, elbette ahlaki ve insani olarak da kabul edilemez.
Adrenalini yüksek olanlar 7 Ekim saldırılarından ne bekleyebilir? Batı Şeria’daki Filistinlilerin topraklarından geriye kalanları kaybedene kadar çatışmalarla yüzleşmesini talep ediyorlar! Mısır’ı ve Arap ülkelerini savaşmaya çağırıyorlar ve ironik bir şekilde bunu protesto ve dayanışma amacıyla bir Amerikan şirketinden kahve veya hamburger içmeyi reddetmeleriyle karşılaştırıyorlar. Onlar açısından ne büyük bir fedakarlık.
7 Ekim’den önce bile Mısır’ın savaş açmayacağını, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Irak’ın petrol ve doğalgazı kesmeyeceğini, Ebu Mazen’in Oslo’yu iptal etmeyeceğini, Ürdünlü aşiretlerin nehri geçmeyeceğini, Hizbullah’ın bu nehri geçmeyeceğini biliyorduk. Beyrut’a ve diğer yirmi iki ülkeye saldıracak, Arapça hiçbir işe yaramayacak. Kesinlikle sürpriz yok.
Eğer aralarında karar verici siz olsaydınız siz de aynısını yapardınız. Kimse sizi karıştırmadı ve saldırı kararında size danışılmadı. Ayrıca bir haber manşeti, TikTok’taki bir video, El-İrada Meydanı’ndaki alkış uğruna ülkenizi ve insanlarınızı mahvetmeyeceksiniz.
Bilginiz olsun diye söylüyorum, bazılarının kafamızı kaşıdığı Vietnam, bölünmüş Vietnamlılar arasında bir savaştı. Komünist Kuzey Vietnamlılara karşı Amerikalıların yanında yer aldığı Güney, Kamboçya ve Afganistan gibi Soğuk Savaş savaşlarındandı.
Hamas Viet Cong değil, Gazze Vietnam da değil. Vietnam savaşı kısa, sadece 20 yıl, Yemen’deki Husi savaşından daha kısa! Filistin ise 80 yılı aşkın süredir devam eden bir çatışmadır ve aslında 120 yıllıktır. Karşılaştırma gerekirse Kuzey İrlanda ya da Kürtler gibi çatışmalardan ders alabiliriz.
Irak, Afganistan ve Vietnam ile ilgili gerekçeler yersizdir.İsrailliler, kayıplardan bitkin düşen ve çantalarını boşaltan Amerikalılar değildir.Bu iki halk arasındaki bir çatışmadır ve her iki tarafın da üzerinde anlaşabileceği siyasi bir çözüm bulunmalıdır.
7 Ekim saldırılarında tek kaybeden Filistinli oldu, İsrailliler bile çok sayıda ölüme rağmen hesaplaşma fırsatı buldu. İsrailliler dışındaki pek çok kişinin de kendi hesapları var; Ruslar, İranlılar, Türkler, Suriyeliler, Körfez Arapları, Mısırlılar, Iraklılar ve diğerleri de dahil olmak üzere zarardan kaçınmak veya kazanç elde etmek istiyorlar. Kaybeden tek Filistinli oldu.
Bu, Filistinlilerin teslim olması gerektiği anlamına mı geliyor? (Abdul Rahman Al-Rashed /Şarkul Avsat)